21 Nisan 2021 00:30

Kapısını arayan kilitlerin öykücüsü: Mediha Ünver

Selami Karabulut, Mediha Ünver'in Kapısız Kilitler kitabını yazdı.

Fotoğraf: Mediha Ünver'in kişisel arşivinden alınan fotoğrafı ve Kapısız Kilitler kitabının kapağı | Kolaj: Evrensel

Paylaş

Selami KARABULUT

Mediha Ünver, kapısını arayan kilitler gibi dünyada var olma nedenini arayan bir dervişin sabrıyla can veriyor sözcüklere. Çileli bir sabır olsa gerek onunki, çünkü oldukça sıkı ve zor metinlerin arasında çarpıyor kalbi. Onun öyküleri, denizin ortasına doğru sürüklenen bir kayığın yeni bir kıyı bulma ümidiyle dalgalara cesurca göğüs germesi. Ama aklı hep geldiği yerde, zorla koparılıp alındığı çocukluğunda...

Her insan aslında büyümeye zorlanmış bir çocuk taşır kaburgalarının altında. Onunla yüzleşmek meşakkatlidir, dayanacak yürek ister çoğu zaman. Bu nedenle okulun tozlu yollarında dizlerindeki yarayla baş başa bırakarak kaçmayı yeğleriz genelde. Öyle ya böylesine çetrefilli, aynı zamanda da çocuksu bir saflığın şu hızla mekanikleşen hayatta ne kıymeti var ki, gereksiz bir yükü ömür boyu kim taşımak ister içinde? Ama eşraf saatlerinde türkülerle buğulanan gözlerin ilk aradığı da o hiçbir fotoğrafa sığmayan çocukluğun saf pırıltısıdır. Kimisi hemen dikkatini başka yere yönlendirir, kimisi gözyaşlarına engel olmadan onun içine doğru yürür.

ÇOCUKLUĞUN SARARMIŞ FOTOĞRAFLARI

Mediha Ünver, çocukluğunu sararmış fotoğrafların insafına terk etmeyip onunla hasbıhal edenlerden. Kilidi elinde de kalsa o çoktan yok olmuş, misket oynayıp ip atladığı kapının olduğu yerde dolanıyor hâlâ. Kendini ve bir türlü ait olmayı beceremediği dünyayı, bir daha hiç adımlayamayacağını bile bile geçmişini gömdüğü avlunun serinliğini düşünerek anlamaya çalışıyor. İşte o iki kapının arasında gidip gelen bir dilek mumu onun kalemi. Bazen kadınlığının gözlerine sürme çekiyor o kalemle, bazen belik belik örülmüş küçük kızlığının saçlarına firkete niyetine takıyor.

Ne yazarsa yazsın şiirin kapısına kırk yıl odun taşıyan bir Yunus inceliği var onun titizlenerek seçtiği sözcüklerle örgütlediği öykülerinde. Aslında yazmak için masaya oturanlardan değil o, içindeki seslerin duyulur olması için eğiyor başını kağıtlara. Tıpkı bir şefin elindeki çubukla orkestradaki enstrümanlara yol göstermesi gibi dolaşıp duruyor klavyede elleri. Öykülerinde şimdiki zaman ve geçmiş birbiriyle iç içe bir nehir gibi karışarak akarken, kahramanlarla birlikte doğa da fısıltıyla usul usul konuşmaya başlıyor. Ünver, bu yolculuğun içinden geçen aynı zamanda da olayların tanığı kim ve ne varsa onların seslerini düzene sokan bir şefin disipliniyle yönetmiş oluyor metni. Bir öykü yazarı değil de olay mahallinde bulunan bütün canlıların ve nesnelerin ağzı oluyor adeta.

Hüseyin Cöntürk, şiirlerin anatol müzik gibi çok sesli olması gerektiğini savlardı. Bu, şiir adına çok yazılıp tartışıldı; Mediha Ünver bunu başarmış görünüyor, çok sesli bir dil oluşturmuş öykülerinde.

ŞİİRLE ÖYKÜNÜN KARDEŞLİĞİ

Onun metinlerini okurken bir şiirin derinliklerinde kulaç atıyormuş gibi hissettim kendimi. Şiirle öykünün kardeşliği tartışılmaz bir gerçektir ama ikisini de ayrı tür kılan özelliklerini muhafaza etmek koşuluyla. Eğer bu çizgi aşılırsa iki aşığın kendi kişiliklerinden feragat ederek hastalıklı bir tutkunun sarmalına düşmesine benzer bir tehlikeyle karşı karşıya kalır metin. Şiirde, öykü öne ne kadar az çıkar, anlatıcılık geriye itilirse o kadar başarılı olur. Öyküde de imgelerin yoğunluğu azaltılarak metaforlar kıvamında kullanılırsa metnin meramı daha bir belirginleşip su yüzüne çıkar. Ünver’in imrenerek tanık olduğum başarısının önündeki tek tuzak şiirin alanına cesurca dalarken orada fazla kalması. Biraz daha içeride kalırsa korkarım ki yazdıkları öykü değil, şiirsel bir metne benzer. Ünver, gelecekte bu teraziyi iyi tutturursa edebiyatta sağlam bir yer edineceği kanısındayım. Onun gözlerinde yaşattığı çocuksu pırıltı gibi dilerim yazma tutkusunun ateşi de hiç sönmez.

ÖNCEKİ HABER

DİSK YK Üyesi Seyit Aslan yazdı: 1 Mayıs yasaklara sığmaz

SONRAKİ HABER

Madende dip dibe çalışmak serbest!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa