Ruhlar Mezbahası İyi Günler
Halis Ulaş, Tolga Binbay’ın “Ruhlar Mezbahası İyi Günler Diler”, “Ve Kimse İsa’ya İnanmadı”, “Gerisi Hep Rivayet” öykü kitapları üzerine yazdı.

Ruhlar Mezbahası İyi Günler Diler kitabının kapağı | Fotoğraf: Yazılama Yayınevi
İLGİLİ HABERLER

Şiirci Geldi Haaanıım…

“Yurtsama”dan “gündedün”e “nostalji”nin çağrıştırdıkları
Sevgili dostum Tolga Binbay’ın üçüncü öykü kitabı “Ruhlar Mezbahası İyi Günler Diler” adıyla 2 ay önce Yazılama Yayınevinden çıktı. Kitabı elinize aldığınızda kapak fotoğrafı ile büyüleniyorsunuz. Dima Zverev’in “İş çıkışı Moskova metrosu” adlı bu fotoğrafı bir ırmak olup ruhunuzu tabelasındaki harfleri dökülmüş mezbahanın içine doğru sürüklüyor.
Kitap “Ruhlar”, “Mezbaha” ve “Günler” bölümlerinden oluşuyor.“Unutmak için rakı, hatırlamak için kahve içeriz” epigrafıyla başlayan kitapta yer alan her öykü coğrafi bir etikete sahip. Her ne kadar ilk öykü Sinop coğrafi etiketi ile sonlansa da kitaptaki öykülerinin çoğu İzmir’e, İzmir’in ilçe ve semtlerine etiketlenmiş. Hatta bazı öykülerin İzmir’deki toplu taşıma güzergahlarında yazılmış olabileceğinin ipuçlarını görüyorsunuz. Örneğin kitaptaki “İlk gençlik sokağı” ve “Tramvayda” adlı öyküler Alsancak-Fahrettin Altay arasında muhtemelen tramvayda yazılmış.
Tolga’nın öykülerine hep bir melodi eşlik eder. Kastettiğim öykülerindeki kelime seçiminden ya da üslubundan kaynaklanan biçimsel bir melodi değil. Etiyle kemiğiyle, sesiyle notasıyla bir melodiden bahsediyorum. Tolga öykülerini, bir somölyenin şarap ile menü eşleştirmedeki titizliği ile, şarkılarla ustaca harmanlıyor. Hatta kitabının sonunda okura öykülerine eşlik eden şarkılardan oluşan bir dinleme listesi sunuyor.
Tolga öykülerinde bazen olay örgüsünün dışında kalıp bir gözlemci olarak olan biteni okuruna anlatıyor; bazen de öykünün içine girip öznesi haline geliyor. Bence gözlemci olarak kaleme aldığı öykülerde olan bitene olan mesafesi okuru öykünün duygusu ile de mesafelendiriyor, en azından ben böyle hissediyorum. Oysa öykünün öznesi haline geldikçe sizi tutup öykünün içine çekiyor ve insanın yürü be Tolga diyesi geliyor. Bu anlamda “İlk gençlik sokağı” ve “10. yahudi” öykülerinin adlarını anmadan geçmek istemem.
Daha önce belirttiğim gibi “Ruhlar Mezbahası İyi Günler Diler” Tolga’nın üçüncü öykü kitabı. Tolga’nın öykücülüğü dergilerle başlar aslında. İlk öyküleri Nikbinlik, Öyküden Bir Bilet: Gidiş-Dönüş, Ünlem gibi dergilerde yayınlanır. Farklı dergilerde kendine yer bulan öyküler ilk kitaptaki yerlerini almak için 2004 yılını bekler.
Tolga’nın ilk öykü kitabı “Ve Kimse İsa’ya İnanmadı” Haziran 2004 yılında Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) 6. Kültür Sanat Öykü Ödülünü kazanması nedeniyle SES Yayınları tarafından basılmıştır. Benim hala ilk göz ağrımdır. Kitabın kapağında kullandığı “Miles Davis, In Concert” fotoğrafı bir yandan sizi duygunun tonlarında dolaştırır, diğer yandan da öykü ile müzik harmanlanmasının ilk notasını kulaklarınıza taşır.
Ve Kimse İsa’ya İnanmadı kitap kapağı | Fotoğraf: SES Yayınları
Neredeyse dostluğumuzla yaşıt olan bu kitabı Tolga “annesine” ithaf etmiştir. Kitap Tolga’nın yaşamındaki “en uzun gecelerin sonuncusundan” bir buçuk yıl sonra yayımlanmıştır. Bu kitaptaki öyküler bazen sizi alır “yeşil kırların ezgisine” götürür ve çocuksu korkularınızla yüzleştirir. Bazen içinizdeki acı ile çırılçıplak yüzleştirir, sonra da “ey güzel çocuk! / söyle annene, / başka bir yazgı giydirsin üzerine. / şimdiki büyük geliyor küçük bedenine” satırları ile sarıp sarmalar. Bazen de öykülerindeki muzip taraf sizi ergen tarafınızdan çaldığınız kitapla suçüstü yakalayıverir. Bu kitaptaki tüm öyküler “ancyra” coğrafi etiketine sahiptir.
Tolga’nın ilk kitabının son öyküsü aynı zamanda kitaba adını veren öyküdür. Bu öyküde “Gelecek hiç de geçmişte düşlediğimiz gibi çıkmamıştı karşımıza” der. Aynı öykünün başka bir yerinde de “Ayaklarımıza vuran dalgalı hayata olta sallamıştık ve pek sabırsızlanmadan, neyin takılacağını merak ediyorduk” diyerek bir sonraki kitabına, geçmişe ve ihtimallere orta açar.
Tolga’nın ikinci öykü kitabı “Gerisi Hep Rivayet” Mart 2016 tarihinde Yazılama Yayınevi tarafından yayımlanmıştır. Muhtemelen ilk kitabının yeniden baskı yapma ihtimalinin düşük olması ve aradan 12 yıl geçmiş olması nedeniyle kitaba ulaşılabilmenin zorluğu nedeniyle olsa gerek bu kitabında ilk kitabındaki bazı öykülere de yer vermiştir. Bu kez kitap kapağı olarak bir resim dikkat çeker. Bende kendi gölgesi ile kavga eden bir adam çağrışımı yapan bu görseldeki hesaplaşmanın sırrı belki de kitabın ilk cümlesinde gizlidir. “Geçmişe ve de ihtimallere…” Belki de bu yüzden bu kitaptaki öyküler zamansız ve mekansızdır.
Gerisi Hep Rivayet kitap kapağı | Fotoğraf: Yazılama Yayınevi
Edebiyat denizinde rüzgârın bol olsun Tolga…
Meraklısına not: “Ruhlar Mezbahası İyi Günler Diler” dinleme listesinden bulabildiğim şarkıları buraya bırakıyorum. İyi okuyup dinlemeler…
Evrensel'i Takip Et