Faruk Bildirici, Şenyaşar ailesinin isyanının görmezden gelinmesine tepki gösterdi
Gazeteci Faruk Bildirici, Şenyaşar ailesinin adalet talebinin medyada görmezden gelinmesine tepki gösterdi, "Medyanın gözü adaletsizliğe nasıl bu kadar kör olur?" dedi.
Emine Şenyaşar (solda), Ferit Şenyaşar (sağda) | Fotoğraf: MA
Gazeteci Faruk Bildirici, Şenyaşar ailesinin adalet talebinin medyada görmezden gelinmesine tepki gösterdi.
Urfa'da 2018 yılındaki genel seçimler öncesi AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın yakınları ve korumalarının saldırısıyla başlayan ve 3'ü Şenyaşar ailesinden 4 kişinin öldüğü olaylarla ilgili süreci anlatan Gazeteci Faruk Bildirici, kişisel web sitesinde bir yazı kaleme aldı.
Bildirici, "Medyanın gözü adaletsizliğe nasıl bu kadar kör olur?" başlıklı yazısında, "Akıtılan onca kanı görmezden gelen medyanın günahı büyük..." dedi.
Bildirici, yazısında şu ifadeleri kullandı:
"…
Karar, Cumhuriyet ve Birgün gazeteleri de Hürriyet gibi olayı “PKK’lılar saldırdı” değil, “seçim kavgası” olarak veriyordu. Evrensel “Suruç’ta ölüm ve infaz” başlığı altında kavganın çarşıda başladığını ama “hastanede saldırı ve infaz iddiası” olduğunu duyurdu. Bu gazeteler ertesi gün daha ayrıntılı olarak haberleştirdiler olayı ama iktidar yanlısı medya, bir iki gün içinde unutup gitti…
Bir ülkede güçlünün hukuku ancak bu kadar umarsızca uygulanabilir. Ancak bu kadar hak, hukuk, adalet ayaklar altına alınabilir. Ancak bu kadar insanlık yok sayılabilir! İnsanın olup bitenleri okurken de yazarken de içi eziliyor; bir yumruk yüreğini sıkıyor.
İktidar partisi mensubu olunca bu ülkede ne emniyetin gücü yetiyor o insanlara, ne de yargının. Düşünün Suruç’ta o dükkanda çıkan kavgada AKP Milletvekili İ. Halil Yıldız’ın ağabeyi öldürülmüş ve yargı mekanizması bu konuda yarım yamalak da olsa işlemiş. Aynı kavganın intikamı için Şenyaşar ailesinden baba ve iki oğlu hastanede insanların gözü önünde linç edilip alınmış! Ama milletvekilinin yakınlarının suçlandığı bu intikam operasyonuyla ilgili açılmış bir dava yok hâlâ! Üç yıl geçmiş aradan bir gözaltı bile yok.
Bu cinayetlerle ilgili gelişmeleri ve ailenin adalet arayışını en dikkatli biçimde izleyen medya kuruluşları Evrensel, Gazete Duvar, Birgün, Bianet ve T24 oldu. Onların yanı sıra Cumhuriyet, Gazete Pencere ve Sözcü gazeteleri ile Habertürk, BBC ve Diken gibi internet siteleri de zaman zaman olayla ilgili gelişmeleri aktardılar okuyucularına. Mezopotamya Haber Ajansı ve Jinnews gibi alternatif medya kuruluşları ise düzenli biçimde aktardılar bu olayı.
Onlar izlemeyip iktidar medyasına bırakmış olsa bu cinayetler belleklerde 'AKP milletvekiline PKK saldırısı' olarak kalacaktı. Olayın ardından haber yapan yaygın medya kuruluşları, yargı sürecini izlemedi, kendi haline bıraktı.
Oysa ortada açık bir adaletsizlik var. Hastanede öldürülen üç kişinin hesabını sormuyor yargı. Öldürülenler ya da öldürenler kim olursa olsun medyanın, siyasi iktidarı ve yargıyı zorlaması gerekirdi. Medya gücünü adaletin işlemesinden yana koymalı, mağdurları korumalıydı. Onun yerine güçlüden yana habercilik yapıldı; adalet savunulmadı…"
Farul Bildirici'nin yazısının tamamını okumak için tıklayın.
(MEDYA SERVİSİ)