TPI sözleşmesi tıkandı, işçiler fabrikada eylemlere başladı
TPI Composite yönetimi ile Petrol-İş Sendikası arasında TİS görüşmelerinde bir ilerleme olmayınca arabulucu süreci başladı. İşçiler vardiya öncesi ve sonrasında eylem yapıyor.
TPI işçileri | Fotoğraf: Petrol İş Sendikası İzmir Şube/Arşiv
Rüzgar gülü kanadı üretimi yapılan İzmir'de kurulu Amerikalı şirket TPI Composite yönetimi ile Petrol-İş Sendikası arasında 6 Ccak'ta başlayan toplu sözleşmede bir ilerleme olmayınca arabulucu süreci başladı.
Petrol-İş İzmir Şubesinin yürüttüğü toplu sözleşmede sendika, işçiler adına yüzde 32 ücret artışı ve sosyal haklarda iyileştirme talep ederken, TPI şirketinin Türkiye’deki yöneticileri ise yüzde 20’den fazla artış olmayacağını dile getiriyor.
Anlaşma sağlanamaması ve görüşmelerin tıkanması üzerine TPI Sasalı ve Maltepe fabrikalarında her vardiya öncesi ve sonrasında işçiler eylemlere başladı. İşçiler vardiya giriş çıkışlarında toplu hareket ederek yürüyüş ve sloganlarla yönetime kararlılıklarını gösterirken fazla mesaiye kalmamaya başladı.
İşçiler üzerinde baskı oluşturan şirket yönetimi ise özellikle deneme sürecindeki işçileri sendikanın kararlarına uymaması konusunda sıkıştırıyor. Ayrıca amirlerle de işletme içinde baskı kuruyor. İşçiler, herkesin alınan kararlara uyduğunu belirterek grev konusunda da uyarıyor.
ŞİRKET BÜYÜMESİNİ MASRAF VE ZARAR OLARAK GÖSTERİYOR
TPI Composite şirketi kurulduğundan bu yana Hindistan’da büyük bir fabrika açmış, Asya bölgesinde de üretime başlamıştı. Sözleşme süreci boyunca da Konya’da bir işletme kurarak büyümesini sürdüren şirket, bunu masraf ve zarar olarak göstererek işçilerden fedakarlık yapmalarını istiyor.
İşçiler, şirket genel müdürünün takım kaptanı denilen işçileri toplayarak, “Zarar ettik. Konya’ya tamir fabrikası açtık ve masraf yaptık. Yüzde 20’den daha fazla artık yapamayız” şekilde açıklamalar yaptığını aktardı.
İşçiler, üzerinde baskı kurarak sendikayı masaya oturtmaya çalışan şirkete karşı mücadele ederken istenilen zammı da zaten düşük buldukları ve grev yapmaktan kaçındığını düşündükleri Petrol-İş yönetimine karşı işçiler birlik içinde olduklarını söyleyerek, sendika taslağından geri adım atılmadan sözleşmenin imzalanmasını istiyor. Yüzde 20 ve civarında ücret zammının kendileri için sefalet olduğunu söylüyor.
İŞÇİLER TASLAĞIN TAMAMININ ALINMASINI İSTİYOR
Sözleşme taslağı hazırlık aşamasında tartışmalara neden olmuştu. Petrol-İş Genel Merkezi ve İzmir Şube Başkanı Orhan Zengin’in taslağı işçilere sormadan hazırlaması işçilerin tepkilerine neden olmuştu. İşçilerin tepkisi üzerine Zengin, “Genel merkezin onayladığı taslağı kimse kabul etmiyorum diyemez” şekilden açıklama yapmıştı. Taslak hazırlanması sırasında da taleplerini ileten işçi ve temsilcilere “onu da başkan olduğunuzda siz alırsınız ben bunları alabilirim” yanıtını verdiği söyleniyor.
İşçiler ise taslağın beklentilerinin altında olduğunu söylese de işverenin teklifine karşı taslaktaki tüm maddelerin alınmasını istiyor. Kimi işçiler temsilcilerin toplantılara pandemi bahanesi ile tamamının katılmadığını söylediklerini, yer darlığı bahane edilerek temsilciler bölünerek katılımının yanlış olmasına rağmen sendikanın bunu istediğini ifade ederek yanlış olduğunu söylüyor.
İŞÇİLER GREVİ TARTIŞIYOR
Şimdi hararetle tartışılan konuların başında ise grev geliyor. İşçiler grev yapmaktan çekinmeyen bir sendika istiyor. Geçtiğimiz sözleşme sürecinde sendika grev aşamasına gelindiğinde şirket yönetiminin sunduğu teklif hakkında çoğu işçinin teklifi kabul ettiğini söyleyip herkesin buna razı olmasını isteyerek sözleşmeyi bitirmişti.
İşçiler şimdiden yüzde 20 ile bitecek sözleşmenin kimseyi memnun etmeyeceğini söyleyerek, grev konusunda sendikanın bu sefer kararlı açıklamalar yapılmasını istedi.
“PANDEMİDE ÜRETİM DAHA FAZLA OLDU”
İşçilerden biri, “Pandemi süresince fabrikada yaklaşık 750-800 kişiye hastalık bulaştığı söyleniyor. Ama üretimde hiç aksama olmadı, hatta daha fazla üretim bile oldu. Malum bizim fabrika hem kimyasal hem de ince tozların çok yoğun olduğu bir fabrika ve çoğumuz kronik akciğer hastalıklarına maruz kalabiliyoruz. Bu kadar hastalık yayınca adam eksilmesin üretim sürsün diye teşvik bile verdiler” diyerek salgından etkilendiklerini anlattı.
“50-100 LİRA İÇİN MECBUREN FAZLADAN ÇALIŞIYORUZ”
Sendikanın devamlılık, teşvik sistemi diye bir şey istediğini söyleyen işçi, “Buna göre bir ay hiç izin almadan çalışmışsa 50, iki aysa 100, üç ay hiç izin almadan çalışmışsa 200 lira teşvik versin istiyor. Sendikada bunu savundu. Bu ne demektir, işçilerin hiç dinlenmeden, sağlığını hiçe sayarak çalıştırmak demektir. Aldığımız ücret o kadar düşük ki 50-100 liraya mecburen daha fazla çalışmak zorunda kalıyoruz. Aslında biz köleyiz. Sendika başkanı bunu övünerek anlatıyor işte. Ücretler yeterli seviyede artsın ve insanca çalışma olsun, biz de fazla çalışmak zorunda kalmayalım” diye konuştu.
“SENDİKAYA KALIRSA BU İŞÇİ KÖLE OLACAK BURADA”
İşyerinde uygulanan teşvik sistemini eleştiren işçi, “50-100 lira için izin almadan çalışmak zorunda kalan kişi köle değil midir? Kendileri 3 gün çalışamaz fabrikada bize 3 ay izin almadan çalışırsanız 150 lira fazla para alacaksınız diye övünüyorlar. Tam tersine dinlenme ve mazeret izni gerekli bize. Pademi başlangıç döneminde çok fazla rahatsızlanan olunca salgına ve hastalığa rağmen çalışmak zorunda kalmıştık ve şirket bundan daha fazla teşvik primi vermişti. Şirketin yüzde 20’de ısrar etmesi kabul edilebilir bir şey değil, hayat pahalılığı, enflasyon, paradaki değer kaybı falan anlatmaya gerek var mı?" dedi.
“SENDİKA DİK DURSUN”
İşçi, “Geçenlerde eylemler oldu fabrikada. Sendika başkanı Orhan Zengin’de gelmiş açıklama yapmış. Demiş ki ‘arkamda durursanız istediğinizi alırım yoksa yüzde 20’ye imza atar çıkarım.’ Tam böyle mi dedi bilmiyorum, bana bu şekilde aktarıldı. Sen doğru dur ki insanlar arkanda dursun. Balık bir kere baştan kokar. Bir kere taslağı o hazırladı. O ve genel merkez. Biz bir şey görmedik, bize bir şey soran da olmadı. Taslağa yazdıklarını almak da onlara düşer. Biz ne isterlerse ne derlerse yapmaya hazırız. Kaç gündür eylem diyorlar hepimiz tam katılımla dik duruyoruz. Onlar da dik dursun" diyerek sendika yönetiminin tutumunu eleştirdi.
“GREV HAKKIMIZI KULLANMAKTAN GERİ DURMAYIZ”
Petrol-İş İzmir Şube Başkanı Orhan Zengin ise “Toplu sözleşmenin belli bir yasal süreci vardır. 6 ayık bir süre değil şu an durum, 100 günlük bir süre oldu. Resmi arabulucu süreci içindeyiz. Arabulucu yazısı birkaç gün içinde gelir. Süreç uzlaşı ile yürümese, taleplerimize doğru cevaplar gelmezse, çalışan arkadaşlarımızın memnuniyeti anlamında yeteli düzeyde olmazsa gerekeni yaparız. Şu an vardiya giriş çıkışlarında uyarı eylemleri yapıyoruz. Dolayısıyla işvereni de masaya davet ediyoruz. Gelmemesi durumunda grev hakkımızı kullanmaktan asla geri çekinmeyeceğimiz” diye konuştu.
Taslağın işçilere sorulmadan hazırlandığı iddialarına ilişkin cevap veren Zengin, “Taslak hazırlanırken tüm temsilciler ile toplantılar yaptık. Taslaktaki bütün rakamlar sahadan çıktı” dedi.
Teşvik uygulamasının anlatıldığı gibi olmadığını ifade eden Zengin, “İşçi arkadaşlar geldi ‘devamsızlık halinde ceza veriliyor, ücret kesintisi oluyor o zaman işe devamlı geldiğimizde bir ödül olsun’ diye talepte bulundu. Bizde bu talebi taslakta yazdık” diye açıkladı. (İzmir/EVRENSEL)