22 Nisan 2021 11:07

Boğaziçili akademisyenler: Bulu ve yardımcıları senatoda mükerrer oya teşebbüs etti

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 79. nöbetlerinde bir kez daha rektörlük binasına sırtlarını döndü. Açıklamada, dünkü senato toplantısında yaşanan oy tartışması aktarıldı.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri | Fotoğraf: Can Candan

Paylaş

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri her gün olduğu gibi bugün de 79. nöbetlerinde bir kez daha sırtını rektörlük binasına döndü. Yapılan açıklamada, "kayyum rektör" Melih Bulu ve yardımcılarının senatoda mükerrer oya teşebbüs ettiği açıklandı. Açıklamada, "Bu hafta atanmış rektör ve ekibi üniversitemizin demokratik işleyişinin teminatı olan senatomuzda sayısal çoğunluğu ele geçirmek için üniversite tarihinde görülmemiş bir darbe gerçekleştirdi" denildi.

Boğaziçi Üniversitesinde "kayyum rektöre" karşı direniş 16. haftasında devam ediyor. Bugün direnişin 109. günü. Rektörlük binasına bir kez daha sırtı dönen akademisyenler basın açıklaması yaptı. Dün yapılan senato toplantısında yaşananların aktarıldığı açıklamada, "Rektör ve yardımcıları dünkü senato toplantısında kendi kendilerini atadıkları pozisyonlara dayanarak mükerrer oy kullanma teşebbüsünde bulundular. Sinsice planlanmış böylesi acınası bir mizansenle karşı karşıya bırakılan meşru senatörlerimiz toplantıyı terk ettiler. Senatörlerimizin üniversitemizin temel ilkelerini savunmak için gösterdiği bu tavrı destekliyoruz. Senatörlerimizin yanındayız." denildi.

Açıklamanın tam metni şöyle:

"Bugün 22 Nisan Perşembe. Sizlere basının ve mezunlarımızın alınmadığı, çevresinde polisin ağır silahlarla devriye gezdiği kampüsümüzden sesleniyoruz. Yarın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, resmi tatil olduğundan bültenimizi bugün okuyoruz.

İki öğrencimiz bu hafta adli kontrol şartlarının gereği olarak her hafta pazartesi günleri yaptıkları gibi Armutlu Fatih Sultan Mehmet karakoluna gittiler. Karakola sırt çantalarıyla girdikleri bahanesiyle çıkan tartışmada polis şiddetine maruz bırakıldılar. Darbedildiler, çıplak arama yapılmakla tehdit edildiler. Öğrencilerimizden birisi, bu olayın ardından hastaneden darp raporu aldı. Anayasayla güvence altına alınmış barışçıl protesto haklarını kullanan öğrencilerimiz üzerinde, 2 Ocak’tan beri sürdürülen bu psikolojik ve fiziksel şiddete, soruşturma ve davalara derhal son verilmelidir. Protestolara katılan öğrencilerin temel insani haklarını ihlal ederek yaratılan bu baskı, şiddet ve korku atmosferinin, haklı mücadelelerini sindirmesine izin vermeyeceğiz.

Bu hafta atanmış rektör ve ekibi üniversitemizin demokratik işleyişinin teminatı olan senatomuzda sayısal çoğunluğu ele geçirmek için üniversite tarihinde görülmemiş bir darbe gerçekleştirdi. Bu darbe pek çok antidemokratik adımla hazırlandı: Seçilmiş Fen Bilimleri Enstitüsü ve Sosyal Bilimler Enstitüsü müdürlerinin yerine rektör yardımcıları vekaleten atandı. Yabancı Diller Yüksek Okulu müdürü bileşenlerine danışılmadan değiştirildi. Gayrimeşru rektör, bir gecede kurulan İletişim Fakültesine kendini dekan vekili olarak atadı. Bir gecede kurulan ve öğrencisi, öğretim kadrosu, fakülte kurulu olmayan Hukuk Fakültesine, üniversite dışından bir senato temsilcisi taşındı. Tüm bu adımlar senatoyu gasbetmeye yetmediği için gayrimeşru rektör ve yardımcıları dünkü senato toplantısında kendi kendilerini atadıkları pozisyonlara dayanarak mükerrer oy kullanma teşebbüsünde bulundular. Sinsice planlanmış böylesi acınası bir mizansenle karşı karşıya bırakılan meşru senatörlerimiz toplantıyı terk ettiler. Senatörlerimizin üniversitemizin temel ilkelerini savunmak için gösterdiği bu tavrı destekliyoruz. Senatörlerimizin yanındayız.

23 Nisan vesilesi ile ülkemizin tüm çocuklarına söz veriyoruz. Yarın, onların ülkesinde üniversiteler dışarıdan ve tepeden inme emirlerle yönetilmeyecek. Rektörler bir  gece yarısı üniversitenin haberi olmaksızın saray koridorlarında belirlenmeyecek.  Bir hafta sonu ansızın yeni fakülteler açılmayacak, dekanlar atanmayacak. Üniversiteler, siyasi iktidarın ya da YÖK'ün arka bahçesi değil, özgür, bağımsız, özerk kurumlar olarak serpilip gelişecekler. Üniversite kapılarına zincir vurulmayacak, yerleşkelerde polis kol gezmeyecek, öğrenciler göz altına alınmayacak. Üniversitelerimiz, hiçbir görüş ya da eğilimin baskı altına alınmadığı, rektörün, kurulların ve tüm öğretim görevlilerin birlikte yönettiği demokratik ve özgür kurumlar olacaklar.

Üniversitelerde tüm birim, fakülte ve enstitülerin yöneticilerinin seçimle göreve gelmesi gerektiğini tekrar ediyoruz. 

Bir kez daha, atanmış Melih Bulu, Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez ve bir gecede kurulan Hukuk Fakültesine atanmış Selami Kuran’ın istifasını talep ediyoruz.

Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz."

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi işçileri "Sadaka değil toplu sözleşme" talebiyle eylemde

SONRAKİ HABER

TTB Aile Hekimliği Kolu: Mevcut aşılamanın gücü, salgını önlemeye yetmiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa