İ.Ü’lü akademisyen kemoterapi uygulayan doktorları hedef aldı: Aydınlanmacı sapkınlar
İstanbul Üniversitesinde öğretim görevlisi Prof. Dr. Recep Seymen kemoterapi konusunda doktorları hedef aldı: Aydınlanmacı sapkınlar.
Fotoğraf: Twenty20
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Çalışma Ekonomisi bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Recep Seymen çevrimiçi ders sırasında babasının kanser olduğunu anlatırken doktorları hedef aldı. Doktorlar için “babamı bu aydınlanmacı sapıkların elinden almaya çalışıyorum, aydınlanmacı sapık doktorların, kemoterapi, radyoterapi bu tür sapıklıkları anlayamıyoruz, bağışıklık sistemi çökerterek tedavi etme yöntemi, manyaklık, sapıklık, aydınlanmacı sapkınlar" ifadeleri, öğrencilerin kaydettiği ve soL'un yayımladığı videoda yer aldı.
İÜ İktisat Fakültesi’nden Prof. Dr. Recep Seymen dersi esnasında kanser hastası babasını tedavi eden doktorları hedef aldı: “Aydınlanmacı sapkın doktorlar!”
— İÜ'NÜN GERÇEĞİ (@iu_ogrencileri) April 22, 2021
Üniversiteler çağdaş, nitelikli, bilimsel eğitimin yuvaları olmalıdır; bu bilim karışıtı, gerici zihniyetin değil! pic.twitter.com/Q5FuSC5ebr
Seymen daha önce de Ensar Vakfı'nda sakandalı için "kazadır, bir kez olmuştur, istisnadır" yorumunu yapmıştı. Seymen 2014 yılında MHP'den Güngören Belediye Başkan adayı olmuştu.
EMEK GENÇLİĞİ: RECEP SEYMEN'İN AKADEMİDE YERİ YOKTUR
Konuyla ilgili açıklama yapan İÜ Emek Gençliği, “Bilim dışı söylemlerle doktorları ‘sapkın’ olarak niteleyip, hedef gösterme cüretinde bulunabilen Recep Seymen’in ne İstanbul Üniversite’sinde ne de akademide yeri yoktur” açıklamasını yaptı.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Ülkenin politik atmosferinden bağımsız olmayarak, son yıllarda yüksek öğrenim kurumları da; üniversiteleri fuhuş yuvası olarak gören, bilimi sapkınlık olarak nitelendiren gerici zihniyetler tarafından adeta zapturapt altına alındı. Dün 45 çocuğun cinsel istismara uğramasını aklayan bugün de bilim dışı söylemlerle doktorları ‘sapkın’ olarak niteleyip, hedef gösterme cüretinde bulunabilen Recep Seymen’in ne İstanbul Üniversite’sinde ne de akademide yeri yoktur. İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak sorunlarımızın ve taleplerimizin neler olduğunu ve ortaklaştığını biliyoruz, mücadele ederek kazandığımız haklarımızı öylece ellerimizden almalarına izin vermeyeceğiz! 2021 1 Mayıs’ına doğru giderken üniversitelerde; piyasanın ve sermayenin çıkarına hizmet eden, niteliksiz, gerici, bilim dışı verilen sözde eğitimi istemediğimizi tekrar tekrar ve dünden daha güçlü haykırmaktan başka seçeneğimiz yoktur. Bu taleplerimizin hepsi parasız, bilimsel, demokratik eğitimin birer parçasıdır, ve biz olmayan bu parçaları tamamlayacağız!
İstanbul Üniversitesi Emek Gençliği olarak tüm sıra arkadaşlarımızı böylesi bir süreçte parasız, bilimsel, demokratik, çağdaş ve nitelikli eğitim mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz! Biliyoruz ki birleşip, örgütlendikten sonra değiştirebiliriz. Aza tamah etmeyeceğiz!
İş, eğitim, gelecek; gençlik hiçbirinden vazgeçmeyecek!” (HABER MERKEZİ)