Kürt Gazeteciler Günü | "Hakikati dile getirme çabası içerisindeyiz"
Bölge’de çalışan Kürt gazeteciler, Kürt Gazeteciler Günü'ne dair konuştu, hakikati dile getirme çabası içinde olduklarını belirterek baskının dayanışmayla bertaraf edileceğini dile getirdi.
Fotoğraf: Pixabay
Fırat TOPAL
Diyarbakır
Mîqdad Mîdhed Bedirxan tarafından, 22 Nisan 1898’de Mısır’ın başkenti Kahire’de basılan ilk Kürtçe gazete olan Kürdistan gazetesinin yayın hayatına başlamasının üzerinden 123 yıl geçti. 1973 yılından bu yana ise 22 Nisan, Kürt Gazeteciler Günü olarak kutlanıyor. Bölge’de çalışan Kürt gazeteciler, hakikati dile getirme çabası içinde olduklarını belirterek, baskının dayanışmayla bertaraf edileceğini dile getirdi.
AZAK: ÖZELLİKLE BÖLGE’DE GAZETECİLİK YAPMAK ÇOK ZOR
Jinnews Muhabiri Gülistan Azak, Kürt basını bugünlere kolay gelmedi. Meslektaşlarımız faili meçhul bir şekilde kaybedildi, katledildi. Cumartesi Anneleri hâlâ meslektaşlarımızın akıbetini sormakta. Türkiye’de, özellikle de bölgede gazetecilik yapmak çok zor. Alanda çalışan bizler baskı ve saldırılara maruz kalıyoruz. Görüşlerimizi, haberlerimizi ve çalışmalarımızı paylaşmak; gerçeği yansıtmak için büyük zorluklar yaşıyoruz. Ancak özgür basın tüm baskı ve saldırılara karşı direnerek yayınlarını sürdürüyor. Bu direniş Ape Musa, Gurbetelli Ersöz, Metin Göktepe’lerden bu yana devam ediyor, edecektir” dedi.
YAŞAR: GERÇEK HER ŞEYE RAĞMEN ULAŞTIRILIYOR
Gazeteci Fuat Yaşar, “123 yıl önce sürgünde, baskı ortamında ilk adımı atılan Kürt gazeteciliği günümüzde de benzer bir ortamda devam ediyor. Geçmişten günümüze aslında çok da bir değişiklik yaşanmadı. Kürt gazeteciler halen hedef ve halen gerçeği her şeye rağmen sırtlayıp halka ulaştırıyor” dedi. Yaşar, Bölge’de Kürt gazetecilerin üstlendiği rolün önemine dikkat çekerek, “Günümüzde de birçok olay Kürt gazetecilerin kalemiyle açığa çıkarılıyor veya aydınlatılıyor. Gözaltılar ve tutuklamalar hız kesmese de gazeteciler her şeyi göze alarak halkın olan biteni öğrenmesini sağlıyor. Bu anlamda Kürt gazeteciliği toplumun doğrulara ulaşmasında ve mesleğin yok edilmesini engellemede kilit bir rol oynuyor. Baskıların her zaman diri tutulmasının temel sebebi de işte bu roldür. Kürt gazeteciler baskılarla ilk defa karşılaşmıyor. Muhtemelen son da olmayacak. Ama baskı aygıtları çok yoğun bir şekilde devrede olsa da, Kürt gazeteciliği halkın doğruları görmesi için her zaman ışık görevi görmeye devam edecek” dedi.
KAYİ: MESLEĞİ LAYIKIYLA YERİNE GETİRMEK CESARET İŞİ
Xwebun Gazetesi Muhabiri Berivan Kayi, “Kürt gazeteciliği Mîqdat ve Abdurrahman Bedîrxan’dan bugüne kadar iktidar otoritelerinin baskı ve sansür politikalarına karşı direnerek gelebilmiştir. Kürt basını bir yandan özgür basın ve muhalif geleneğini sürdürürken diğer yandan basın ahlakının da temsiliyet krizine ön açıcı bir rol oynamıştır. Haber üretmek ve takibini yapmak Kürt gazeteci için tutuklanma gerekçesi olduğu bugünlerde mesleği layıkıyla yerine getirmek cesaret gerektiren bir durum. Ancak taşıdığımız rol, muhalif kimliğimiz bizim için motivasyon kaynağı. Bu bilinçle her şart ve koşul altında hakikati dile getirmenin sorumluluğunu yerine getirme çabasında olduğumuzu söyleyebilirim” dedi.
ÖNCEL: BASKI DAYANIŞMA İLE BERTARAF EDİLİR
Mezopotamya Ajansı Muhabiri Arjin Dilek Öncel, “İktidar kendinden olmayan her kesim üstünde tahakküm kurmaya çalışıyor. Bunu yaparken her türlü zor aygıtına başvuruyor. Ancak bundan en çok nasibini alan şüphesiz Kürt basın çalışanları. Bunun en yakın örneği helikopterden atılan yurttaşlarla ilgili kamuoyunun bilgilendirildiği haberlerdi. Bu haberleri yapan arkadaşlarımız cezaevine girmeyi göze alarak bu haberi yaptı. Bu olayda arkadaşlarımızın tutuklanması da yapılan baskının en bariz örneği zaten. Tabii bununla da sınırlı değil, sahada ilk engellenen siz oluyorsunuz. İktidar söylemleri ile ajanslarımız hedef alınıyor. Artık günde iki kez ajanslarımıza erişim engeli geliyor. Baskılar bazen sekteye uğratabiliyor tabii, ancak bunları bir bütünen engel olarak görmüyoruz. Baskı engelleme her zaman olacak, burada önemli olan basın çalışanları arasındaki dayanışma ve örgütlülük. Dayanışmayla her türlü saldırı bertaraf edilir” dedi.