İzmir’de sağlık emekçileri: Yasakçı zihniyete karşı 1 Mayıs’ı kutlayacağız
İzmir'de 1 Mayıs hazırlıklarını sürdüren sağlık emekçilerinin çalışma koşullarını ve taleplerini konuştuk.
Pandemi koşullarında son 1 yıldır iş yükü daha fazla artan sağlık emekçileri insanca yaşam ve çalışma koşulları talebiyle 1 Mayıs’ı kutlayacak. Hastanelerde alınan önlemlerin yetersiz olduğunu dile getiren sağlık emekçileri, yasakçı zihniyete karşı hastanelerde 1 Mayıs’ı kutlayacaklarını söyledi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi Kadın Sekreteri Hülya Baran Ulaşoğlu, Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi SES İşyeri Temsilcisi Başak Edge Gürkan ve Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi Sağlık-İş Sendikası İşyeri Temsilcisi Ferdi Özçelik ile 1 Mayıs hazırlıklarını ve taleplerini konuştuk.
“EMEK MÜCADELESİNDE BİRLİKTE HAREKET EDEREK BAŞARIYA ULAŞIRIZ”
DEÜ Hastanesi Sağlık-İş Sendikası İşyeri Temsilcisi Ferdi Özçelik, “Pandemi sürecinde yaşadığımız en önemli sorunlardan biri aşılama. Zaman zaman malzeme sıkıntısı yaşanıyor” diyerek çözülmeyen sorunlarını anlattı.
13 yıldır DEÜ Hastanesinde çalıştığını ve 9 yıldır sendikal faaliyet içerisinde olduğunu söyleyen Özçelik, “Geçen aylarda DEÜ Rektörlüğüyle bin 670 kişiyle toplu iş sözleşmesi gerçekleştirdik. Uzun yıllar süren mücadelenin sonunda kazanım elde etik. Tüm emekçilerin, özellikle işçi sınıfının temel problemlerden birinin vergi olduğunu düşünüyorum. Sağlıkçılar açısından da bütün herkesin emekçi olduğunu hatırlayarak o bilinçle, bütün doktorun, hemşirenin işçi olduğunu bilerek, biz olarak hareket etmeliyiz. Emek mücadelesinde birlikte hareket ederek başarıya ulaşacağız” dedi.
“SESİMİZİ DUYURABİLMEK İÇİN ORTAK HAREKET EDECEĞİZ”
1 Mayıs hakkında da konuşan Özçelik, Sağlık-İş sendikasının hazırlanan broşürleri olduğunu söyleyerek, kurum yöneticilerine de hastanede kutlama yapma isteklerini ileteceklerini belirtti. Özçelik, “1 Mayıs işçinin bayramıdır. Emek mücadelesinde birleşmenin gerektiğine inanıyorum. Ek ödeme hakkı için hastanede 10 sağlık örgütü bir araya gelmiştik. 1 Mayıs’ta da aynı şekilde ses getirmeliyiz. Sendika olarak yine sesimizi duyurabilmek için ortak hareket edeceğiz. Ancak rektörlük ve hastane yönetiminde baskı mevcut. Günseli hemşirenin yaşamını yitiren sağlık emekçilerini anması bile suç sayıldı. Bunun gibi baskı ve sürgünlere karşı daha güçlü hareket etmeliyiz” diye konuştu.
“SORUNLAR SADECE MALİ VE ÖZLÜK HAKLAR DEĞİL PSİKOLOJİK BOYUTU DA VAR”
Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi SES İşyeri Temsilcisi Başak Edge Gürkan, pandeminin 13. ayında da her gün yeni sorunlarla karşılaştıklarını anlattı. Gürkan, “Son 1 yılda sorunlarımız büyüyerek devam etti. 13 ayda yönetilemeyen bir salgın ve artan iş yükü söz konusu. Bugün dahil koruyucu ekipman sıkıntısı yaşıyoruz. Maskem koptuğu zaman yedeğim yok, ekipmanlarımız kalitesiz” diye konuştu.
Birçok hak kayıplarına değinen Gürkan, “Sadece mali değil özlük haklarımız bir yana, çocuklarımız ortada kaldı. Ekipman sorunu, ulaşımdan barınmaya, kreşten yemeğe hiçbir sorunumuz giderilmedi” dedi. Çiğli Devlet Hastanesinde 2 hafta önce Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitiren polis memurundan bahseden Gürkan, “İlk kez bir mesai arkadaşımızın kovid sebebiyle hayatının kaybetmesinin acısını yaşadık. Acil servisimizde görevli bir polis memuruydu ve aşıda önceliği yoktu. Görevi başında bir şiddet vakasını engellerken şiddet uygulayanla yakın temasa girdiği için kovide yakalandı. Bu acıyı yaşarken bile bizden hizmete devam etmemizi istiyorlar. Bu işin sadece mali, özlük değil psikolojik boyutu var. Evet tükeniyoruz” dedi.
“AŞILAR BİR AN EVVEL YAPILSIN”
Ramazan öncesi Cumhurbaşkanı genelgesiyle esnek çalışma uygulamasının düzenlediğini ancak sağlıkçıların dışarıda tutulduğunu hatırlatan Gürkan, “Hastanemizde 130 engelli personelimizden sadece 10 tanesi izne çıktı. Kronik rahatsızlığı olanlar çalışıyor. Personel açığı sorunu hâlâ devam ediyor. ‘Sizi gönderirsek kimi çalıştıracağız’ diyorlar. Gün aşırı nöbet tutan arkadaşlarımız vardı, pandemiyle arttı. 24 saat hastaneyiz, hastanede yaşıyoruz. Bunun karşılığını da alamıyoruz” diye konuştu.
Tüm bu sorunlara karşı 1 Mayıs’ta taleplerini dile getireceklerini belirten Gürkan, “Gece nöbetleri çift mesai sayılsın. Parçalı ödeme sisteminden vazgeçilerek temel ücret ödensin ve tamamı emekliliğe yansıtılsın. 7/24 açık, ücretsiz kreş istiyoruz. Aşılar bir an evvel yapılsın. Ayrıca sözde tedbirlerden vazgeçilip tam kapanma sağlansın” dedi.
“HASTANE BAHÇESİNDE 1 MAYIS’I KUTLAYACAĞIZ”
“Yaklaşık 11 aydır bizim hastane bahçelerinde bulaşa sebep olduğumuz gerekçesiyle eylem etkinlik yasak ama hastaneler lebaleb, fabrikalar hınca hınç çalışıyor. Nerede bir hak arama bir mücadelesi olsa pandemi nedeniyle müdahale ediliyor. Grevler yasak, eylem yapmak yasak ama iktidara her şey serbest” diyen Gürkan yasaklamalara rağmen talepleriyle hastane bahçesinde 1 Mayıs’ı kutlayacaklarını söyledi.
“İNSANCA YAŞAMAK VE ÇALIŞMAK İSTİYORUZ”
SES İzmir Şube Kadın Sekreteri Hülya Baran Ulaşoğlu, “ Sağlık emekçilerinin sorunları halkın sorunlarından ya da işçinin sorunlarından çok farklı değil. Biz insanca yaşamak ve çalışmak istiyoruz” dedi.
Sağlığın özelleştirilmesi pandemide daha büyük sorunların ortaya çıkmasına neden olduğunu söyleyen Ulaşoğlu, “İzmir’in bir şansı şehir hastanesi hâlâ açılmadı. Her yerde hastaneler hizmet vermeye devam ediyor. Halk sağlığının ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Halkın sağlık hizmetine ulaşımı, özelleştirmelerin halk üzerinde yarattığı etkiyi gördük” diye konuştu.
ARTAN İŞ YÜKÜ VE EKONOMİK KRİZ
İş yüklerinin arttığını ve bunun karşılığını hiçbir şekilde alamadıklarını aktaran Ulaşoğlu yaşanan ekonomik krize de değinerek şunları söyledi:
“Kovid-19 kliniğinde çalışıyorum. İnsanlar geçinemedikleri için artık hastanede refakatçi olarak kalırken el emekleri olan lif ve benzeri şeyleri satmaya çalışıyor. Açlık ve yoksulluk, ciddi anlamda halkın iliğini kemiği sömürülmüş durumda. Bir de o acıyı yaşıyor sağlık emekçileri. Çok acı bir şey… Üstelik hastalarda ilaç tedavisi ve beslenme çok önemli. Ancak insanlar açlıkla cebelleşiyor. Sağlık emekçisi içinde böyle. Sağlıklı besine ulaşmakta sorunlar yaşıyoruz.”
“AZ KİŞİYLE ÇOK İŞ YAPIYORLAR”
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin bu süreçte işçi ve emekçilere değil sermayeye destek olduğunu hatırlatan Ulaşoğlu, “Onlar kârlarını açıklarken biz emekçiler bağırıyoruz, Kod 29 ve vergi adaletsizliği kaldırılsın. Nöbet paraları yeniden düzenlensin” dedi.
“Esnek, kuralsız angarya çalışmayı yerleştirdiler, sağlıkçıların mesai saati kavramı kalmadı. Sağlıkçılarda geçici görev çok fazla. Buca Seyfi Demirsoy bunu çok yaşadı. Kimin nerede çalıştığı belli değil. Ayrıca az kişiyle çok iş yapıyorlar. Hasta havuzu da birikti. Hastanede bulaşın sorumlusu kim? Hastalar tıklım tıklım, serviste birkaç hemşire, hastaneler kongreler gibi lebaleb” diyen Ulaşoğlu bu sorunlara karşı mücadele etiklerini söyledi.
“1 MAYIS YASAKLARA SIĞMAZ”
Ulaşoğlu son olarak, “Pandemi hak gaspına dönüştü” diyerek hastane çevre ve bahçelerindeki eylem yasaklarını hatırlattı. Ulaşoğlu, “Biz yaşadıklarımızı anlatmak istiyoruz, halka ulaşmaya çalışıyoruz. Hak gasplarına karşı bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Yeşilyurt Hastanesinde kat kat gezerek 1 Mayıs’a hazırlanıyoruz. Buna karşı birlikte hareket etmenin önemini anlatıyoruz. 1 Mayıs yasaklara sığmaz. Mutlaka alanlarda olacağız” dedi. (İzmir/EVRENSEL)
