26 Nisan 2021 00:11

İZSU İşyeri Temsilcisi Şahin Çarpikoğlu: Ekonomik krize ve salgına karşı mücadeleye

"Zaten ekonomi politikası işçilerin lehine olmayan bir ülkeyken üstüne pandemi de gelince bu durum daha da ayyuka çıktı.”

Fotoğraf:Evrensel

Paylaş

Şahin ÇARPİKOĞLU
İZSU İşyeri Temsilcisi
İzmir

Ülkemizde pandemiyle birlikte yaşam koşulları her geçen gün ağırlaşıyor ve ne hikmetse yük hep işçinin, emekçinin omuzlarına biniyor. Bu zorlu süreçte hükümetin politikaları nedeniyle esnaf kepenk kapatmanın, işçi işsizliğin eşiğinde. Zaten ekonomi politikası işçilerin lehine olmayan bir ülkeyken üstüne pandemi de gelince bu durum daha da ayyuka çıktı. Başkanlık sistemiyle tam yetkiyi alan hükümet, tam bir şımarık çocuk gibi davranıyor, muhalefetin tüm uyarılarını kulak arkası ediyor.

1 yılı aşkın süredir devam eden pandemiye deneme yanılma yöntemiyle çare arayan hükümet, Bilim Kurulunun tavsiyelerini bile patronların ve kendisinin çıkarları doğrultusunda yön verip şekillendiriyor. Her krizi fırsata çeviren AKP hükümeti, pandemide de esnafa destek paketi diye açıkladığı programla, esnafı borç kıskacına ve faiz bataklığına sürüklemiştir.

Bir yandan da giderek yozlaşmış, yüzsüz, arsız bir siyasi anlayış da normalleşmiştir. Bunun en somut ve en yakın örneği geçtiğimiz günlerde Bergama’da yaşandı. Bergama’nın AKP’li başkanı İzmir depreminin ardından tüm yurttaki yurttaşların gönderdiği yardımları, belediyenin deposunda altı ay beklettikten sonra sanki ramazan paketiymiş gibi ve üstüne üstlük kendi ismini yazarak halka dağıtmaya hazırlanırken CHP’li bir meclis üyesi tarafından suçüstü yapıldı. Bunların yaşandığı günlerde AKP yanlılarından “Sonuçta vatandaşa gitmiyor mu” diye saçma bir açıklama geldi.

Belediyeden gelen resmi açıklamada 2019’da yapılan bir protokolle bu kolilerin aşevinde kullanılmasına ve vatandaşa dağıtılmasına ilişkin izin alındığı, Kaymakamlıkla ortaklaşa çalışıldığı şeklindeydi. Lakin İzmir depremi mevzubahis protokolden yaklaşık 1 sene sonra oldu, yani yalanlarına kendileri bile inanmamıştı, bu sefer minare kılıfa sığmadı.

Mevcut başkanın daha sonra katıldığı bir radyo programında konuyu aydınlatamaması, dinleyenleri ikna edememesi akıllara başka soruları da getirdi. Bergama gibi bir ilçede bile bunlar yaşanırken ülke genelinde neler yaşanıyor olabileceğini varın siz düşünün. Bu durumların AKP sempatizanları tarafından normalmiş gibi korunması ve sahip çıkılması akla hezeyandır.

Ülkemiz bu akıl ve mantıkla yönetilirken işçiden ve emekçiden yana bir şeylerin iyiye gitmesi mümkün görünmüyor. Sermaye tarafından yönetilen mevcut siyasi partilerin içerisinde bu düzeni değiştirebilecek, geldiğinde daha faydalı işler yapabileceğine halkı inandıran bir parti olmamasından mütevellit işçi ve emekçinin kurtuluşu yine işçi ve emekçinin ellerindedir. Çözüm her zaman söylediğimiz gibi sokaktadır. İşçinin elleri dünyayı değiştirmeye yetecektir. Bir gün gelecek herkes bu gerçeği kabullenecektir. Denildiği gibi, dünya yerinden oynar işçiler birlik olsa!

ÖNCEKİ HABER

İZENERJİ işçileri: Her işyeri 1 Mayıs alanı

SONRAKİ HABER

Doğu Kudüs’te neler oluyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa