Kobanê davası mayıs ayına ertelendi | Gün boyu davada neler yaşandı?

Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da dahil 28’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası görülmeye başlandı. Mahkeme, sanık avukatlarının reddi hakim talebini reddederek davayı erteledi.

Meltem AKYOL
Birkan BULUT
Ankara

Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobane Davası başladı.

IŞİD’in Kobanê’yi işgal girişimlerinin sürdüğü Ekim 2014’te “sınırın insani yardımlar için açılması ve IŞİD’e verilen desteğin sona erdirilmesi” amacıyla Türkiye’de başlayan protestolardan dolayı 6 yıl 4 ay sonra açılan dava, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Sincan Cezaevi Kampüsünde görülüyor.

YURT DIŞINDAN 16 HEYET!

Bin 200 avukat savunmayı üstlenmek amacıyla mahkemeye yetki belgesi sunduğu davayı, 16 ülkeden gelen heyetler takip ediyor. HDP’li, TİP’li ve CHP’li milletvekilleri ile Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü de davayı takip ediyor. Ayrıca yüzlerce kişi duruşmayı izlemek üzere Sincan’da bulunuyor.

TALEPLERİ DİNLENMEYEN AVUKATLAR SALONU TERK ETTİ 

Davada avukatların oturması gereken yerlere çevik kuvvet polisleri oturduldu, pandemi gerekçesiyle bazı avuklatlar salona alınmadı. Avukatlar mahkeme başkanından dışarıda bırakılan meslektaşlarının içeri alınmasını, beyanlarının da zapta geçirilmesini istedi. Ancak mahkeme başkanı talepleri dinlemedi, yoklama yapmaksızın kimlik tespitine geçti. Avukatlar mahkeme başkanının tutumunu alkışlarla protesto etti, salonu terk etti. Tutukluların avukat talebine rağmen mahkeme başkanı soru sormayı sürdürdü, bazı tutukluların sesleri kapatıldı. Mahkeme başkanının davayı sürdürme isteği nedeniyle avukatlar duruşma salonuna girdi.

REDDİ HAKİM TALEBİ

Avukatların Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Sebahat Tuncel’e söz verilmesi talebi reddedildi. İddianamenin okunmasına geçildi, avukatlar sıralara vurarak salonu ikinci kez terk etti. 

Tüm talepleri reddedilen avukatlar, reddi hakim taleplerini UYAP üzerinden iletti.

Sanıkların ve avukatların tüm itirazlarına rağmen iddianame okundu.

DAVA 3 MAYIS'A ERTELENDİ

İddianamenin ardından mahkeme heyeti Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Sebahat Tuncel'in reddi hakim talebinin yazılı sunulması için süre verilmesine, sanık avukatlarının reddi hakim talebinin davayı uzatma gerekçesiyle reddine, bir dahaki duruşmanın 3 Mayıs Pazartesi gününe ertelenmesine karar verdi.

26 Nisan 2021 04:37
Son Güncellenme: 26 Nisan 2021 17:45
.
18:40

Paylaş

DAVA 3 MAYIS'A ERTELENDİ

İddianamenin okunmasının ardından mahkeme başkanı avukatların taleplerini okudu, sanıklara reddi hakim taleplerini sordu.

Selahattin Demirtaş, yorucu bir gün olduğunu ve reddi hakim talebini 14 madde şeklinde yarın daha geniş sunacağını söyledi. Öğleden sonra duruşmada hiçbir şey duymadığını belirten Demirtaş, "Sanırım iddianameyi okudunuz. Kameraya vurarak, not göstererek anlatmaya çalıştım ama kayda geçirmediniz" dedi.

Figen Yüksekdağ da öğleden sonra birçok şeyi duymadıklarını söyledi. Kendilerine "isteselerdi gelirlerdi" denildiğini ifade eden Yüksekdağ, duruşmanın ciddiyeti ile ilgili ciddi sorunlar oluştuğunu belirterek yarın konuşacağını söyledi.

Sabahat Tuncel ise "Bize rağmen kimlik tespiti yaptınız, bize rağmen iddianameyi okudunuz. Biz, sizi de arkadaşlarımızı da dinlemek istiyoruz ve savunma yapmak istiyoruz" dedi. 5-6 yıldır tutuklu olduklarını belirten Tuncel, bugün yaşanan kargaşanın heyetten kaynaklandığını söyledi.

Savcı, reddi hakim taleplerinin reddi yönünde mütalaa verdi.

Mahkeme heyeti, Demirtaş, Yüksekdağ ve Tuncel'in reddi hakim talebinin yazılı sunulması için süre verilmesine, sanık avukatlarının reddi hakim talebinin davayı uzatma gerekçesiyle reddine, bir dahaki duruşmanın 3 Mayıs pazartesi gününe ertelenmesine karar verdi.

16:45

Paylaş

FATİH POLAT: MUHALEFETİ DERDEST ETME DAVASIDIR

Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Kobanê davasını yorumladı: "Kobanê olaylarından 6 yıl sonra açılan bu dava, iktidarın HDP’yi şeytanlaştırarak kriminalize etme politikasının bir sonucu olarak gündeme geldi. İlk gününde yaşananlar da bunu teyit ediyor. Bununla bağlantılı olarak, bu davanın HDP üzerinden iktidarın karşısındaki muhalefeti dağıtmak üzere kurulmuş bir stratejinin parçası olduğunu görmemek saflık ötesi bir durumdur.

Az çok demokratik bir ülkede böyle bir dava açılabilir miydi? Eğer iktidar bu dava ile hedefine ulaşırsa muhalefet için zaten ağır bir tehdit altında bulunan seçme ve seçilme hakkının bir anlamı kalır mı? Kalır mı gerçekten?"

 

16:38

Paylaş

BAŞARAN: SAVCISI İÇİŞLERİ BAKANI, HAKİMİ AKP VE MHP GENEL BAŞKANLARI

HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran davayı Evrensel'e değerlendirdi. Başaran, hukuksuzluğa karşı tüm muhalefete sesini yükseltme çağrısı yaptı.

Başaran'ın değerlendirmeleri şöyle:

"Hukuken usulen uygulanması gereken hiçbir şey içerde uygulanmıyor. Bu dosyanın politik bir dosya olduğunu, savcının hakimin inisiyatifsiz olduğunu talimatla çalıştığının en büyük göstergelerinden biri buydu. Savcısı İçişleri Bakanı, hakimi AKP ve MHP Genel Başkanları ve burada aslında bir oyun oynanıyor.

Sabah saatlerinde avukatların tümü içeriye alınmadığı için avukatlar itiraz etti, hakim bu itirazı çok lakayıt, ciddiyetsiz biçimde kapılar açık gelin diye beyanda bulundu. Kimlik tespitine geçildi, yargılanan arkadaşlarımız kimlik tespitini bu şekilde yerine getiremeyeceklerini, avukatların huzurunda yapmak istediklerini söylediler. Bu da reddedildi. Aslında ret bile edilmedi, hakim kendince bir süreç yürütüyor. En nihayetinde reddi hakim talepleri ifade edileceği vakit söz almak isteyenlerin sesi kısıldı, hakim talebi reddetti ve iddianameyi okumaya başladı. Şu anda büyük bir protesto eşliğinde bir iddianame okunma sürecine geçildi.

KCK'DE YARGILAMAYA ÇALIŞANLAR BUGÜN MÜEBBETLE YARGILANIYOR

Bu dosya hukuken işletilen bir dosya değil, bir oyun oynatılıyor. Uzun bir süredir HDP üzerinde gerçekleştirdikleri algıyı tamamlamak için aslında süreci yürütüyorlar. İletişim Başkanı ve İçişleri Bakanının açıklamaları sürece nasıl müdahale ettiklerinin, yön verdiklerinin bir göstergesiydi. Ama bu oyun başarılı olmayacak. KCK dosyalarında biz bu tecrübeyi edindik. KCK'de yargılamaya çalışanlar bugün müebbetle yargılanıyor. Oranın bir kumpas olduğu ortaya çıktı. Partimize dönük bu kumpas da elbet tarihte yerini bulacak ve bugün bizi yargılamaya çalışanlar, sözünü eylemini bağımsız ve tarafsız yapamayan savcı ve hakimler dönemi geldiğinde yargının karşısında mutlaka hesap verecekler.

"BÜTÜN MUHALEFET TEPKİSİNİ ORTAYA KOYMALI"

Bugün bu sesi yükseltmek sadece HDP'lilere ve birkaç dostuna kalmamalı. Bütün Türkiye bu antidemokratik darbe haline gelmiş yargılama biçimine ses yükseltmeli. Bütün muhalefet bu konuda tepkisini ortaya koymalı. Demokratik kitle örgütleri, halk bu konuda ses yükseltmeli. Barolar burada olmalı. Bu hukuksuzluğa hep beraber ses çıkartmamız lazım. Çünkü Türkiye'nin demokrasisi, hukuğu, geleceği yargılanmaya çalışılıyor. HDP şahsında ortak gelecek yargılanmaya çalışıyor. Kötü bir piyes ve oyunla karşı karşıyayız". (Ankara/EVRENSEL)

15:42

Paylaş

DEMİRTAŞ: SÖZ TALEBİM TUTANAĞA GEÇSİN, ARA KARAR VERİLSİN

Selahattin Demirtaş söz alarak, “Siz tam olarak ne yapıyorsunuz, hangi aşamadasınız?” diye sordu. Mahkeme başkanı ise “Duruşma yapıyoruz” diye yanıt verdi. İzleyici sıralarından ise “Hadi ya” sesleri yükseldi. Bunun üzerine mahkeme başkanı “O söyleyeni dışarı atın” dedi. 

Tüm talepleri reddedilen avukatlar, reddi hakim taleplerini bir kez de UYAP üzerinden de iletti.

Selahattin Demirtaş iddianamenin okunmasına devam edilmesi üzerine ise "Söz talebim tutanağa geçsin, ara karar verilsin" yazılı kağıt tuttu.

15:37

Paylaş

TUNCEL VE YÜKSEKDAĞ İTİRAZ ETTİ

İddianamenin okuması sırasında Sebahat Tuncel mahkeme başkanının bütün taleplerinin reddedilmesine tepki gösterdi, mahkeme başkanı Tuncel’i dinlemeden iddianamenin okunmasına devam edilmesi talimatı verdi. Figen Yüksekdağ ise söz alarak 15 dakika bağlantının koptuğunu duruşma salonda ne olup bittiğini duymadıklarını, görmediklerini söyledi.

Sebahat Tuncel tekrar söz alarak avukatlar olmaksızın yargılamaya devam edilmemesi gerektiğini belirterek, “Avukatlar neden burada yok, neden yangından mal kaçırmaya çalışıyorsunuz?” diye sordu. Mahkeme başkanı “Buyursunlar gelsinler” dedi ve iddianamenin okunmasına devam edilmesini istedi.

15:10

Paylaş

DEMİRTAŞ "128 MİLYAR DOLAR NEREDE?" YAZILI KAĞIDI GÖSTERDİ

Avukatlar usule ilişkin taleplerinin reddedilmesi üzerine salonu ikinci kez terk etti, iddianamenin okunmasına devam ediliyor. Bu esnada SEGBİS ile duruşmaya katılan Selahattin Demirtaş ekrana "128 milyar dolar nerede?" yazılı kağıdı tuttu.

15:02

Paylaş

AVUKATLAR İKİNCİ KEZ SALONU TERK ETTİ

Avukatların Yüksekdağ, Demirtaş ve Tuncel’in reddi hakim talebi üzerine konuşma yapmaları için söz almalarına dair talepleri reddedildi. İddianame itirazlara rağmen okunuyor. Avukatlar önce yazılı, ardından sözlü beyanda bulunmak üzere mahkeme başkanı ile görüştü. Ancak mahkeme yine avukatların hem yazılı hem sözlü taleplerini dikkate almadı. Bunun üzerinden avukatlar sloganlar ve alkışlar eşliğinde salonu terk etmeye başladı.

14:58

Paylaş

ADANA’DA KOBANE DAVASI AÇIKLAMASI POLİS ABLUKASINDA YAPILDI

HDP Adana İl Örgütü’nün Adana’daki demokrasi güçleri ile yapmak istediği basın açıklamasına polis izin vermedi. Parti binasının girişinde merdivenlerin önünü barikatlarla kapatan polisler İnönü Parkı’nda yapılmak istenen basın açıklamasına pandemi bahanesiyle engel oldu. Açık alanda pandemi tedbirlerini alarak basın açıklaması yapmakta ısrar eden kurum temsilcileri yaklaşık 8 metrekarelik alanda bir saat bekletildi. Açıklamaya KESK, İHD, EMEP, DAD, Halkevi, Anadolu-Der, ESP, TÖP, Mücadele Birliği, Tuhader, Meyader katıldı.

Bildirim yapmadan istedikleri yerde basın açıklaması yapmalarının Anayasal hakları olduğunu söyleyen ve yasaklama ile ilgili bir belge isteyen HDP Adana İl Eş Başkanı Karakış ve kurum temsilcilerine polis, son günlerde sık sık başvurduğu “Basın açklaması yapmak için Valilik’ten izin alın” cevabını verdi. Polisler ayrıca pandemi tedbirleri doğrultusuda açıklamaya izin vermediklerini belirtti. Açıklamaya katılan kurum temsilcileri basın açıklaması için bildirim ya da izin gerekmediğini ve sağlıklarının tehlikeye atıldığını belirterek uygulamayı alkışlarla protesto etti.

“AKP-MHP İNİŞ TAKIMLARI BOZULMUŞ UÇAK GİBİ”

HDP Adana İl Eş Başkanı Mehmet Karakış, polisin uygulaması karşısında iki kurum temsilcisi ile bina girişinin önüne gelerek açıklama yaptı. Açıklama yapılırken polis barikatı önünde bekletilen vatandaşlar “Kobane Davası bir kumpastır” pankartı açtı. Görüntünün faşizmin fotoğrafı olduğunu dile getiren Karakış, “Bu tabloya karşı hiç bir zaman karamsar olmayacağız. Bu zirveyi yaşayan bütün iktidarlar çürüye çürüye bataklığa saplanmıştır. AKP-MHP iktidarı iniş takımları bozulmuş uçağa benziyor, nereye düşeceği belli değil” dedi.

“HAKİKATİ BOĞDURMAYACAK OLAN DEMOKRASİ GÜÇLERİNİN ORTAK MÜCADELESİDİR”

Dava’nın AKP-MHP iktidarının tek adam rejimini tahkim etme hedefi için karanlık odalarda hazırlanmış bütünüyle siyasi bir dava oluğunu ifade eden Karakış, “Toplumu rehin almayı ve demokrasiyi boğmayı maçlayan bu dava IŞİD zihniyetiin sürdüğünü göstermektedir. O gün nasıl dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında halklar IŞİD zihniyetine karşı Kobanî için bir olmuş, sesini yükseltmiş ve dayanışma içine girmişse bugün de Kobanî davasına karşı ortak dayanışma göstererek bu davayı düşürecektir. Unutulmamalıdır ki, karanlığa hakikati boğdurmayacak olan tek güç dayanışma ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi olacaktır” dedi. (Adana/EVRENSEL)

14:44

Paylaş

ÇİZER ERCAN ALTUNTAŞ'IN KALEMİNDEN KOBANE DAVASI

Davayı takip eden Çizer Ercan Altuntaş Kobane davasını çizdi.

 

14:39

Paylaş

İDDİANAMENİN OKUNMASI PROTESTO EDİLİYOR

Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Sebahat Tuncel’e söz verilmesi talebi reddedildi. İddianamenin okunmasına geçildi, avukatlar sıralara vurarak mahkeme heyetinin tutumunu protesto ediyor. İddianamenin okunması protesto eşliğinde devam ediyor.

AVUKAT KARAMAN: SÖZ VERİN, REDDİ HAKİM GEREKÇELERİNİ SIRALAYACAKLAR

Demirtaş'ın avukatı Mahsuni Karaman “CMK maddeleri arasında öngördüğünüz hiyerarşi bildiğiniz gibi değil. Hakimin reddi daha ilk maddelerdedir. Başkan olarak siz ve heyetiniz söz verin, Sayın Demirtaş reddi hakim gerekçelerini sıralayacaktır” dedi.

 

14:15

Paylaş

ARANIN ARDINDAN DURUŞMA BAŞLADI

Verilen aranın ardından duruşma sanık avukatlarının yoklaması ile başladı. Ardından avukatların usule ilişkin beyanlarına geçildi. Avukat Mesut Beştaş, yargılamaya konu olan olayların aydınlatılması için birçok bariyerle karşı karşıya olduklarını belirterek, verilen önergelerin Meclis'te de yok sayıldığını söyledi.

BEŞTAŞ: İDDİANAMENİN SİYASİ SAİKLE YAZILDIĞI ÇOK AÇIK

“Bu dosyaya konu olan bütün olayların aydınlatılmasını istiyoruz” diyen Beştaş, “Umarım açığa kavuşturulması heyetinize nasip olur. Sabah bu duruşmaya girerken bir kısım müdafi arkadaşların içeriye bile girilmesine izin verilmedi. Aynı zamanda hiçbir müdafinin bu dosya hakkında hiçbir görüşüne izin verilmedi. Bu nedenle sayın mahkemenizin şu ana kadar ki yaklaşımları adil yargılama konusundaki endişelerimizi arttırmıştır. Tarafımıza iddianamenin tebliğ edildiği tutanağa geçildi. Biz isterdik ki buradaki her şey, her cümle doğru olarak tutanağa geçsin. Eğer bir suçlamayla bir soruşturma başladıysa ve kovuşturma aşamasına geldiği andan itibaren aynı suçlamayla başka bir soruşturma başlatılamaz. İlk açılan soruşturma kovuşturma aşamasına geçmişse ilk açılan dosya ile birleştirilmesi gerekiyor. 6-8 Ekim olaylarını esas alarak hazırlanmış bir iddianame var karşımızda. Başka çok sayıda dava aynı suçlama ile açılmışken, bu iddianamenin siyasi saikle yazıldığı çok açık” dedi.

DEMİRTAŞ, YÜKSEKDAĞ VE TUNCEL'E SÖZ VERİLMESİ TALEBİ REDDEDİLDİ

Hem soruşturma hem de yargılama aşamasında adil yargılanma usullerinin duruşmada yok sayıldığına dikkat çeken Beştaş, Selahattin Demirtaş’a taleplerini iletmesi için söz verilmesini talep etti.

Söz alan avukatlar, Selahattin Demirtaş’ın yanı sıra Figen Yüksekdağ ve Sebahat Tuncel’e söz verilmesini talep etti. Mahkeme başkanı bu talepleri reddetti.

 

14:09

Paylaş

GARO PAYLAN: BURADA YARGILANMASI GEREKEN BİRİLERİ VARSA O PROVOKASYONLARI YAPANLAR VE YAPTIRANLARDIR

Davayı Evrensel'e değerlendiren HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan şunları ifade etti: "İçeride bir yargılama sürmüyor. Maalesef bu iddianame AKP ve MHP Genel Merkezlerinde hazırlandı ve  Saray'ın talimatıyla buraya gönderildi. Bu bir kumpas davasıdır. HDP'yi siyaset dışına itmek için oluşturulan bir kumpas davasıdır. Bizler siyasetçileriz ve HDP'nin MYK'si 2014 yılında Kobane'de sonuç olarak IŞİD'in barbarlığına karşı iktidarın aymazlığına karşı bir protesto çağrısı yaptı. 6 Ekim 2014 günü akşamında herkes protestosunu yaptı ve evine gitti, kimsenin burnu kanamadı. Ama 7 Ekim 2014'te Tayyip Erdoğan "Kobane düştü, düşecek" dedikten sonra bu ülkenin karanlık yüzü devreye geçti, provokasyonlar söz konusu oldu, yurttaşlarımız hayatlarını kaybetti ve biz bu provokasyonlara karşı dönemin İçişleri Bakanı ve diğer kamu görevlileri ile birlikte bu provokasyonlara durdurmaya çalıştık. Burada yargılanması gereken birileri varsa o provokasyonları yapanlardır ve yaptıranlardır. Bu açıdan bu yargılama siyasi bir davadır, kumpas davasıdır. Bu yargılama yok hükmündedir. Biz burada işin sorumlularını yargılayacağız" (Ankara/EVRENSEL)

13:55

Paylaş

ERCÜMENT AKDENİZ: EKMEK, ÖZGÜRLÜK, ADALET VE DEMOKRASİ MÜCADELESİ İÇİÇE GEÇMİŞTİR

Duruşmayı takip eden Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, davayı Evrensel'e değerlendirdi: "Çok az sayıda avukat içeri girebilmiş. Haklı olarak avukatların buna bir itirazı var ve salonu terk etmek durumunda kaldılar. Bu doğrudan doğruya savunma hakkının ihlalidir. Savunmanın ayaklar altına alındığı bir yerde sanıkların konuşması çok mümkün değil. Sanıklar da haklarını kullanarak kimliklerini dahi beyan etmediler. Mahkeme heyeti buna rağmen duruşmayı sürdürmeye çalışıyor. Anlaşılıyor ki burada çok güçlü bir irade var, iktidarın baskısı var. Bu sadece Kürtlerin demokratik siyasetinin demir parmaklıklar ardına atılması anlamı taşımıyor. Bu aynı zamanda gece kararnameleriyle yönetilen bir ülkede, adliye koridorlarında Soma'dan Ermenek'e Çorlu Tren Kazası Davası'ndan 10 Ekim Davasına kadar adalet talebinin ne kadar önemli olduğunu göstermiş oluyor. Savunma yoksa adil bir yargılamadan söz etmek mümkün değil. Emek Partisi olarak bu davayı takip etmeye devam edeceğiz. Çünkü artık demokrasi mücadelesinin davasıdır. İşçi ve emekçilerin uğradıkları haksız uygulamalarla Kürt siyasetçilerin uğradığı haksızlıkların bir yerde buluşması açısından önemlidir. Ekmek, özgürlük, adalet ve demokrasi mücadelesi içiçe geçmiştir." (Ankara/EVRENSEL)

13:49

Paylaş

İSTANBUL'DA KOBANE DAVASI AÇIKLAMASINA MÜDAHALE: 2 GAZETECİ GÖZALTINA ALINDI

Kobane Davası’na ilişkin il binası önünde açıklama yapmak isteyen HDP’lilere müdahale eden polis, haber takibi yapan MA muhabiri Enes Sezgin ve Artı TV kameramanı Bilal Meyveci'yi gözaltına alındı.

Açıklamadan önce il binası ve çevresini kapatan onlarca polis, binanın olduğu sokağa giriş ve çıkışları kapattı. Açıklamanın başlamasına dakikalar kala kapının önünü de kapatan polis, içeriden dışarıya kimsenin çıkmasına izin verilmedi. Açıklama için dışarıya çıkmak isteyen HDP İstanbul İl Eş Başkanları ile polis arasında tartışma yaşandı. Polisin izin vermemesi üzerine eş başkanlar açıklamayı kapının önünde yapmak istediklerini ifade etti. Buna da izin vermeyen polis kitleyi zorla binanın içerisine soktu. 

"HERKES İÇİN ADALET İSTİYORUZ"

Kapının girişinde açıklama yapan HDP İstanbul İl Eş Başkanı Elif Bulut, "HDP’yi yargılamaya çalışıyorlar. 6 yıl içinde HDP bunun soruşturulması için çalışmalar yapmış, Mecliste soru önergeleri vermiş ama bunlar AKP-MHP tarafından reddedildi. Halk bu sürecin tanığıdır. HDP herkes için hak istiyor, adalet istiyor, eşitlik istiyor. 6 milyon HDP’li için sadece istemiyor bu ülkenin toprakları için, halkları için istiyor” dedi. 
 

GAZETECİLER GÖZALTINA ALINDI 

Erdal Avcının konuşması sırasında polis açıklamaya müdahale etti. Kitleyi kapıya sıkıştıran ve kaba kuvvet yoluyla içeri sıkıştıran polisin hakaretler etmesi dikkat çekti. Müdahalede haber takibi yapan MA muhabiri Muhammed Enes Sezgin ve Artı TV kameramanı Bilal Meyveci gözaltına alındı. (İstanbul/MA)

13:40

Paylaş

HDP DİYARBAKIR: KOBANE DAVASI BİR KUMPAS DAVASIDIR

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kobane davasına İlişkin Diyarbakır Yenişehir’de bulunan ilçe binasında açıklama yaptı. Basın açıklamasını HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeyyat Ceylan okudu.

Kobane davasının demokratik siyasetin teslim alınmasına yönelik bir kumpas davası olduğunu ifade eden Ceylan, "Bu kumpas davası, HDP’nin tasfiye edilmesini amaçlamaktadır. Protestolar yaşandıktan 6 yıl sonra dava açılması bu hakikati ortaya koymaktadır. AKP-MHP iktidarı bugün her alanda Kürtlere ve demokrasi güçlerine saldırmakta, bu saldırılar üzerinden içine düştüğü ekonomik, toplumsal ve siyasal krizi aşmaya çalışmaktadır” dedi.

"YARGININ TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ OLMADIĞI ORTADA"

Kobane Davasının talimatlarla açılmış bir dava olduğunu belirten Ceylan, "Emniyet mensuplarının Kobane davası savcısına gönderdiği 26 Ekim 2018 tarihli bilgi notu ise polisin savcıya nasıl da talimat verdiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu bilgi notu ile Türkiye’de yargının tarafsız ve bağımsız olmadığı bir kez daha açığa çıkmıştır. Yargının içine düştüğü bu durumu göstermesi açısından ibretlik olan bu belge ile vekillerimizin dokunulmazlığının kaldırılması ve akabinde Kobanê operasyonu kapsamında gözaltına alınması talimatı verilmiştir. Yine bu talimat notunda Kobane kumpas davası ile HDP’yi kapatmanın hukuki zemininin sağlanacağı vurgulanmıştır. Sadece bu belgenin kendisi bile Kobane davasının siyasi bir kumpas davası olduğunu açıkça ortaya koymaktadır” diye belirtti.

"KÜRT HALKINA YAPILAN SALDIRILARI KINIYORUZ"

“AKP-MHP iktidarı bir taraftan Kobanê davası üzerinden demokratik siyaseti boğmaya çalışırken diğer taraftan Kürt düşmanı bir politikayla sınır ötesi operasyonlarla yayılmacı siyasetini genişletmeye çalışmaktadır” diyen Ceylan, “Kürt halkının kazanımlarına yapılan bütün saldırıları kınıyoruz. Kobane'de Kürtlerin ve dostlarının direnişine toslayan işgal ve yayılma politikaları bugün Kürdistan Bölgesel Yönetim topraklarında tamamlanmak istenmektedir. Kobane davasına karşı dayanışmayı büyütelim, bu kumpası demokrasi ve toplumu savunma davasına dönüştürelim. Her türlü savaş politikasına karşı sesimizi yükseltelim. Başta demokratik kamuoyu olmak üzere, tüm sivil toplum kurum ve kuruluşlarını bu yalan ve talan düzenine karşı durmaya çağırıyoruz” dedi. 

Mardin, Şırnak, Urfa, Van, Muş, Hakkari, Siirt, Dersim, Antep İl örgütleri de il binalarında açıklamalar düzenledi. (Diyarbakır/EVRENSEL)

13:22

Paylaş

ÜMİT DEDE: MÜDAFİSİ OLMADAN KİŞİ HAKKINDA İŞLEM YAPILAMAZ

Avukatların taleplerinin mahkeme başkanı tarafından dinlenmemesini Evrensel'e değerlendiren HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, "Biz ayrıldıktan sonra yargılamanın sona ermesi gerekirdi. Müdafisi olmadan hiçbir şekilde kişi hakkında bir işlem yapılamaz. Ceza muhakemesi kanunundan bu kadar bihaber bir hakimin mesleki formasyonu da bu yargıllamayı yapmaya yetmez" diyerek tepki gösterdi. (Ankara/EVRENSEL)

13:17

Paylaş

HDP İZMİR: KOBANE DAVASINA KARŞI DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü, Kobanê Davası’nın ilk duruşması öncesi Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Kobané davası hukuki değildir, kumpas davasına boyun eğmeyeceğiz" pankartı açıldığı açıklamada, sık sık "Kobané kumpası sökmedi sökmeyecek" ve "HDP halktır yargılanamaz" sloganları atıldı.

Basın açıklamasını okuyan HDP İzmir İl Eş Başkanı Kadir Baydur, davanın kumpas davası olduğunu vurgulayarak, “Bu kumpas davası, topluma ve demokrasi mücadelesine karşı açılmış bir davadır” dedi.

Baydur, “AKP-MHP iktidarı bir taraftan Kobané davası üzerinden demokratik siyaseti boğmaya çalışırken diğer taraftan Kürt düşmanı bir politikayla sınır ötesi operasyonlarla yayılmacı siyasetini genişletmeye çalışmaktadır” diye konuştu.

Kobane davasına karşı dayanışmayı büyütme çağrısı yapan Baydur, “Bu kumpası demokrasi ve toplumu savunma davasına dönüştürelim. Her türlü savaş politikasına karşı sesimizi yükseltelim. Başta demokratik kamuoyu olmak üzere, tüm sivil toplum kurum ve kuruluşlarını bu yalan ve talan düzenine karşı durmaya çağırıyoruz” diye seslendi. (İzmir/EVRENSEL)

13:02

Paylaş

DURUŞMAYA ARA VERİLDİ

Duruşmaya saat 14.00'e kadar ara verildi.

12:49

Paylaş

AVUKATLAR SALONA GİRİYOR

Davanın sürdürülmesinin istenmesi nedeniyle avukatlar duruşma salonuna giriyor. Avukatlar salona girmeye çalışırken güvenlik görevlileri avukatları cübbesinden tutarak dışarı çıkarmaya çalıştı. Mahkeme başkanı bu arada müştekilerin kimlik tespitlerine devam etti. Mahkeme başkanı avukatlar içeri girdikten sonra ise "İçeri giremiyoruz diyorsunuz, içerdesiniz" dedi.

 

12:22

Paylaş

SELAHATTİN DEMİRTAŞ: BURAYA YARGILANMAYA DEĞİL YARGILAMAYA GELDİK

Selahattin Demirtaş’ın kimlik tespiti yapılmak istendi.

“Bütün bilgileri zaten mahkemeye vereceğiz” diyen Selahattin Demirtaş, "Buraya susmaya değil konuşmaya geldik. Yargılanmaya değil, yargılamaya geldik. Avukatların sayısı belliydi. Her bir sanık için 3 avukat olsa da 100’den fazla avukat olacaktı. Mahkeme salonunun kalabalık olacağı önceden belliydi. Bu sorunu çözebilirdiniz. Gerçekten yargılamanın devam etmesini istiyorsanuz ara verip bu sorunu çözebilirsiniz. Bilgilerimizi tabi ki mahkemeye vereceğiz. Sormak istediğiniz her türlü soruyu sorabilirsiniz, biz de savunmamızı yapacağız. Yıllardır yargılama yapıyorsunuz. Bizi onlarla karıştırmayın. Sesinizi yükseltmeyin. Karşınızda çocuk yok. Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin meclis grubu eş başkanları karşınızda. Her ne kadar sanık sandalyesinde otursak da halkın iradesini temsil ediyorsunuz. Bizler medeni insanlarız. Daha önce darbecileri yargıladınız, bilemem nasıl yargıladınız. Ama bize o muameleyi uygulayamazsınız. Bir duruşma salonunda avukatların bulunması gerekir. Yargılama usulen uygun gibi gözüksün istiyorsanız avukatlar girsinler. Ben orada değilim. Yanımda avukat yok, duruşma salonunda avukat yok. Şu anda duruşma salonunda aleyhime bir şey tespit etme şansım yok. Baskı ortamında yargılamayı yapsanız da avukatların buraya girmesi gerekiyor” dedi.

Demirtaş, kimlik tespitine ilişkin sorulara yanıt vermedi.

Duruşma müştekilerin kimlik tespitleri ile devam ediyor.

12:19

Paylaş

ENGELLENEN AVUKATLAR TUTUNAK İMZALADI

Salonu terk eden ve içeri girmesi engellenen avukatlar tutanak imzaladı.

 

12:04

Paylaş

KIŞANAK: SARAY'IN TALİMATLARI İLE KARAR VERİYORSUNUZ

Kimlik tespiti yapılmak istenen Gültan Kışanak “Böyle duruşma yapamasınız, Saray’ın talimatları ile karar veriyorsunuz. Siz hukuka, hukukun temel ilkelerine riayet etmediğiniz müddetçe sorularınıza yanıt vermeyeceğiz” dedi. Mahkeme başkanı ise sorularını sürdürdü ve ardından “Cevap vermediği görüldü” dedi.

Mahkeme başkanının ısrarla kimlik tespiti yapmak istemesine, Ayşe Yağcı, “Avukatım olmadan kesinlikle sorulara cevap vermeyeceğim”, Berfin Özgü Köse, “Avukatlarım olmadan mahkemenin hiçbir aşamasında herhangi bir beyanda bulunmak istemiyorum” ve Gülfer Akkaya da “Avukatlar alınmadan konuşmak istemiyorum” diye cevap verdi.

Nazmi Gür mahkeme başkanına, “Sizi hukuka davet ediyorum” derken mahkeme başkanı ise buna karşılık “Tabi ki davetinize canı gönülden icabet edeceğim” diye yanıt verdi, ardından sorularını sormayı sürdürdü.

11:53

Paylaş

"AVUKATLAR OLMADAN DURUŞMAYA BAŞLAYAMAZSINIZ" İTİRAZLARINA RAĞMEN MAHKEME BAŞKANI SORU SORDU

Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Emine Ayna, sorulan sorulara “Avukatım olmadan sorularınıza yanıt vermeyeceğim. Avukatımın salona girmesini talep ediyorum" diye yanıt verdi. Mahkeme başkanı bunun üzerine “Duruşma salonunun kapısı açık, isteyen girer” dedi. 

Ardından Beyza Üstün’ün kimlik tespitlerine geçildi. Beyza Üstün, “Savunma hakkımı kullanmam için avukatlarımın burada olması gerekiyor. Avukatlarım olmadan kimlik tespitleri de dahil hiçbir sorunuza yanıt vermeyeceğim” dedi. “Hukukun gereğini yapın ve avukatlarımızı içeri alın” diyen Üstün'e Mahkeme başkanı soru sormayı sürdürdü. Arından Üstün’ün sorulara yanıt vermediğini tutanak altına aldı.

FİGEN YÜKSEKDAĞ VE SEBAHAT TUNCEL'İN SESİ KAPATILDI

Figen Yüksekdağ'ın "En temel hukuk kurallarından biri savunma hakkının eksiksiz yerine getirilmesidir. Hukukun yerine getirin, avukatlar olmaksızın duruşmaya başlayamazsınız” demesine rağmen mahkeme başkanı, “Evli misiniz, ne iş yapıyorsunuz, adresiniz neresi, üzerinizde mal varlığı var mı?” diye sormaya devam etti. Yüksekdağ’ın itirazlarını sürdürmesi üzerine SEGBİS’in sesi kesildi.

Salonda bulunan Sebahat Tuncel, “İyi niyet diyorsunuz, bizi sizin iyi niyetiniz bağlamaz, bizi hukuk bağlar, bizim avukatlarımızın burada olması gerekiyor, arkadaşlarımız buraya gelebilir, koşulları oluşturmak sizin göreviniz” dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine Sebahat Tuncel’in sesini kapattı. Tuncel’in sesinin kapatılması salonda alkışlar ve “Savunma hakkı kısıtlanamaz” sloganı ile protesto edildi.

11:45

Paylaş

AVUKATLAR: BAĞIMSIZ VE SERBEST SAVUNMA KOŞULLARI YARATILMADAN SALONA DÖNMEYECEĞİZ

Kobane Davasında duruşma salonunda avukatların yerine polislerin oturtulmasına itirazları mahkeme başkanı dinlemedi. Salonu terk eden avukatlar adliye önünde açıklama yaptı. Avukatlar, "Savunma susmadı, susmayacak" sloganları attı.

Burada açıklama yapan Avukat Mehmet Emin Aktar, "Biz mahkeme başkanından dışarıdaki arkadaşlarımızın alınmasını istedik. Yasal olmayan gerekçelerle alamayacağını söyledi. Biz de arkadaşlarımız alınmazsa devam edemeyeceğimiz söyledik. Bu nedenle yoklamada isimlerimizi vermedik, beyanlarımızın zapta geçirilmesini istedik. Mahkeme başkanı yoklama yapmaksızın kimlik tespitine geçti. Bu hukuksuzluğa ortak olmamak için dışarı çıktık. Bu veya başka bir salonda savunma görevini yapabileceğimiz koşullar sağlanmadığı sürece solana dönmeyeceğiz. Asıl yer olmamasının sebebi çok sayıda polis ve asker getirilmesi. 15 civarında tutuklu getirilmiş ama yüzlerce polis ve asker var" diye konuştu.

 

Paylaş

MAHKEME BAŞKANI AVUKATLAR OLMADAN KİMLİK TESPİTİNE DEVAM EDİYOR

Duruşma salonu içerisinde avukat kalmamasına rağmen mahkeme başkanı kimlik tespitlerine devam ediyor. Alp Altınörs, "CMK'ye göre sanığın her aşamasında avukatın yanında olması gerekir, benim her aşamada müdafi yardımından yararlanmam gerekiyor" diyerek avukatların salona alınmasını talep etti. Mahkeme başkanı bunun üzerine "Çağırın gelsin" dedi. Altınörs, bunu mahkeme başkanının yapması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Alp Altınörs’ün sözünü keserek Ayhan Bilgen’in kimlik tespitine geçti.

 

11:22

Paylaş

AVUKATLAR SALONU TERK EDİYOR 

Duruşma salonuna alınmayan avukatların itirazlarının devam etmesi üzerine mahkeme başkanı avukatlara, “Önce CMK’yi öğrenin” dedi. Bunun üzerine avukatlar, “Avukatlarla böyle konuşamazsınız, bunu tutanağa geçmek zorundasınız” dedi. Mahkeme başkanı ise önce kimlik tespitlerinin yapılacağını, ardından iddianamenin okunacağını söyledi. Mahkeme başkanı avukatlara ancak ondan sonra söz verileceğini söyledi. Avukatların “Böyle duruşma yapamazsınız” itirazı ise mahkeme başkanı tarafından “Yoo gayet de güzel yaparız” dedi.

“Et ve Süt Kurumu'nun avukatı burada, HDP'nin avukatları alınmıyor” diyen avukatlar alkışlarla salonu terk ediyor.

Mahkeme başkanı bütün itirazlara rağmen kimlik tespitlerine devam ediyor.

 

11:07

Paylaş

AVUKATLARIN YERİNDE ÇEVİK KUVVET POLİSLERİ OTURTULDU

Ayla Akat Ata, Bircan Yorulmaz, Sabahat Tuncel, Günay Kubilay, Ali Ürküt, Beyza Üstün, Nazmi Gür'ün de arasında bulunduğu bir kısım sanık salona girdi. Salondakilere el sallayan sanıklar alkışlarla karşılandı.

Mahkeme heyetinin salona girmesi sonrası avukatlar, dışarıda bulunan avukatların salona alınmasını talep etti. Mahkeme başkanı pandemi nedeniyle daha fazla avukatın alınmayacağını söyledi. Avukatlar, "Avukatlar gelmeksizin salonda bulunan avukatların da çıkacağını" söylemesi üzerine mahkeme başkanı, "Olabilir, avukatlarla zorla duruşma yapmıyoruz” dedi.

BAZI AVUKATLARIN DAVAYA ALINMAMASINA İTİRAZ YOK SAYILDI

Mahkeme başkanı avukatları dinlemeden yoklamaya başladı. Avukatlar alkışlar ve sıralara vurarak tepki gösterdi. Meslektaşlarının salona alınmadığının tutanak altına alınmasını isteyen avukatların bu talebi de karşılanmadı.

Selahattin Demirtaş da SEGBİS ile bağlanan Selahattin Demirtaş da avukatların alkışına katıldı.

Mahkeme salonunda avukatlar mahkeme heyetini alkışlarla protesto etmeye devam etti. Avukatlar “Savunma avukatları yerine oturamıyor ama çevik kuvvet polisleri duruşma salonunda. Avukatları içeri almak zorundasınız, böyle duruşmaya başlayamazsınız, bunu tutanak altına almak zorundasınız” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Geçen duruşmada bize verdiğiniz derslerden baya bilgi edindik, CMK’ye baktık” diyerek talepleri reddetti. Ardından üzerinde cübbe olmayan avukatın dışarı çıkarılması talimatı verildi.

Mahkeme heyeti bütün tepkilere rağmen kimlik tespitlerine geçti. Avukatların ve yargılananların alkışlı protestosu devam etti.

11:04

Paylaş

HDP’YE YASAK, KARŞITLARINA SERBEST

Basının adliye önünden görüntü alması engellenirken ve HDP’lilerin açıklama yapmasına izin vermeyen polis ve askerler, yaklaşık bir saat sonra cezaevi önüne gelen Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı üyesi bir grubun elinde pankartlarla açıklama yapmasına engel olmadı. Açıklamada "Cumhurbaşkanının selamını getirdik" denilirken "Terörist Selo", "İdam isteriz" sloganları attı.

10:55

Paylaş

FAHRETTİN ALTUN'DAN YARGIYA MESAJ  

İletişim Başkanı Fahrettin Altun yaptığı açıklamada yargıya müdahale içeren ifadeler kullandı: "Bu cinayetlerin failleri bugün hakim karşısına çıkıyor. Katiller için hesap vakti. Bizim adalete inancımız tam." 

10:31

Paylaş

AVUKATLARA VE BARO BAŞKANLARINA ENGEL

Duruşma salonun önünde de avukatların alınmaması nedeniyle gerginlik yaşandı. Davada 100 kişilik avukat sınırlaması olduğunu söyleyen güvenlik güçleri aralarında baro başkanlarının da olduğu 60 kadar avukatın içeriye alınmasına izin vermedi.

Avukatların duruşmayı izleyici salonundan takip etmeleri istendi. Avukatların itirazı üzerine arbede yaşandı. Savunma avukatlarının önemli bir kısmı ve HDP MYK Üyesi Veli Saçılık, mahkeme salonu dışında bırakıldı.

Duruşmada şu anda SEGBİS kontrolleri yapılıyor.

10:30

Paylaş

DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA

Duruşma öncesinde HDP Eş Genel Başkanları Buldan ve Sancar ile milletvekillerinin yaptığı açıklama, onlarca polis tarafından kalkanlarla engellenmeye çalışıldı, gazetecilerin açıklamayı görüntülemesine izin verilmedi.

HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan beraberinde milletvekilleri ile birlikte burada açıklama yaptı.

Açıklamaya TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TİP Milletvekili Ahmet Şık ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDK Eş Sözcüleri İdil Uğurlu ve Sedat Şenoğlu, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk ile çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

Çevik kuvvet polislerinin anonslar ile tacizine karşın açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Barış için demokrasi için direnmeye devam edeceğiz. Bu bir intikam davasıdır. IŞİD'in Kobane'de yenilmesini hazmedememiş bir iktidarın öfkesinin ürünü bir davadır. HDP'nin bu iktidara yaşattığı yenilgilerin öfkesinin ürünü olan bir davadır. Bunu hep birlikte bile çıkaracağız. Hep birlikte bu kumpas davasını boşa çıkaracağız. Demokrasi mücadelesini büyüteceğiz. İktidarın hesaplarını bozacağız. Buraca hakikat yalanı, inanç korkuyu yargılayacak. Cesaret bütün dünyaya yayılacak” diye konuştu.

TANRIKULU: SİYASET BELİRLEYECEK

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, dava duruşması öncesinde Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. Kobanê Davası’nın hukuki kaygılarla açılan bir dava olmadığını söyleyen Tanrıkulu, “Siyasi iktidarın yargıyı kullanarak açtığı bir dava, bu dava. HDP’li siyasetçilerin cezaevlerine konulmasını amaçlanıyor. 3 bin 500 sayfalık bir iddianamede sanıklarla gerçekleşen olaylar arasında herhangi bir illiyet bağı kurulmuş değil. Davanın gündemine göre sonradan başka tanıklar yaratmışlar. Bu dava iktidarın siyasi kaygılarla açtığı bir dava. Bu davanın kaderini siyaset belirleyecek. Siyasette dayanışma, mücadele, ortaklık ve kamuoyu bu davanın sonucunu belirleyecek” ifadelerini kullandı.

10:05

Paylaş

SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ

6-8 Ekim’de Türkiye’nin 35 kentinde HDP’li yöneticilerin çağrısıyla protesto eylemleri gerçekleşti. Gösterilerde 37 kişi hayatını kaybetti. Bunlardan 27’si HDP’liydi.

8 Ekim 2014 tarihinde yapılan protesto gösterileri sırasında HDP Genel Merkezi’nin Twitter paylaşımları gerekçe gösterilerek, 9 Ekim 2014 tarihi ve devamında dönemin HDP Eş Genel Başkanları ve MYK üyeleri hakkında açılan birden fazla soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2 ana iddianamede birleştirildi. Bu soruşturmalardan birincisi Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu tarafından aralarında eski Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu dönemin milletvekili olan MYK üyelerine açıldı. İkinci soruşturma ise Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından milletvekili olmayan MYK üyeleri hakkında açıldı.

DOKUNULMAZLIKLAR KALDIRILDI

Yüksekdağ, Demirtaş ile diğer milletvekilleri hakkında açılan 6-8 Ekim Kobane protestolarını konu alan soruşturma kapsamında, dokunulmazlıklarının kaldırılması için 21 Şubat 2016’da “halkı suç işlemeye tahrik” iddiasıyla fezlekeler hazırlandı. 20 Mayıs 2016’da dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı “yetkisizlik” kararı vererek dosyayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ise soruşturma dosyasını, Yüksekdağ ve Demirtaş ile dönemin milletvekilleri olan Ayhan Bilgen, Hüda Kaya, Altan Tan, Garo Paylan, Meral Danış Beştaş, Gülser Yıldırım hakkında devam eden soruşturma dosyaları ile birleştirdi. 4 Kasım 2016’da Demirtaş ve Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 11 milletvekili gözaltına alındı, bir kısmı tutuklandı. Devam eden süreçte tutuklu milletvekili sayısı 15’e çıktı. Operasyonlar ise 4 Kasım’dan itibaren devam etti.

İDDİANAMENİN TEMELİ ‘TEM’ YAZISI

Dönemin HDP MYK üyeleri hakkında yürütülen soruşturma dosyalarına ise, 19 Şubat 2015’te Ankara İl Emniyet Müdürlüğü tarafından, 14 sayfalık ayrıntılı bilgi notu ve eklerinden oluşan bir yazı gönderildi. 6-8 Ekim tarihleri arasında ülke genelinde meydana gelen olaylarda hayatını kaybeden ve yaralanan kişilere dair bilgilerin de yer aldığı yazının ekinde Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı B Şube Müdürlüğü tarafından benzer şekilde hazırlanan 33 sayfalık rapor da yer alıyordu. Devam eden süreçte Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığı’nın 71 sayfalık raporu, Ankara TEM Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan tutanak ve haberlerden oluşan 4 sayfalık çıktı sunuldu.

2018'e kadar hareketsiz olan dosya yeni atanan savcı ile birlikte hareketlendi.

Emniyet tarafından hazırlanan bu araştırma tutanağı 8 Ocak 2021 tarihinde Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Kobane davasının iddianamesinin temelini oluşturdu.

İddianamede yer alan suçlamaların ‘delilleri’ ise Fırat Haber Ajansı’nda yayınlanan haberler, siyasetçilerin sosyal medya paylaşımları, evlerinden el konulan boncuktan anahtarlık, kitap ve dergiler. Savcılığın suçladığı sosyal medya paylaşımları arasında da aynı şekilde Kobani eylemleriyle ilgisi olmayan, değişik zamanlarda yapılmış paylaşımlar yer alıyor. Başta Yüksekdağ ve Demirtaş olmak üzere çoğu siyasetçinin yaptığı eleştiriler ve açıklamaların yer aldığı iddianame ile aslında bir bütün olarak HDP ve politikaları suç sayılıyor!

AİHM VE AYM’NİN ‘İHLAL’ KARARLARI İDDİANAMEDE YOK!

Dosyada gizlilik kararı sürerken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi’nin Selahattin Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı ana dava için 2 Eylül 2019 tarihinde “derhal tahliye” kararı verdi. Karardan ardından savcı, Kobane soruşturması kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alınması için 19 Eylül 2019 tarihinde Selahattin Demirtaş’ın bulunduğu Edirne F tipi, Figen Yüksekdağ’ın bulunduğu Kocaeli 1 No’lu F Tipi Cezaevlerine müzekkereler yazdı. Yüksekdağ ve Demirtaş ifade vermeyi talep etmelerine rağmen 20 Eylül 2019 tarihinde ikinci kez 6-8 Ekim olayları sebebiyle tutuklandı.

Bütün suçlamalar ve davaların yer aldığı iddianamede, Selahattin Demirtaş AİHM verdiği ihlal kararları ile Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği ihlal kararı yer almıyor. Yine

İddianamede Eski Kars Belediyesi Eş Başkanı Ayhan Bilgen hakkında 7 ay tutuklu kaldığı Kobani soruşturması nedeniyle AYM’nin verdiği hak ihlali kararı da yer almıyor.

DAVA KAPSAMINDA 28 İSİM TUTUKLU

Demirtaş ve Yüksekdağ’ın ikinci kez aynı suçlamayla tutuklanmalarının ardından 24 Eylül 2020 tarihinde Sırrı Süreyya Önder, Nazmi Gür, Ayla Akat Ata, Emine Ayna, Emine Beyza Üstün, Bircan Yorulmaz, Bülent Barmaksız, Can Memiş, Dilek yağlı, Gülfer Akkaya, Günay Kubilay Zeki Çelik, Ali Ürküt, Altan Tan, Pervin Oduncu, Alp Altınörs, Berfin Özgür Köse, Cihan Erdal, Ayhan Bilgen, İsmail Şengül gözaltına alındı. 2 Ekim 2020’de Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan ve Gülfer Akkaya adli kontrolle serbest bırakılırken diğer 17 kişi tutuklandı. Yine bu dosyaya sonradan dahil edilen eski HDP milletvekilleri Aysel Tuğluk, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel hakkında da başka suçlamayla Kandıra Cezaevinde tutuklu olmalarına rağmen Kobane dosyası kapsamında tekrar tutuklama kararı verildi. Yine başka suçlamayla Kandıra cezaevinde tutuklu olan Gülser Yıldırım’a bu dosya kapsamında ev hapsi şeklinde adli kontrol kararı verildi, HDP milletvekili İbrahim Binici ve partinin çeşitli kademelerinde görev alan olan siyasetçiler dosyaya sonradan eklenerek tutuklandı. Dosya kapsamında tutuklu yargılanan siyasetçi sayısı 28’ze çıktı.

DAVAYA ÖZEL HEYET

Kobane saldırısına karşı 6-8 Ekim’de gerçekleşen protestolardan 6 yıl 3 ay sonra 30 Aralık 2020 tarihinde düzenlenen 3 bin 530 sayfalık iddianame ve 324 klasörden oluşan eklerle birlikte mahkemeye sunuldu. İddianame Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bir hafta içinde 7 Ocak 2021 tarihinde kabul edildi. Yargılama yapması için 22. Ağır Ceza Mahkemesine bir heyet daha atandı. Bu heyet, yalnızca Kobane davasına bacak.

İddianamenin ilk 241 sayfasında yaşamını yitiren 37 kişinin isimleri, mağdur müşteki olarak ise aralarında Adalet Bakanlığı, AKP, CHP, Hür Dava Partisi, MHP, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, MİT, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli Savunma Bakanlığı’nın da bulunduğu 2 bin 676 isim ve kuruluş yer alıyor.

Öte yandan Demirtaş hakkındaki Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 31 ayrı fezlekeden oluşan ana davanın da bu davayla birleştirilmesi talep edildi.

108 KİŞİYE 38’ER KEZ MÜEBBET, BİNLERCE YIL HAPİS İSTEMİ

Aralarında siyasetçilerin de olduğu 108 kişinin 30 ayrı suçlamayla 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve binlerce yıl hapsi isteniyor.

Yöneltilen suçlamalar şöyle:

“İnsan öldürme, insan öldürmeye teşebbüs, yağma, alıkoyma, alıkoymaya teşebbüs, mala zarar verme, yakarak mala zarar verme, kamu malına zarar verme, yakarak kamu malına zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal, geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal, geceleyin açıktan hırsızlık, açıktan hırsızlık, hırsızlık, geceleyin hırsızlık, basit yaralama, silahla basit yaralama, kamu görevlisini silahla basit yaralama, kamu görevlisini kasten basit yaralama, kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama, kamu görevlisini kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama, silahla kasten yaralama, kamu görevlisini silahla yaralama, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, ibadethanelere zarar verme, düşük yapmaya neden olma, bayrak yakma, 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna muhalefet, suç işlemeye tahrik etme, devletin birliğini, ülkenin bütünlüğünü bozma.”

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa