SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ
6-8 Ekim’de Türkiye’nin 35 kentinde HDP’li yöneticilerin çağrısıyla protesto eylemleri gerçekleşti. Gösterilerde 37 kişi hayatını kaybetti. Bunlardan 27’si HDP’liydi.
8 Ekim 2014 tarihinde yapılan protesto gösterileri sırasında HDP Genel Merkezi’nin Twitter paylaşımları gerekçe gösterilerek, 9 Ekim 2014 tarihi ve devamında dönemin HDP Eş Genel Başkanları ve MYK üyeleri hakkında açılan birden fazla soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2 ana iddianamede birleştirildi. Bu soruşturmalardan birincisi Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu tarafından aralarında eski Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu dönemin milletvekili olan MYK üyelerine açıldı. İkinci soruşturma ise Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından milletvekili olmayan MYK üyeleri hakkında açıldı.
DOKUNULMAZLIKLAR KALDIRILDI
Yüksekdağ, Demirtaş ile diğer milletvekilleri hakkında açılan 6-8 Ekim Kobane protestolarını konu alan soruşturma kapsamında, dokunulmazlıklarının kaldırılması için 21 Şubat 2016’da “halkı suç işlemeye tahrik” iddiasıyla fezlekeler hazırlandı. 20 Mayıs 2016’da dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı “yetkisizlik” kararı vererek dosyayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ise soruşturma dosyasını, Yüksekdağ ve Demirtaş ile dönemin milletvekilleri olan Ayhan Bilgen, Hüda Kaya, Altan Tan, Garo Paylan, Meral Danış Beştaş, Gülser Yıldırım hakkında devam eden soruşturma dosyaları ile birleştirdi. 4 Kasım 2016’da Demirtaş ve Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 11 milletvekili gözaltına alındı, bir kısmı tutuklandı. Devam eden süreçte tutuklu milletvekili sayısı 15’e çıktı. Operasyonlar ise 4 Kasım’dan itibaren devam etti.
İDDİANAMENİN TEMELİ ‘TEM’ YAZISI
Dönemin HDP MYK üyeleri hakkında yürütülen soruşturma dosyalarına ise, 19 Şubat 2015’te Ankara İl Emniyet Müdürlüğü tarafından, 14 sayfalık ayrıntılı bilgi notu ve eklerinden oluşan bir yazı gönderildi. 6-8 Ekim tarihleri arasında ülke genelinde meydana gelen olaylarda hayatını kaybeden ve yaralanan kişilere dair bilgilerin de yer aldığı yazının ekinde Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı B Şube Müdürlüğü tarafından benzer şekilde hazırlanan 33 sayfalık rapor da yer alıyordu. Devam eden süreçte Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığı’nın 71 sayfalık raporu, Ankara TEM Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan tutanak ve haberlerden oluşan 4 sayfalık çıktı sunuldu.
2018'e kadar hareketsiz olan dosya yeni atanan savcı ile birlikte hareketlendi.
Emniyet tarafından hazırlanan bu araştırma tutanağı 8 Ocak 2021 tarihinde Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Kobane davasının iddianamesinin temelini oluşturdu.
İddianamede yer alan suçlamaların ‘delilleri’ ise Fırat Haber Ajansı’nda yayınlanan haberler, siyasetçilerin sosyal medya paylaşımları, evlerinden el konulan boncuktan anahtarlık, kitap ve dergiler. Savcılığın suçladığı sosyal medya paylaşımları arasında da aynı şekilde Kobani eylemleriyle ilgisi olmayan, değişik zamanlarda yapılmış paylaşımlar yer alıyor. Başta Yüksekdağ ve Demirtaş olmak üzere çoğu siyasetçinin yaptığı eleştiriler ve açıklamaların yer aldığı iddianame ile aslında bir bütün olarak HDP ve politikaları suç sayılıyor!
AİHM VE AYM’NİN ‘İHLAL’ KARARLARI İDDİANAMEDE YOK!
Dosyada gizlilik kararı sürerken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi’nin Selahattin Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı ana dava için 2 Eylül 2019 tarihinde “derhal tahliye” kararı verdi. Karardan ardından savcı, Kobane soruşturması kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alınması için 19 Eylül 2019 tarihinde Selahattin Demirtaş’ın bulunduğu Edirne F tipi, Figen Yüksekdağ’ın bulunduğu Kocaeli 1 No’lu F Tipi Cezaevlerine müzekkereler yazdı. Yüksekdağ ve Demirtaş ifade vermeyi talep etmelerine rağmen 20 Eylül 2019 tarihinde ikinci kez 6-8 Ekim olayları sebebiyle tutuklandı.
Bütün suçlamalar ve davaların yer aldığı iddianamede, Selahattin Demirtaş AİHM verdiği ihlal kararları ile Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği ihlal kararı yer almıyor. Yine
İddianamede Eski Kars Belediyesi Eş Başkanı Ayhan Bilgen hakkında 7 ay tutuklu kaldığı Kobani soruşturması nedeniyle AYM’nin verdiği hak ihlali kararı da yer almıyor.
DAVA KAPSAMINDA 28 İSİM TUTUKLU
Demirtaş ve Yüksekdağ’ın ikinci kez aynı suçlamayla tutuklanmalarının ardından 24 Eylül 2020 tarihinde Sırrı Süreyya Önder, Nazmi Gür, Ayla Akat Ata, Emine Ayna, Emine Beyza Üstün, Bircan Yorulmaz, Bülent Barmaksız, Can Memiş, Dilek yağlı, Gülfer Akkaya, Günay Kubilay Zeki Çelik, Ali Ürküt, Altan Tan, Pervin Oduncu, Alp Altınörs, Berfin Özgür Köse, Cihan Erdal, Ayhan Bilgen, İsmail Şengül gözaltına alındı. 2 Ekim 2020’de Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan ve Gülfer Akkaya adli kontrolle serbest bırakılırken diğer 17 kişi tutuklandı. Yine bu dosyaya sonradan dahil edilen eski HDP milletvekilleri Aysel Tuğluk, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel hakkında da başka suçlamayla Kandıra Cezaevinde tutuklu olmalarına rağmen Kobane dosyası kapsamında tekrar tutuklama kararı verildi. Yine başka suçlamayla Kandıra cezaevinde tutuklu olan Gülser Yıldırım’a bu dosya kapsamında ev hapsi şeklinde adli kontrol kararı verildi, HDP milletvekili İbrahim Binici ve partinin çeşitli kademelerinde görev alan olan siyasetçiler dosyaya sonradan eklenerek tutuklandı. Dosya kapsamında tutuklu yargılanan siyasetçi sayısı 28’ze çıktı.
DAVAYA ÖZEL HEYET
Kobane saldırısına karşı 6-8 Ekim’de gerçekleşen protestolardan 6 yıl 3 ay sonra 30 Aralık 2020 tarihinde düzenlenen 3 bin 530 sayfalık iddianame ve 324 klasörden oluşan eklerle birlikte mahkemeye sunuldu. İddianame Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bir hafta içinde 7 Ocak 2021 tarihinde kabul edildi. Yargılama yapması için 22. Ağır Ceza Mahkemesine bir heyet daha atandı. Bu heyet, yalnızca Kobane davasına bacak.
İddianamenin ilk 241 sayfasında yaşamını yitiren 37 kişinin isimleri, mağdur müşteki olarak ise aralarında Adalet Bakanlığı, AKP, CHP, Hür Dava Partisi, MHP, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, MİT, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli Savunma Bakanlığı’nın da bulunduğu 2 bin 676 isim ve kuruluş yer alıyor.
Öte yandan Demirtaş hakkındaki Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 31 ayrı fezlekeden oluşan ana davanın da bu davayla birleştirilmesi talep edildi.
108 KİŞİYE 38’ER KEZ MÜEBBET, BİNLERCE YIL HAPİS İSTEMİ
Aralarında siyasetçilerin de olduğu 108 kişinin 30 ayrı suçlamayla 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve binlerce yıl hapsi isteniyor.
Yöneltilen suçlamalar şöyle:
“İnsan öldürme, insan öldürmeye teşebbüs, yağma, alıkoyma, alıkoymaya teşebbüs, mala zarar verme, yakarak mala zarar verme, kamu malına zarar verme, yakarak kamu malına zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal, geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal, geceleyin açıktan hırsızlık, açıktan hırsızlık, hırsızlık, geceleyin hırsızlık, basit yaralama, silahla basit yaralama, kamu görevlisini silahla basit yaralama, kamu görevlisini kasten basit yaralama, kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama, kamu görevlisini kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama, silahla kasten yaralama, kamu görevlisini silahla yaralama, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, ibadethanelere zarar verme, düşük yapmaya neden olma, bayrak yakma, 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna muhalefet, suç işlemeye tahrik etme, devletin birliğini, ülkenin bütünlüğünü bozma.”