27 Nisan 2021 10:14

TTB "tam kapanma" kararını değerlendirdi: Açık havayı değil, üretimi durdurun

TTB, zorunlu olmayan üretimin engellenmesi yerine ekonomik sosyal destek verilmeden sokağa çıkma kısıtlamasının etkili bir yöntem olmadığını belirterek önerilerini açıkladı.

Ekran görüntüsü TTB'nin canlı yayınından alınmıştır

Paylaş

Türk Tabipleri Birliği, iktidarın “tam kapanma” adıyla 29 Nisan-17 Mayıs tarihlerin arasında açıkladığı pandemi önlemlerinin yetersiz olduğunu vurguladı. Kapalı alanlarda daha çok yayılan salgına karşı zorunlu olmayan üretimin engellenmesi yerine ekonomik sosyal destek verilmeden sokağa çıkma kısıtlamasının etkili bir yöntem olmadığı vurgulanan açıklamada, “Zenginler evinde otururken yoksullar çalışacak, çalışamayanlar açlıkla karşılaşacak, evde çocuklarına bakmak zorunda kalan kadınlar işsiz kalacak, aileler günlerce evlere hapsedilecek, bu sırada ekonominin çarkları dönecek” denildi. 

Türk Tabipleri Birliği (TTB), “tam kapanma” adıyla açıklanan kısıtlama sürecine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Halk sağlığını korumayıamaçalayan bir adım değil, cumhurbaşkanının da ifade ettiği gibi turizmi doğrudan amaçlayan bir yaklaşım sergilenmiş durumda” dedi. Birinci basamaktan yoksun ve hastanede karşılanan bir salgın nedeniyle gelinen aşamanın ortada olduğunu belirten Şebnem Korur Fincancı, kapanma adı verilen bu uygulamanın eve kapatılan yoksulluğu nasıl etkileyeceğini, salgında ev içi şiddette ortaya çıkan artışın nasıl izleneceğini tanımlamadığını ifade etti. 

"HALKI AÇLIĞA MAHKUM ETMEK, YOKSULLUK VE HASTALIĞI EVLERE KAPATMAKTIR"

TTB Pandemi Çalışma Grubu üyesi Feride Aksu Tanık tarafından yapılan açıklamada, bu koruma tedbirlerinin sadece bazı ekonomik önlemleri ve güvenlik söylemlerini içerdiğini dile getirildi. Düzenli geliri olmayanların, yoksulların günlük zorunlu gereksinimlerini karşılamadan toplum hareketliliğinin kısıtlanması başta olmak üzere salgın önlemlerini tartışmanın yeterli olmadığını belirten Tanık, "Sosyal ve ekonomik destekten yoksun, çarkların dönmeye devam ettiği ‘tam kapanma’ kararı, eşitsizlikler ile Kovid-19’dan da ölmeyen halkı açlığa mahkum etmek, yoksulluk ve hastalığı evlere kapatmak anlamına gelir!” dedi.

"BÖYLE BİR KAPANMA SALGINI EVLERE TAŞIYACAK"

Son günlerde azaltılan test sayısının artılması, hastaneye yatması gerekmeyen vakaların izolasyonu ev koşulları uygun değilse kamusal koşullarda bakım almaları sağlanması gerektiğini belirten Tanık, toplumun hareketliliğinin sınırlanmasının salgınla mücadelede uygulanan yöntemlerden biri olduğunu söyledi. Bu nedenle hekimler buna ‘sokağa çıkma yasağı’ demediklerine dikkat çeken Tanık, “Açıklanan ‘tam kapanma’ toplumun en dezavantajlı kesimlerini koruma özelliği taşımıyor. Hastalığın bulaşması kapalı mekanlarda bir arada geçirilen süre ile yakından ilişkilidir. Evlerde fiziksel mesafeye dikkat edilmesi, maske kullanılması olanaklı olmayacaktır. Karantina, izolasyon, tecrit gibi salgınla mücadele önlemlerinin kamusal bir bakış açısı ve sorumlulukla yerine getirilmediği koşullarda gerçekleştirilen bir ‘tam kapanma’ evleri hastalık bulaşının merkezi haline getirecektir” diye vurguladı.

"AÇIK HAVAYI DEĞİL, ÜRETİMİ DURDURUN"

Açıklanan listede üretime devam edeceği belirtilen sektörlerde üretim, imalat ve inşaat sektörlerinin yer aldığına dikkat çeken Tanık, burada temel ölçütün salgının yayılmasını azaltmak olmadığını söyledi. İnsanları eve kapatıp istisnalar vererek dolaşımlarına izin vermek yerine kritik ve elzem olmayan sektörleri kapatıp insanları olabildiğince dışarıda tutmanın çok daha akılcı, etkili ve vicdani olacağını belirten Tanık, “Çünkü Kovid-19 çok büyük oranda kapalı ortamlarda bulaşmaktadır. Bu kapanmanın iki amacı olmalıdır: Birincisi; toplumsal dolaşımı yavaşlatmak, bulaşmanın en fazla olduğu mekanları kapatmak için kritik ve elzem olmayan sektörleri kapatıp kritik ve elzem sektörleri açık bırakmak. İkincisi; evler arası ziyaretleri önlemek için çok iyi bir iletişim kampanyası sürdürerek insanların olabildiğince sokağa çıkmasına, açık havada gezmelerine belirli ölçülerde ve mesafe önlemleriyle izin vermek.”

"GELİR DESTEĞİ SAĞLANMALI"

Salgına karşı üretime ara verilmesi için sektörleri üç ana başlıkta sıralayan Tanık, sağlık, güvenlik, itfaiye gibi kritik sektörlerin açık, ulaşım, internet, telefon, elektrik, su gibi altyapı sektörlerinin elzem olduğu için en düşük kapasitede açık, gıda tedarik zincirinin açık olması gerektiğini söyledi. Ancak bankalar, çoğu devlet daireleri, adliyeler, çoğu dükkanlar, AVM’ler, restoranlar, oteller, okulların kapalı olması gerektiğini söyleyen Tanık, “Çalışmasına izin verilmeyen, işyeri kapalı tutulan herkes için en azından temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde bir gelir devlet tarafından karşılanmalıdır. Buna devlet memurları kadar yevmiye ile çalışan işçiler de dahildir. Ayrıca, devletin finanse ettiği sosyal dayanışma ağları çocuklar, özel ihtiyaçları olan bireyler, kadınlar ve yaşlılar için yerel yönetimlerin koordinasyonu ile organize edilmelidir” diye konuştu.

TTB’DEN TAM KAPANMA ÖNERİLERİ

İktidarın “tam kapanma” dediği sürecin “Yani zenginler evinde otururken yoksullar çalışacak, çalışamayanlar açlıkla karşılaşacak, evde çocuklarına bakmak zorunda kalan kadınlar işsiz kalacak, aileler günlerce evlere hapsedilecek, bu sırada ekonominin çarkları dönecektir” diye özetleyen Tanık, salgına karşı çalışma yaşamına dair önerilerini şöyle sıraladı: 

  • Tam kapanmada su-ısınma-elektrik giderlerinin ücretsiz karşılanmalıdır. 
  • Tek başına yaşayan yaşlıların günlük yaşamsal gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik kamusal önlemler alınmalı.
  • Engelli, kronik hastalığı olan kişilerin, çalışmak zorunda olan ebeveynlerin çocuklarının gündüz bakımı sağlanmalı. 
  • Aşılama mutlaka hızla yaygınlaştırılmalı. Sağlık emekçilerinin aileleri mutlaka en kısa zamanda aşılanmalı.
  • Parklar, açık alanlarda fiziksel mesafeye dikkat ederek zaman geçirebilmek olanaklı olmalıdır.
  • Kapanmada gelir kaybına uğrayan ve işini kaybedenlerin zararı tazmin edilmeli, talep edenlere gelir seviyeleri göz önünde bulundurularak destek verilmeli.
  • Yaşamsal olmayan sektörlerdeki üretim mutlaka durdurulmalı.
  • Belli bir sayıdan fazla işçinin bir araya geldiği yerlerde de özel havalandırma, yarı kadro/tam ücret, dönüşümlü üretim kurala bağlanmalı. İşyerlerine servis tesis etme mecburiyeti getirilmeli. (Ankara/EVRENSEL)
ÖNCEKİ HABER

HSK, "tam kapanma"da acil işler dışındaki duruşmaların ertelenmesini tavsiye etti

SONRAKİ HABER

Cenevre’deki gayriresmi görüşmeler başladı | Kıbrıs’ta zemin çatlak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa