27 Nisan 2021 10:20

Dr. Savaş Karabulut: Deprem eylem planı, depremden değil sorumluluktan kaçış planı!

İçişleri Bakanlığının hazırladığı deprem eylem planını değerlendiren Deprem Bilimi Doktoru Savaş Karabulut: İstanbul’u depreme hazırlayamayanlar, sorumluluktan kaçmak için tahliye planı hazırlıyor.

Fotoğraf: Savaş Karabulut'un kişisel arşivi

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Jeofizik Mühendisi, Deprem Bilimi Doktoru Dr. Savaş Karabulut, İçişleri Bakanlığının koordinasyonunda hazırlanan İstanbul depremi eylem planını değerlendirdi. Karabulut, “7.5’lik bir depreme hazır olduğumuzun sözünü bile kabul etmiyorum. İstanbul, 7.5’lik depreme hazırlanmadığı için bir kaçış var. Bu eylem planı değil, iktidarın sorumluluktan kaçış planı” dedi.  

"KAÇIŞ PLANI YERİNE DEPREM ÖNCESİ HAZIRLIK PLANI GEREKİR"

İçişleri Bakanlığının koordinasyonunda İstanbul Valiliği, İl Jandarma Komutanlığı, AFAD ve diğer kamu kurumları ile birlikte deprem eylem planı hazırlandı. Planda en önemli nokta olarak, depremzedelerin şehirden tahliyesi üzerinde duruldu. Deprem eylem planının aslında iktidarın sorumluluktan kaçış planı olduğunu söyleyen Karabulut, “Kaçış planı yerine deprem öncesi hazırlık planı yapılması gerekir. Binaların depreme hazırlanması gerekiyor. Depremden sonrası değil, depremden öncesi için bir hazırlık yapılmalıdır. Önemli olan budur. Depremden önce binaların yenilenmesi, depreme hazırlanması bizim için önemlidir. Böyle bir hazırlık olmadığı için kaçış planı vardır. Bir anket hazırlıyorum depremden önce mi depremden sonraya mı hazırlık yapılmalı diye yüzde 98,9 depremden önce olması gerektiğini söyledi. Depremden sonra tahliye ederek bu işten kurtulamazsınız” diye konuştu.

DEPREM SONRASI KAÇIŞIN NEDENİ SORGULANMALI?

7.5’lik bir depremde kara yollarının yüzde 30’unun kullanılamayacağı bir durum ile karşı karşıya kalacağımızı aktaran Karabulut, “İstanbul’da acil durum yolları var mı? Yok. Acil ulaşım yolları yok. İstanbul’da ara yollarda, E-5’te, çevre yollarında eskiden güvenlik şeritleri vardı. Onlar bile kaldırıldı. 26 Eylül Silivri depreminden sonra insanlar çocuklarını okuldan almaya gittiklerinde E-5’in trafiği kilitlendi. Şimdi İstanbul’da deprem olacak, depremden sonra siz insanları tahliye etmek isteyeceksiniz, insanların bu alanlara ulaşması gerekecek ve bu alanların ayakta kalması gerekecek. Tahliye planları depreme hazır olmayan ve uzun süre eski haline dönemeyeceği endişesiyle yapılıyor. Neden tahliye ediyorsunuz? Yüz binlerce kişinin tahliyesi düşünülüyor haberde. Acaba şehir uzun süre kendisine gelemeyecek mi? Binlerce kişinin öleceği düşünülen şehirde insanları bir an önce buradan çıkarmak ve ne zaman geleceği belli olmayan bir yere göndermek neden isteniyor. O yüzden de depremden sonra kaçışın nedenini sorgulamak gerekiyor” dedi.

"TREN RAYLARININ GEÇTİĞİ GÜZERGAH EN TEHLİKELİ BÖLGEDE"

“Temel nedeni iktidarın Marmara’da meydana gelecek bir depreme hâlâ hazır olmaması” diyen Karabulut, “Kentsel dönüşüm dediler kentsel dönüşüm çözüm olmadı, ellerine ayaklarına bulaştırdılar. Çünkü bu iş başka sorumluluk getiriyor. Bütçeyi mega projelere ayırdılar. Deprem için ellerinde bir bütçe olmadığı için şimdi böyle bir plan hazırladılar. Ben dünyanın hiçbir yerinde bu tür acil kaçış planları olduğunu duymadım. Biz savaşa girmiyoruz. Biz doğa ile savaşmıyoruz. Tahliye demek yerine, toplanma ve barınma alanları oluşturalım ve acil durum yollarını oluşturalım. Özellikle İstanbul’da tren hatlarının geçtiği güzergah en tehlikeli bölgede yer alıyor. Şimdi tren rayları ’99 depreminden sonrasında yamulan tren rayları kullanılmadı. Halkalı, Yeşilköy ya da Tuzla’ya gidecek kişilerin trenlerle ulaşacağını ben düşünmüyorum. Bu raylar sağlam kalacak mı? Tren raylarının olduğu yer deprem riskinin ve zemin koşullarının en riskli olduğu alanlar. Tuzla da, Halkalı da, Yeşilköy de böyle” değerlendirmesinde bulundu.

"TİTANİK FİLMİNİ İZLEYİP ETKİLENMİŞLER"

Deniz yoluyla yapılacak tahliyeler için gemilerin hazır bekletildiğini değerlendiren Karabulut, “Marmara denizinde yapılan çalışmalarda bir tsunaminin meydana geleceği söyleniyor. Bu durumda gemilerin geri çekilmesi, sürüklenmesi söz konusu. Böyle bir depremde limanlar da olmayacak. Ben felaket tellalı değilim ama şöyle olacak limanlar yıkılacak, tekneler çökecek. İnsanları tahliye bile edemeyecekler. Tahliyede öncelik sıralamasının başında ise engelli vatandaşlar, çocuklar, yaşlılar ve kadınlar takip ediyor yazılıydı haberde. Bunu okuduğumda aklıma titanik filmi geldi. Filmi izleyip oradan etkilenip bu planı hazırlamışlar” ifadelerini kullandı.

"BİZ NE 7.5’LİK DEPREME NE DE DAHA KÜÇÜK BİR DEPREME HAZIRIZ"

Destek illere de değinen Karabulut şunları söyledi:

“99 depremini hatırlayalım, Eskişehir’de bile yıkım oldu. Tarihsel depremleri okumamışlar. Tarihsel depremlerde Marmara’da 1509-1766 depremlerinde Ankara, Balıkesir her yer gitmiş hiçbir yer kalmamış. Bu şehirlere nasıl ulaşım olacak. Bu iş kaçmakla değil, devlet sorumluluğuyla ciddiyetiyle yapılmalıdır. O yüzden bir hikaye hazırlanmış, arkadaş biz ne 7.5’lik bir depreme ne de başka bir depreme hazır değiliz. Biz doğa ile savaş halinde değiliz. Yüzbinlerce öldüğü bir depremde herkesin bir iki yakını olduğunu unutmayalım. Bu insanlar yakınlarını bırakıp kaçacak mı?  Depremlerde ilk kurtarmaya gelen insanların yüzde 75’i komşuları ve yakınlarıdır. Yüzde 5 yabancılardır. Diğerleri devlet kurumları arama kurtarma ekipleridir.”

"AKP DÖNEMİNDE DEPREMLERDE 1065 KİŞİ ÖLMÜŞTÜR"

Karabulut, “Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana depremler nedeniyle ölen insan sayısı en az 82 bin 717 kişidir. 1923’den 1950’ye kadar yaklaşık 50 bin kişi ölmüş. 1965,71,75,77 dönemlerinde de ciddi rakamlar var. AKP döneminde ise depremlerde 1065 kişi ölmüştür.  Bunlardan iki tanesi büyük depremlerdir. Diğerleri küçük depremlerdir. Bu da çok büyük bir rakamdır” dedi.

NASIL OLMALI?

Karabulut, iktidarın alması gereken önlemleri bir kez daha sıraladı:

  • Deprem seferberliği yapılmalı.
  • Bütün mega projeleri iptal edilip bütün bütçe depreme hazırlık için kullanılmalı.
  • Kamu gücü olarak, merkezi iktidar ve belediyeler istisnasız yeni yapılan ve eski yapılan tüm binaları ücretsiz bir şekilde inceleyip, zemin etütlerini yapıp 7.5’lik bir deprem meydana geldiğinde o binalar depreme hazır mı, depremin yapacağı etkilerin ne olacağını ücretsiz olarak incelemeli.
  • Hasar alacak tüm binalar yıkılıp yeniden yapılmalı, bu da kamu bütçesiyle yapılmalıdır.

{{431527}} 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

CHP’li Hakverdi, 17 yaşındaki Aktar’ın şüpheli ölümünü Meclis gündemine taşıdı

SONRAKİ HABER

Bilirkişi raporu: Duygu Delen kaza sonucu düşmedi, düşerken bilinci açıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa