Adanalı emekçiler: Maddi destek olmadan kapanma olmaz

Adana'da kapanmayı sorduğumuz emekçiler borçlu olduklarını ve çalışmak zorunda olduklarını belirterek kapanma olması için fabrikaların kapanması ve işçilere destek sağlanması gerektiğini belirtti.

28 Nisan 2021 00:30
Paylaş

Volkan PEKAL
Seren ELATAŞ
Adana

Adana’da işçi duraklarında konuştuğumuz işçiler borçlu olduklarını ve aç kalmamak için çalışmak zorunda olduklarını belirterek tam kapanma olması için fabrikaların kapanması ve işçilere devletin maddi destek vermesi gerektiğini söyledi. Mutfak ve temizlik işlerinde sigortasız çalıştırılan Rahşen Erzi ve Nurhayat Kara “Kapanma olunca biz 2-3 hafta ücret alamayacağız. Bir sürü borcumuz var, ne olacak?” diye soruyor. 

"BİR SÜRÜ BORCUMUZ VAR, NE YAPACAĞIZ"

Pandemi süresince devlet desteği alamayan emekçilerin katlanan borçları 1 yıl sonra önemli bir sorun olarak karşılarına çıkıyor. Rahşen Erzi de pandemi süresince biriken borçları nedeni ile işe başlamış emekçilerden. Eşi sigortalı bir işte çalışmasına rağmen kredi borçları nedeni ile çalışıyor. Aylık sadece 1200 lira kredi ödediklerini ifade eden Erzi, “Kimseye muhtaç olmayalım diye çalışıyorum. Şimdi haftalığımızı iki hatta, üç hafta alamayacağız. Ne olacak?  20 günde hiçbir patron vermez. Zannetmiyorum. Bir sürü borcumuz var, ev kredimiz var. Artık kredi kartlarına başvuracağız. Artık onlarla alışveriş yapacağız. Önümüz bayram. Bu bayram bitecek, Kurban Bayramı gelecek. Artık ne olacak bilmiyorum. Olan bizlere oluyor. Başka kimseye olmuyor” şeklinde sıkıntılarını anlattı. 

"PAZAR YERLERİ KAPANINCA SEBZEYİ DE PAHALI ALACAĞIZ"

Kapanma deniyorsa her yerin kapatılması gerektiğini ifade eden Erzi, şunları ifade etti, “Ama marketler her yer açık, pazar yerleri kapalı oluyor. Pazarcılar ne yapacak? Biz sebze alamayacağız. Markete gideceğiz, çok pahalı bir domates olmuş 13-14 lira. Elma 5-6 lira. Meyveleri saymıyorum bile. En gerekli şey 13-14 lira büyük marketlerde. Bir de oraya izdiham olursa ne olacak?” 

"DESTEKLER, İŞÇİLERE DEĞİL BÜYÜK PATRONLARA GELİYOR"

Erzi sözlerine şöyle devam etti; “Belki büyük işyerleri yardım alıyor ama biz göremiyoruz. Destekler, işçilere değil büyük patronlara geliyor. Böyle hiç iyi olmuyor. Resmen bizim hakkımızı yiyorlar. Krizin yükünü kendileri çekmeli. Cumhurbaşkanımız buna bir şey yapmalı. Bu kadar kapanma oluyorsa bunun yükünü çekmeli. En azından 15-20 günlüğüne bir destek, fazla bir şey de istemiyoruz. Ondan sonra işe başlarız, kendi geçimimizi sağlarız. Çok şükür sağlığımız yerinde olduktan sonra çalışıyoruz” 

"PATATES SOĞAN YERİNE YAĞ DAĞITSINLAR"

Nurhayat Kara da sosyal destek yapılmamasından şikayetçi. Ücretsiz dağıtılan patates, soğanın bile belirli kişilere dağıtıldığını ifade eden Kara, “Kesinlikle bize dağılmıyor. Her ne şekilde olursa olsun yardım almıyoruz. Dağıtım yapılıyor ama gel gelelim belirli kişilere veriliyor” dedi.  
Kara’yı destekleyen Erzi de araya girerek şunları dile getirdi; “Bizim mahalle de dağıttılar. Dağıttıkları evler mahalledeki en lüks evler. Neymiş, sigortası yokmuş. 2-3 katlı evleri var.  Devletten çocuk, parası, şu parası, bu parası diye yardım alıyorlar. Benim eşim epilepsi hastası bir belediyeye erzak için başvurdum. Neymiş eşimin sigortası varmış.  O da göz boyama. Zaten kilosu 1 lira patatesin. Onu aldılar, neymiş tarlada çürümeyecekmiş, bedavadan dağıtıyorlar. Verdikleri patates de çürümüş. Annem almış, ‘Kızım bir şeye yaramaz’ diyor. Oy toplama işi bu. Vereceklerse daha gerekli 1 şey versinler. 1 liraya herkes alır o patates soğanı. Yağ versinler, pirinç versinler.”

Sözlerine devam eden Kara; “Yağ versinler. Yağ bir yılda yüzde 100 zam yedi.  Geçen yıl 5 kilosunu 35 liraya alırken şimdi 80 lira. Hadi yağ versinler göreyim. Elin adamı yağ alamıyor ya. Yazık ya bu kadar insana yazık. Allah sonumuzu hayır etsin. Evimiz borçlu, ayda 1200 lira ev kredisi ödüyorum” diye konuştu. 

"KAPANMA ÖNEMLİ AMA İNSANLAR AÇ"

Berna da kapanma adı verilen dönemde çalışmaya devam edecek işçilerden. Mobilya üretiminde çalışan Berna, kuaför olarak çalışırken pandemi döneminde işsiz kalınca işçi olarak çalışmaya başlamış. Pandemi döneminin bir bölümünü işsiz olarak geçiren Berna; “Tam kapanma sürecinde insanlara destek olunması gerekiyor. Hastalık da önemli ama çok sayıda insan işsiz kaldı, çok sayıda insan aç. O yüzden kapanma bir bakıma iyi ama bir bakıma vatandaşlarımızı düşünmeleri lazım” dedi. 

Ali isimli işçi, tam kapanma olması için sağlık ve gıda dışında sanayi sektörünün tamamen durması gerektiğini belirterek şunları dile getirdi, “Adana’yı baz alırsak Organize Sanayi’de abartısız 100 bin insan çalışıyor. Türkiye’yi baz alırsak milyonlarca işçi çalışıyor. Bu daha fazla temas demektir. Bunun için de işçiye destek sağlanması lazım.”

"DEVLETİN YARDIMI OLMASA MECBUREN ÇALIŞACAĞIZ"

Esnafın, işçilerin borçlarının biriktiğini ifade eden Hüseyin Özer isimli kaynak işçisi, “8 bin liraya kirada oturuyorum. 3-4 gün çalışıyoruz, ondan sonra evdeyiz. Zaten yevmiye ile çalışıyoruz. İş bazen oluyor, bazen olmuyor. Kiracıyız. Devletin yardımcı olması gerek. Bir yıldır biraz çalıştık, biraz evde kaldık. İşsizlik bir yandan, hastalık bir yandan. Devletin herkese yardımcı olması lazım. Esnafa, çiftçiye, sanatçıya, herkese yardımcı olması lazım. Kira yardımı yapması lazım. En düşük kira 8-9 bin lira. Yardımcı olmasa işimiz zor. Televizyonda çiftçilere, esnafa, sanatçıların isyanını görüyoruz. 20 gün kapanıyoruz şimdi. İşyeri benim 20 gün paramı vermese ne olacak?” diye sordu.

Hakkı isimli işçi hastalığın atlatılması için bir ay kapanmanın gerektiğini ama ekonomi nedeni ile kapanılmadığını söylüyor. Devletin yardımı olmasa mecburen çalışmak zorunda olduklarını ifade eden Hakkı, “Bir kereye mahsus 1000 lira aldık. Köyde tarlamız var, onu icara verdik. Ama eskisi gibi et olsun, tavuk olsun tüketemiyoruz. Önceden her gün yaptığın şeyi ayda bir yapamıyorsun artık zor” diye sıkıntılarını dile getirdi. 

"KAPANMA VAR AMA İNSANLAR FABRİKALARDA ÜST ÜSTE YEMEK YİYOR"

Şenol Keskin, işyerinin kapanması durumunda asgari ücretliler olarak mağdur olacaklarını belirterek “Fabrikalar açıkken önlemler alınıyor ama herkes üst üste yemek yiyor. Servisler, soyunma odaları aynı. Bunlar çözüm değil” şeklinde yorum yaptı. 

ÖNCEKİ HABER

Petrokimya işçileri ve yerel yönetim emekçilerinin 1 Mayıs talepleri

SONRAKİ HABER

İzmir Tabip Odası: İzmir, dünyanın çöplüğü değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa