Cam işçisi: İşçisiz 1 Mayıs olmaz, taleplerimiz için birleşelim!

Cam İşçisi
Lüleburgaz

Sevgili Evrensel gazetesi okurları,

Öncelikle emeği ile geçinenlerin, alın teri dökenlerin, geçmişten beridir kendisinin, ailesinin ve çocuklarının geleceği için geçimini sağlamaya çalışan ve sadece bunun için ağır iş koşullarında ezilen, gece gündüz, 7/24 çalışıp yıpranan, uzun çalışma saatleri sonunda çocuğuna istediği bir oyuncağı dahi alamayan, iş cinayetlerine kurban giden, iş kazası geçiren, hastalanan, ölen tüm işçi ve emekçi arkadaşların Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü olan 1 Mayıs’ını kutluyorum…2021 1 Mayıs’ında, ağırlaşmış ekonomik buhranla ve bununla birlikte yasaklarla devam eden bir süreçten geçiyoruz. Siyasi iktidar 2014 Şişecam grevini milli güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasakladığında arkadaşlar, ‘Yok artık milli güvenlikle ne alakası var’ deyip şaşkına dönerken, öfkemizi tutamamıştık. Ama şunu artık çoğumuz anladık ki; bu siyasi iktidar bizim tarafımızda hiç olmamıştı. İşverenler sıkışınca, dönem dönem ya ‘milli güvenlik’, ya OHAL, ya da pandemiyle imdadına yetişen siyasi iktidar var. İşverenlerin ihtiyacına göre, işsizlik ve diğer fonlardan kaynak aktaran, vergi borçlarını silen, vergiden muaf tutan, işçi atmada yardımcı maddeler sunan, herhangi bir hak aramada işçileri gözaltına alan, grevlerimizi yasaklayan, kıdem tazminatlarımızı almaya çalışan, iş mahkemelerinde ara bulucu çıkaran, yani işverenlerin tüm isteklerini karşılayan bir siyasi iktidar var artık önümüzde.

Bununla birlikte bizlere ne haklar(!) tanındı dersek; işten atmalar, ağır iş koşulları, geçimimizi sağlayamadığımız ücretler, her gün kesintisiz gelen zamlar, ödenemeyen faturalar, vergiler, kredi kartı borçları, intiharlar, pandemiyle devam eden hastalıklar, ölümler, bu sıkışmışlığın içindeki psikolojik travmalar, boşanmalar, çocuğuna gelecek hazırlayamamak, gülmeyi unutmak, yaşamanın ne olduğunu unutmak vs. Aslında saymaya devam etsek öfkemizden gözümüz kör olur! Evet, siyasi iktidar bunları bizlere hak(!) olarak tanırken, işverenlere de bunları ve nicesini hak olarak tanıyor. Bu kötü koşulları, çürümüşlüğü damarlarımıza kadar hissediyoruz.Bunların akabinde 2021, 1 Mayıs’ını pandemi bahanesiyle iki dudağının arasından çıkan bir sözle yasaklamaya kalkıyorlar. Bizlere bunları reva gören iktidar, artık taleplerimizle alanlarda olmamıza bile tahammül edemiyor.

Pandemiye gelecek olursak… Fabrikalarda dip dibe soyunmaya, yemek yemeye, servislerde gidip gelmeye, çalışmaya izin var… Ama mesele 1 Mayıs olunca, hak arama olunca, grev olunca, daha iyi koşullarda çalışmayı ve yaşamayı istemek olunca; pandemi var!.. İşverenlerin üretimi olunca, kârları olunca, ülke kalkınması olunca bulaşmıyor, bizler 1 Mayıs’ı (Tüm önlemler alınarak) taleplerimizle birlikte kutlamak istediğimizde bulaşıyor!..

PEKİ YA SENDİKACILAR?

Bu yaşananlar içinde siyasal iktidar ve patronlardan aşağı kalmayan sendikacıları da anlatmak istiyorum.

Hak-iş açıklama yapıyor; “Valiliklerden izinler alınmış ve cumartesi günü 10 kişiyi aşmayacak şekilde, tüm önlemleri alıp, açıklama yapılıp 1 Mayıs’ı kutlayacağız” diyor. Vah vah vah… Gözlerim yaşardı!.. O kadar çok düşünüyordunuz da, atölye ve fabrikalarda işçiler hınca hınç üretimi sürdürürken, vakalar ve ölümler artarken neredeydiniz?

Türk-İş, Hak-İş’ten aşağı kalır mı?.. O da bu sene sosyal medya ve dijital ortamdan kutlama yapılacağını açıklıyor!.. Bu sadece Hak-İş ve Türk-İş için değil, diğer konfederasyon ve sendikalar için de geçerli... Birkaç sendika hariç 1 Mayıs için hiçbir şey örgütlemeyen, çalışma yapmayan, sokağa çıkma yasağı gününde açıklama yaparak günü kurtarmaya çalışan bir kalıbın içinde duruyor. Bakınca dersin ki; bunlar işçi sendikası değil, sanki işveren sendikası! Senede 1 gün, işçilerin emekçilerin taleplerini haykırdığı, tartıştığı, 1 Mayıs için bile bir şey yapmayan duruma gelmiş artık sendikalar!Pandemi dönemi dahil son dönemlerde bizlerin haklarını gasbeden işverenlere karşı, bizleri bunun bir hak gaspı olmadığına inandırmaya çalışan, ‘Ben sendikacıyım size mi soracağım’ gibi tavırlarla ahkam kesen, masada işverenin istekleri doğrultusunda imzalar atan ve bizleri kenara iten sendikacılar bizleri yönetmeye ve idare etmeye devam ediyor. Ve bu sendikacılar pandemiyi bahane ederek, dinlenme hakkımız olan yıllık izinlerimizi kullandırmaya, işverenin üretimine göre mesailer yaptırmaya onay veriyor. Sonra da kalkacaklar, cumartesi günü kendi aralarında, bir açıklama yaparak 1 Mayıs kutlayacaklar!Eğer engel gerçekten pandemiyse; fabrikalarda giriş çıkışlarda makine başlarına geç gidilerek, içerideki arkadaşların da katılımıyla taleplerimizi dile getirir, işverenin yaptığı yanlışları geri almasını ister ve alkışlarla uyardığımız bir 1 Mayıs kutlanabilir.Siyasi iktidarın yasakları tırmandırdığı, işverenin kârlarına kâr kattığı, sendikal bürokrasinin vurdumduymazlığını sürdürdüğü bu günlerde biz işçi ve emekçiler, mücadele etmeye devam ediyoruz. Ve de daha iyi bir gelecek için, iyi çalışma ve yaşama koşulları için, güvenceli iş için, işten atmaların olmadığı, ailemize ve çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlamak için, mutlu bir yaşam için mücadele etmeye devam edeceğiz.

TALEPLERİMİZ

Bugünün salgın koşullarıyla birlikte taleplerimiz;

• Ücretlerin tam ödendiği, 28 gün tam kapanmaya gidilmeli.
• Testler ücretsiz ve yaygın olmalı,
• Tüm işçi ve emekçilere aşı uygulanmalı.
• İş güvencesi dahil geleceğimiz güvence altına alınmalı.
• Asgari ücret vergiden muaf tutularak insanca yaşanabilecek bir seviyeye çekilmeli.
• İşsizlik Fonu ve bizden oluşturulan diğer kaynaklar biz işçilerin yararına kullanılmalı.
• Salgın döneminde oluşan kayıplar karşılanmalı.Bu talepler karşılanabilir, asgari taleplerdir.

İşyerlerinde 1 Mayıs kutlamaları yayılıyor

Valiliklerden ardı ardına 1 Mayıs yasağı kararları geliyor

EMEP: Yasaklar, cezalar ve baskılar 1 Mayıs coşkusunu durduramayacaktır