27 Nisan 2021 18:02
/
Güncelleme: 20:32

Antep’te gençler, direnişteki işçilerle 1 Mayıs’ı konuştu

Antep'te gençler, direnişteki Güven Boya ve Yasin Kaplan işçileriyle bir araya geldi.

Antep’te gençler, direnişteki işçilerle 1 Mayıs’ı konuştu

Antep'te gençler Güven Boya ve Yasin Kaplan işçileriyle bir araya geldi | Fotoğraf: Evrensel

Görkem EŞLİK
Gülüş TÜRKMEN
Antep

Antep’te gençler, Kod 29'la işten atılan ve o günden bu yana direnen Güven Boya İşçisi Ahmet Önal ve Yasin Kaplan İşçisi Mehmet Erlale ile bir araya geldi.

Gençler, işçilerle Emek Partisi il binasında "1 Mayıs’a giderken, işçi sınıfı ve gençlik mücadelesi" söyleşisinde buluştu. Söyleşide ilk olarak konuşan Mehmet Erlale, fabrikada haksızlıklara uğradıkları ve bunun için sendikalı oldukları için işten atıldıklarını hatırlatarak “Bizler iş yerinden Kod 29 bahanesiyle, yani yüz kızartıcı suç işlemişiz gibi işten atıldık. İşten çıkarıldıktan sonra kapının önünde direnişimizi başlattık. Biz direnişe başladıktan sonra içerdeki arkadaşlarımızı Kod 29 bahanesiyle atamadılar. Çünkü atacakları arkadaşlarımızın da bizlerle direneceğinden daha da güçleneceğimizden korkup içerideki arkadaşlarımızı başka maddelerden suçlayıp, tazminatlarını verip, direnişe katılmayacaklarından emin olup öyle işten çıkarttılar” dedi. Ünaldı direnişinde 20 bin işçinin direnerek kazandığı hakların bugünkü işçilere de yansıdığına dikkat çeken Erlale, “Bizim direnişimizin kazanımları da tüm işçilere yansıyacak. Bu yüzden haksızlıklar karşısında direnmek gerekiyor” dedi.

“İŞÇİLER ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEKSE, 1 MAYIS’I DA KUTLAYABİLMELİ”

Direnişteki Güven Boya İşçisi Ahmet Önal ise “Biz Güven boya işçileri de Yasin Kaplan işçileri gibi Kod 29 ile işten çıkarıldık. Oysa bizlerin tek yaptığı içerdeki haksızlıklardan ötürü sendikalaşmamızdı. Tabi bizler bu haksızlığa boyun eğmeyip, direnişimizi gerçekleştirdik bize içerdeki kimi arkadaşlarımızda destek oldu. Bizlere çevreden maddi manevi çok fazla destek geldi ve bizler bunları gördükçe çok mutlu olduk, cesaret kazandık” dedi. Bugünler de gelen “tam kapanma” ile 1 Mayıs kutlamalarının da ülke genelinde önüne geçilmeye çalışıldığına dikkat çeken Önal, “kapanma yine işçiyi kapsamıyor, fabrikadan ‘üretim devam edecek’ duyumları alıyoruz. İşçiler yine çalışmaya devam edecekse 1 Mayıs’ı da kutlayabilmeliler” dedi.

“İKTİDAR GENÇLERE ‘SADECE SERMAYENİN KÂRI İÇİN SOKAĞA ÇIKABİLİRSİNİZ’ DİYOR”

Antep Emek Gençliği adına konuşan Berfin Türkmen ise gençliğe iktidar tarafından sürekli güzel ve mutlu yarınların vaat edildiğini, ancak bu yarınların kendilerini kapsamadığına vurgu yaparak, “Vaat edilen güzel ve mutlu yarınlar var, bu yarınlar işçi sınıfının ailesinden gelen gençler için midir? Hayır değildir. Aslında bir grup burjuvanın, onların gençliğinindir” dedi. Gençliğin büyük bir çoğunluğunun işsizliğin ve ucuz iş gücü sömürüsünün ezici ve yıkıcı yaşamının içine sürüklendiğini söyleyen Türkmen, “Bugün uzaktan eğitim sürecinde üniversiteliler derslerine rahat bir şekilde ulaşamıyorlar. Eğitim tüm gençlik için olduğu gibi üniversiteliler için de lüks oldu. Bu ekonomik kriz sürecinde ve pandemi ile birlikte işsizlik arttı. İktidar sokağa çıkma yasağı olan gençlere, resmen ‘sadece sermayenin kârı için sokağa çıkabilirsiniz’ diyor. Erdoğan, ‘her koşulda çarklar dönmeli’ dedi. Meslek liseliler staj adı altında herkese yasak varken dahi riskle yüz yüze fabrikalarda sömürülmeye devam etti, maske üretti” diyerek iktidarın salgına ilişkin ‘önlemlerini’ eleştirdi.

"1 MAYIS’TA SESİMİZİ BİRLEŞTİRMELİYİZ"

Gençlerin giderek artan geleceksizlik kaygısı, işsizlik, bilimsel, demokratik eğitim taleplerini haykırmaları için 1 Mayıs’ın doğru gün olduğunu söyleyen Türkmen, “Gençliği milliyetçi ve dinci propagandalarıyla zapt etmeye çalışıyorlar. Bu hep böyleydi ve bunu reddeden, yani egemen sınıfların vadettiği bu sahte cenneti reddeden, bağımsızlık, demokrasi ve özgürlük için mücadele edip örgütlenen gençleri hizaya getirmek için her türlü baskı ve zor yöntemi kullanmışlardır. Sistemin ve egemen sınıfın geleceği dışında garanti altına alınmak istenen bir gelecek yoktur. Gençliği kendi egemen çıkarlarının ve burjuva gerici hayallerinin esiri olmuş neferler olarak yetiştirmeye çalışıyorlar. Ancak yürüttükleri bu politikalar bizim çıkarlarımıza, geleceğimize hizmet etmiyor. Hatta Türkiye’nin, bölgenin dünya halklarının böyle gençlere ihtiyacı yoktur. Asıl ihtiyaç duyulan gençlik; eşitliğe, barışa kardeşliğe ve özgürlüğe inanan gençliktir. Emeğe, bilime ve insanlığın bütün ileri değerine sahip çıkan onların uğrunda mücadele eden, yeteneğini, enerjisini beynini ve yüreğini buna adamış gençliktir. İşçi işsiz, öğrenci, köylü bütün gençliğin çıkarı buradadır. Bu nedenle hepimiz geleceğin işçisi, işsizi olmamak için, İşçi sınıfının sermayeye gövde gösterisi yaptığı bugün de öğrenci, işçi, işsiz gençlik olarak sesimizi işçiler, emekçiler ile birleştirmeli meydanlarda taleplerimizi hep birlikte haykırmalıyız” dedi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et