Ankara’da işyerlerinde 1 Mayıs: Güvenceli çalışma, sağlıklı yaşam!
Çankaya Belediyesi işçileri Fen İşleri Müdürlüğünde, ambar işçileri ise OSTİM’de 1 Mayıs kutlamaları gerçekleştirdi.
Fotoğraf: Evrensel
Ankara’da işçiler pandemi kısıtlaması nedeniyle 1 Mayıs’ı işyerlerinde kutladı. Çankaya Belediyesi işçileri Fen İşleri Müdürlüğünde, ambar işçileri ise OSTİM’de bir araya geldi. İşçiler salgın sürecinde tüm kaynakların sermayeye aktarılmasına tepki gösterdi, emekçilerin sağlıklı bir yaşam ve güvenceli insanca çalışma koşulları taleplerini sıraladı.
BELEDİYE İŞÇİLERİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜNDE TOPLANDI
Çankaya Belediyesi işçileri, Fen İşleri Müdürlüğü'nün bulunduğu Yıldız yerleşkesinde 1 Mayıs'ı kutladı. DİSK Genel-İş Sendikası ve Tüm-Bel Sen'in ortak düzenlediği 1 Mayıs’a, belediye işçilerinden oluşan Grup Teneke ezgileriyle coşku kattı. Genek-İş Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Hanım Akkuş, salgına karşı emekçilerin taleplerine kulak tıkayan iktidarın tüm kaynakları sermaye için seferber etmesine tepki gösterdi. “İş, ekmek, özgürlük” sloganlarının atıldığı eylemde konuşan Genel-İş Sendikası Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Hanım Akkuş, "Zor günlerden geçiyoruz; emeğin baskı altına alındığı, sefalet ücretlerinin dayatıldığı, sendikal hak ve özgürlüklerin saldırıya uğradığı, işsizliğin rekorlar kırdığı, demokratik kazanımlarımızın yok sayıldığı, sosyal devlet mekanizmalarının yetersiz kaldığı, ekmeğimizin her geçen gün küçüldüğü bir dönemdeyiz. Ama eşitlikten, emekten yana demokratik bir ülke yaratma mücadelemizden vazgeçmiyoruz" dedi.
Bir yılı aşkın süredir devam eden salgının kapitalizmin ve ülkenin birikmiş sorunlarının derinleşmesine neden olduğunu belirten Akkuş, "Özelleştirmelerin, kamunun yağmalanmasının ağır sonuçlarını bütün insanlık yaşadı. Tüm dünyada ve ülkemizde neoliberal uygulamalarla kamusal sağlık ve sosyal güvenlik sistemlerinin ne kadar zayıflatıldığını ve bu halin büyük sosyal güvenlik ve halk sağlığı sorunlarına yol açtığını gördük, görüyoruz" diye konuştu. Salgınla birlikte yaklaşık 120 milyon kişinin aşırı yoksulluk çekenler arasına katıldığını kaydeden Akkuş, pandeminin dünyadaki eşitsizliğin boyutlarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdiğini söyledi.
TÜM KAYNAKLAR SERMAYE İÇİN SEFERBER EDİLDİ
İktidarın salgın sürecinde zorunlu mal ve hizmet üretimi dışında üretimin durdurulmasına, ücretli izin uygulanmasına, tüm çalışanların gelirlerinin güvence altına alınmasına, işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşullarının kolaylaştırılmasına, fatura ve kredi borçları ertelenmesine ilişkin temel taleplerimize kulak tıkadı. Tüm kaynaklarını sermaye için seferber etti" ifadelerini kullandı.
İktidarın demokrasi taleplerinin sesini kısarak emeğin de sesini kısmaya çalıştığını dile getiren Akkuş, "Halkın iradesi yok sayılıyor, TBMM işlevsizleştiriliyor, hukuk ortadan kaldırılıyor ve adalet mekanizması daha çok siyasallaşıyor. İşçilerin, öğrencilerin, kadınların hak arama mücadeleleri iktidarın orantısız şiddetiyle bastırılmaya çalışılıyor" dedi. Salgında kadınların ev içi iş yükü ve kadına yönelik şiddet artarken, bir gece kararnamesiyle Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini belirten Akkuş, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini söyledi.
AMBAR İŞÇİLERİ OSTİM’DE TOPLANDI
TÜMTİS Ankara Şubesi üyesi ambar işçileri de OSTİM’de toplandı. “Yaşasın 1 Mayıs” sloganlarının atıldığı eylemde 1 Mayıs’ın tarihçesini anlatan TÜMTİS Ankara Şube Başkanı Haydar Arslan, “Dünyada 3 milyar isan bizler gibi çalışıyor. Her 15 saniyede bir işçi hayatını kaybediyor. Yılda 270 milyon işkazası yaşanıyor, günde 6 bin 300 İşçİ hayatini kaybedİyor yılda 320 bin işçi sadece iş kazaları nedeniyle hayatını kaybetmekte. 651 bin işçi de hem iş kazalarına dahil hem meslek hastalıkları yüzünden hayatını kaybediyor. Türkiye’de de günde ortalama 4-5 kardeşimizi iş kazalarında kaybediyoruz. Yine ülkemizde 861 işçi kardeşimizi covid-19’dan kaybetmiş bulunuyoruz” dedi.
‘135 YIL ÖNCE YOLA ÇIKAN İŞÇİLER YOL GÖSTERİYOR’
Sendaki bildirisini okuyan TÜMTİS Ankara Şube Sekreteri İrfan Bektaş, bütün kriz dönemlerinde olduğu gibi salgının yol açtığı ekonomik ortamın yükünün de emekçilere fatura edildiğini söyledi. Artan enflasyon, iğneden ipliğe yapılan zamlar nedeniyle geçinmenin emekçiler için lüks olduğunu belirten Bektaş, salgını fırsata çevirmekte gecikmeyen sermaye sınıfının, yeni esnek çalışma biçimleri devreye soktuğunu, yıllarca bedeller ödeyerek elde edilen kazanılmış haklara göz diktiğini söyledi. Bektaş, “İşçilerin yaşamını, sağlığını değil, sadece kârını düşünen sermaye sınıfının isteklerini yerine getiren hükümet, en küçük itiraza tahammül etmeden, grev ve direnişleri engellemeye, 1 Mayıs’ı yasaklamaya çalışıyor.
Bundan 135 yıl önce başta 8 saatlik iş günü taleplerini haykırmak için sokağa çıkan Şikago işçileri, hak gasplarına, açlık ve sefalet dayatmalarına karşı bugün de işçi sınıfına yol göstermeye devam ediyor” dedi.
TÜM İŞÇİLER AİLELERİYLE BİRLİKTE AŞILANSIN
Bu 1 Mayıs’ta taleplerini sıralayan Bektaş, üretim ve hizmetin devam ettiği tüm işyerlerinde işçilerin aileleriyle birlikte aşılanmasını, ücretsiz izin zulmüne son verilmesini, İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken paraların bu süreçte işsiz kalan işçiler için kullanılmasını. Fonun işverenlere teşvik olarak aktarılmasından vazgeçilmesini, sendikalaşma hakkı önündeki engellerin ve grev yasaklarının kaldırılmasını, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını istedi. (Ankara/EVRENSEL)