Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü | DİSK: Çarklar dönüyor, işçiler ölüyor
DİSK'ten 28 Nisan Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü dolayısıyla açıklama yaptı: Tüm bu yaşananlar kaçınılmaz değildir, politik tercihtir. İşçilerin sağlığı için yapılması gerekenler bellidir.
Kaynak: Ümit Yıldırım/ Unsplash
DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Sekreter Adnan Serdaroğlu, "28 Nisan Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü” ile ilgili olarak açıklama yaptı.
Her yıl dünyada 250 ila 270 milyon iş kazası yaşandığını, yine 160 milyon civarında meslek hastalığı vakası görüldüğü ve yine bunlara bağlı olarak 2 milyon civarında çalışanın hayatını kaybettiğini söyleyen Serdaroğlu, "Ülkemizde de tablo oldukça ağır. Ülkemizde zaten çökmüş durumda olan işçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi, salgın sürecinde nerdeyse tamamen ortadan kalkma noktasına geldi. 6331 Sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Yasası sekiz yıldır yürürlükte. Ama bu yasanın Covid-19 salgınına karşı çalışanları etkin bir koruma altında aldığını söylemek mümkün değildir. Aksine, çalışanların çalışma ve yaşam koşulları salgında çok daha kötü hale gelmiş ve var olan ölümlü iş kazaları, kalıcı iş göremezlikler, meslek hastalıkları tablosuna Covid-19 kaynaklı ölümler de dahil olmuş ve tablo giderek ağırlaşmıştır"
Açıklamanın devamı şu şekilde:
İstanbul İSİG Meclisi'nin son iki yıllık verilerine baktığımızda, pandemi öncesi 2019 yılında en az 1736 işçi iş cinayetlerine kurban giderken 2020 yılında salgınla birlikte bu rakam en az 2427 olmuştur. Ölümlerin yaklaşık yüzde 31'inin Covid-19 nedeniyle olması iş cinayetlerindeki tabloyu daha da ağırlaştırmıştır. 2020 Mart'ından 2021 Mart'ı arasındaki bir yıllık süreçte sadece Covid-19 nedeniyle 861 işçi iş cinayetine kurban gitmiştir. Covid-19'un bir işçi sınıfı hastalığı haline gelmesinde siyasal iktidarın sorumluğu çok açıktır.
Daha vahimi ise, salgına karşı yoğun özveriyle çalışan sağlık çalışanlarının durumudur. İktidar yönetemediği pandeminin bütün olumsuzluklarını sağlık çalışanlarına yüklemektedir. 140 binin üzerinde sağlık çalışanı hasta olurken, 391 sağlık çalışanı bu bir yıllık dönemde yaşamını yitirdi.
Pandemi süresince sadece iş cinayetleri değiş eşitsizlikler de arttı. DİSK-Ar araştırmasına göre son bir yılda dolar milyarderlerin serveti yaklaşık 15 milyar dolar artarken, Kod-29 ile işten atılan işçilerin sayısı 176 binin üzerinde. Milyonlarca işçi ücretsiz izne gönderilerek açlığa mahkum edildi.
Sonuç olarak, Covid-19 pandemisi sürecinde siyasal iktidar "çarklar dönecek, ölen ölecek” politikasıyla sermayenin dediklerini harfiyen yerine getirdi. Çarkların dönüp, çalışanların büyük bölümünün çalışmaya devam ettiği önlemler "tam kapanma” adı altında sunulmaya çalışıldı. İnsan onuruna yaraşır iş için adım atmayan iktidar, sermayeye her türlü korumayı sağlamayı salgınla mücadele bir başarı olarak göstermeye çalıştı.
Tüm bu yaşananlar kaçınılmaz değildir, politik tercihtir. İşçilerin sağlığı için yapılması gerekenler bellidir:
- Zorunlu ve acil mal ve hizmet üretimi dışında 28 gün boyunca çarklar durdurulmalı, herkese gelir desteği verilmelidir.
- 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu iş yerlerinde eksiksiz uygulanmalı ve tüm çalışanlar hızla aşılanmalıdır. Bu kanuna bağlı olarak çıkarılmış ve salgınla doğrudan ilgili yönetmelikler hızla yaşam geçirilmelidir.
- Covid-19'un çalışırken hastalığa yakalanan emekçiler için iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmesi bir zorunluluktur.
- Kamusal bir işçi sağlığı ve iş güvenliği politikası takip edilmeli, devlet ilgili meslek oda ve birliklerini denetim ve yaptırım da dahil olmak üzere sürecin içine etkin katmalıdır.
- Sendikal örgütlenmenin önündeki bütün engeller ortadan kaldırılmalı ve işyerlerinde sendikal müdahalenin etkin olarak yaşama geçirilmesi sağlanmalıdır.
- Orta vadede, sağlık, güvenlik ve çevreyle ilgili özerk-demokratik bir kurumsal yapı, sendikalar, meslek oda ve birlikleri ve üniversiteler ile birlikte yaşama geçirilmeli ve böylesi salgın dönemlerinde bütünlüklü müdahale araçları geliştirilmelidir. (HABER MERKEZİ)