29 Nisan 2021 15:53

Aliağa petrokimya işçileri: En önemli talebimiz iş güvencesi ve insanca yaşam

Yasakların gölgesinde 1 Mayıs'ı karşılayan petrokimya işçileri, pandemi bahanesiyle artan baskılardan esnek çalışmanın kalıcılaştırılmasına, yaşam koşullarına kadar birçok sorunu dile getirdi.

Fotoğraf: Petrol-İş Aliağa Şube

Paylaş

Eren SARAN
İzmir

Petrol-İş Sendikası genel merkezinden gelen "Kod 29 kaldırılsın, Kovid-19 meslek hastalığı sayılsın" başlıklı bildirilerin işyerlerinde okunarak 1 Mayıs haftasını geçiren Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi'nde örgütlü PETKİM, STAR ve TÜPRAŞ işçileri her yıl meydanlarda taleplerini haykırdıklarını ancak bu yıl 1 Mayıs'ın pandeminin gölgesinde geçirdiklerini dile getirdi.

İşverenlerin pandemi bahanesiyle çalışma koşullarını ağırlaştırdıklarını söyleyen işçiler, hükümetin ise işçi lehine hiçbir tedbir almadığı gibi göstermelik yasaklarla işçilerin meydanlarda bir araya gelmesini engellemek istediğini söyledi.

“ALANLARDA OLAMIYORSAK İŞYERLERİNDE TALEPLERİMİZİ HAYKIRALIM”

İşçilerin pandemi demeden her gün çalışmak zorunda kaldığını belirten PETKİM işçisi, "Bu gün pandemi yasakları nedeniyle işçilerin en önemli mücadele günü olan 1 Mayıs'ta alanlarda olmamız engelleniyor. Sendikalar ise bu duruma hazırlıklı değil. 1 Mayıs'ta alanlarda olamıyorsak, her işyerinde, ünitede, fabrikalarda taleplerimizi haykırdığımız, basın açıklamaları ve benzeri eylemleri örgütlediğimiz bir gün olmalı" dedi.

“İNSANCA YAŞAM VE ÇALIŞMA KOŞULLARI İSTİYORUZ”

Bir başka PETKİM işçisi ise "Pandemi sürecinde çalışma sürelerinin uzaması bizim yaşam standartlarımızın da değişmesine neden oldu. Fazla mesai adı altında cüzi rakamlarla işçileri çalıştırdılar. İlk talebimiz bu noktada insanca yaşam ve çalışma koşulları diyebiliriz. Bir de işyerlerinde pandemi tedbirlerinin yeteri kadar alınmadığı bir süreci yaşıyoruz. Özellikle PETKİM özelinde kadrolu işçilerin temaslarını azaltmak için tedbir alsalar da birlikte çalıştığımız taşeron işçiler için aynı tedbirler uygulanmıyor. Bu da işyerlerinde vaka sayılarının artmasına neden oldu. Patronların karlarının artması için bizler 12 saat kesintisiz olarak çalıştırılıyoruz. Eğer gerçekten bizlerin sağlığını korumak isteselerdi, üretimin çalışan sayısıyla orantılı olarak düşürülmesi gerekildi" şeklinde konuştu.

“12 SAAT ÇALIŞMAK İNSANCA DEĞİL”

İşyerlerinde sendikanın merkezi açıklamasının okunarak 1 Mayıs etkinliklerini yaptıklarını ifade eden Star Rafineri işçisi, "Sendikanın açıklaması okunuyormuş kimi birimlerde, sendika odasında da afişler uyarılar asılı, panolarda sendikanın açıklamaları var. Herkes alsın oradan okusun diye. Bu sene de böyle olacak sanırım. Yanyana bir araya gelmek toplu halde kutlamak zor bizim için” dedi. Zaten çok yoğun çalıştıklarını söyleyen işçi, “Hem 12 saat uzun hem de yoğun. Daha çok para kazanıyoruz diye bakıyorlar arkadaşlar, ama 12 saat 1 hafta çalışmak insanca değil. 1 Mayıs'ı biz de lebalep kutlamak isterdik ama işte lebalep kongre yapanlar yüzünden ülke kapanmaya gitti. Yasaklar ve kapanmadan her kesim etkileniyor. Bunlara cevap vermiyor, üstelik alkole karışıyor. Alkol yasağı ne alaka anlamış değilim” şeklinde konuştu.

“PANDEMİ TEBİRLERİ BAHANE EDİLEREK İŞÇİLER ÜZERİNDE BASKI YARATILIYOR”

Pandemi tedbirleri işçiler üzerinde baskı yaratmanın bahanesi haline getirildiğini söyleyen bir başka PETKİM işçisi, “İşyerlerimizde bizi dip dibe çalıştırmaya devam ederken artık ‘herhangi bir kuralı ihlal etmeyin yoksa sizi işten çıkarırız’ tehdidiyle daha sık karşılaşıyoruz” dedi. Aynı baskının TÜPRAŞ'ta daha sık yaşandığını dile getiren TÜPRAŞ işçisi ise, "Maske mesafe hijyen kurallarını bahane ederek daha önceki anlaşmazlıklar gerekçesiyle birçok arkadaşımızdan savunmalar isteniyor. TÜPRAŞ yönetimi pandeminin gerekçelerini işçiler üzerinde baskı kurmak için kullanmaya başlıyor" diye özetledi.

Yoğun ve kalabalık ortamlarda bakım süreci yaptıklarını söyleyen TÜPRAŞ işçisi, "Bakım sürecinde kadrolu ve taşeron arkadaşlarımız yan yana çalıştı. Bunun yanı sıra yıllık izinlerimiz sıfırlanacak şekilde kullandırıldı. Almış olduğumuz primler de kesilmiş oldu. Özellikle yaşam şartlarının bu kadar ağırlaştığı bir zamandan geçerken bu durum bizler için ekonomik kayıp demektir" dedi.

“İŞÇİLERİN TEPKİSİNİ ÖRGÜTLEYECEK MÜCADELECİ SENDİKAYA İHTİYAÇ VAR”

Aliağa'da iki senedir pandemi nedeniyle 1 Mayıs kutlamalarının eskisi gibi gerçekleşmediğini söyleyen TÜPRAŞ işçisi, "Bu sene taleplerimizi dile getirdiğimiz meydanlar bizlere kapalı, üretimden vazgeçilmiyor ancak biz kendi hakkımızı savunmak istediğimizde pandemi bahanesi önümüze getiriliyor. Servislerde kalabalık işyerlerine gidiyoruz, çalışma koşullarımız gittikçe ağırlaşıyor, hak kayıplarımız var. Bu durum pandeminin yalnızca işverenin çıkarlarını korumak için kullanıldığını bir kez daha gösterdi" diye konuştu.

İşçilerin tepkilerinin gün geçtikçe arttığını söyleyen işçi, sendikaların bu tepkiyi örgütleyecek çalışmadan yoksun olduğunu vurgulayarak "Sendikalar ne şiş yansın ne kebap anlayışındalar. İşçiler mücadeleye hazır. İhtiyaç olan işçilerin taleplerini örgütleyecek mücadeleci bir sendikal anlayıştır” dedi.

“BİRLİK DAYANIŞMA MÜCADELE SLOGANIMIZI HAYATA GEÇİRMEMİZ GEREKEN BİR DÖNEMDEYİZ”

“Bizim en çok attığımız slogan 'Birlik Dayanışma Mücadele'dir. Bugün biz işçilerin bu sloganı hayata geçirmesi gerektiği bir dönemdeyiz” diyen bir PETKİM işçisi, “Her fabrikanın lokal sorunları varmış gibi görünse de sorunlarımız ortak. Birbirimizin taleplerini ortaklaştırmalı, birlikte mücadele etmeliyiz. Pandemi işçiler için nasıl ki mücadele etmek gerektiğini gösteren bir süreç olduysa sendikalar için de var olma ya da yok olma süreci olduğunu da göstermiştir. Ya sınıftan yana bir tavır alacaklar ya da yarın işçilerin iradesini temsil etmekten yoksun kalacaklar” diye konuştu.

Kod 29'un işçiler üzerinde bir tehdit, işverenin elinde hak gaspları için bir silah haline geldiğine de vurgu yapan petrokimya işçileri, “Bu 1 Mayıs'ta iş güvencesi, insanca yaşam, hak ve özgürlüklerimiz için her alandan sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.