30 Nisan 2021 00:15

Direnerek kazanan CPS işçileri ile 1 Mayıs’ı konuştuk: Talep çok, tepki büyük

Tazminatsız işten çıkarılan ve haklarını direnerek alan CPS işçilerinin 1 Mayıs'ta mücadele çağrısı yaptı. İşçiler güvencesiz çalışmaya, işsizliğe, geleceksizliğe karşı çıkıyor...

CPS | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sırma DOLAR
Nevruz MERSİN
İstanbul

Tazminatsız işten çıkarılan ve haklarını direnerek alan CPS işçilerinin 1 Mayıs çağrısı mücadele oldu. İşçi sınıfını birlikte mücadeleye çağıran CPS Otomotiv işçileri 1 Mayıs taleplerini de sıraladı. “Düşük ücret karşılığı saatlerce sömürüye karşı mücadele etmek gerekir” diyen CPS Otomotiv işçileri iktidarın pandemide işçileri gözetmemesine ise tepkili.

Direnen CPS işçilerinden Tayyar Ağbaba, iktidarın pandemiyi de nimet olarak gördüğünü söyledi. “Adamlar ellerini böyle sıvamışlar, yağlayıp duruyorlar, pat diye istediklerini şimdi yapıyorlar” diyen Ağbaba, “Mevcut iktidar ve yandaşları köşeyi döndü. Bu ülkenin gelirlerini böyle harcamalarına çok yazık. Bu kadar yoksul insan var. Eskiden milli duyguları çok yüksek olan biriydim. Direk yapıyorlardı, duygularım kabarıyordu, nasıl hoşuma gidiyordu, geçmiş zaman. O kadar insanın ekmek yemesi için yapacak bir şey bulamıyorlar direk yapıyorlar, çok yazık” dedi.

KOD 29 KALDIRILSIN TALEBİ

1 Mayıs’ın yasaklanmasına ilişkin konuşan Ağbaba, “En sevmedikleri şey işçilerin yan yana gelmesi. Biz de örgütsüz işyerlerine de girsek, mücadele etmeyi, yan yana gelmemiz gerektiğini biliyoruz. Ama bu süreçte mücadele olanaklarımız gitgide zorlaştırılıyor. Umudumuz, Kod 29’un kaldırılması ve biz işçiler, örgütlü ve örgütsüz girdiğimiz bütün fabrikalarda haklarımız için daha iyi koşullarda mücadele edelim. Bu iyi koşullar da mevcut iktidar değişmedikçe bizim ellerimize altın tepsiyle sunulmayacaktır” dedi.

Nizamettin Aydınlı ise, “Konu bizim Birlik ve Dayanışma Günü’müze gelince yasak diyorlar. Bizler de burada, bütün sendikalar, örgütlü ve örgütsüz bütün işçiler birlikte olarak ancak üstesinden gelebiliriz. Ben de yeni işe girdim. 23 Nisan’da da çalıştık. Hafta sonu evde kalıp, dinleneyim dedim. Pişman oldum. Markete gittim, en az 300 lira harcadım. Keşke çalışsaydım dedim. 1 Mayıs’a giderken benim talebim gıda, yemek ürünlerinde uygulanan zamların geri alınması, biz işçilerin üstünden alınan vergilerden muaf tutulmamız” diye konuştu.

YEVMİYELİ İŞE GİTMEK ZORUNDA AMA YASAK

Meral Doğan ise, 30 yıllık çalışma hayatının 4 yılını CPS Tekstil’de geri kalanını ise farklı iş kollarında çalışarak geçirmiş. Kızıyla beraber yaşamına devam eden Doğan, işyerinin kapanmasından sonra farklı bir tekstil atölyesinde çalışmaya başlamış. Pandemi sürecinde devletin işçilere gerekli desteği sağlamadığını söyleyen Doğan, kesintili yatan sigorta priminden kaynaklı kısa çalışma ödeneğinden de faydalanamadı. Kovide yakalandığı süreçte devlet desteğine başvurduğunu fakat sigortalı göründüğü için herhangi bir yardım alamadığını anlatıyor: “Geçinebilmek için yevmiyeli ve güvencesiz işlere gitmek zorunda bırakılıyoruz. Ben grev sürecindeyken hiçbir gelirim yoktu. Emek Partisi ve CHP’nin bizlere gönderdiği kumanyayla idare ettim uzun süre, o da olmasaydı vay halime”

Gökhan Vurucu ise 1 Mayıs’a giderken durumu şöyle özetliyor: “Hiçbir zaman biz işçileri düşünmüyorlar, her zaman patronlar kendi çıkarlarını düşünüyorlar, sermaye sadece kendisini düşünüyor. Biz işçilerin birlikte olması lazım. Şu an ben işsizim. Evet bekarım bir şekilde karnım doyuyor o da işsizlik maaşının yettiği kadar.”

Arslan Çamcı ise, “Yeni bir işe girdim. 1 aylık deneme süresi dediler. 1 ay sonra sigortamız başlayacak. Ne olur belli değil. 1 Mayıs’a giderken bu belirsizliğin ortadan kalkmasını, çalışabileceğim bir işin güvence altına alınmasını istiyorum” dedi.

EŞİ DE İŞSİZ KENDİSİ DE

Eşinin de kendisi gibi şu an işsiz olduğunu söyleyen Yeter Günel 6 yıllık tekstil işçisi. Alacakları tazminatla küçük bir tekstil atölyesi kurmayı planladıklarını söyleyen Günel şunları anlattı: “Elde avuçta üç beş kuruşumuz vardı onu da harcamak zorunda kaldık, gelecek diye bir şey bırakmadılar, yarın ne olacağı ise zaten belli değil. Ücretsiz izne çıkarmaya bir çözüm bulmalı, artan işsizliğe karşı da gerekli tedbirleri almalı. Zamlar aldı başını gidiyor, bir haftadır konuşulan 128 milyar dolar olsaydı ülkede, işsizlere ve eğitime harcanmalıydı diye düşünüyorum.” 1 Mayıs yasağına tepki gösteren Günel, “Her zaman yaptıkları gibi pandemiyi kullanıp işçilerin eylem yapıp yan yana gelmesini engellemeye çalışıyorlar. Kısacası işçilerden korkuyorlar, baskı yaparak işçilerin sesini duyurmasını engellemek istiyorlar, ama ne kadar baskı yapsalar da boş, işçiler sözünü söylemekten geri durmayacaklar” diye konuştu.

Fabrikanın kapanmasıyla beraber işsiz kalan Neslihan Baltacı, 7 yıllık tekstil işçisi. 5 yıl CPS Tekstil’de çalışan Neslihan, şimdi ise beyaz eşya üretimi yapan bir fabrikada işe başlamaya hazırlanıyor. Çocuklarıyla geçinmeye çalışan Neslihan, geçtiğimiz yıl üniversite sınavından yüksek puan alan kızını maddi yetersizlikten dolayı üniversiteye kaydedememiş.

“Asgari ücretin yeniden düzenlenip emeğin karşılığına denk düşecek bir seviyeye gelmesini istiyorum” diyor ve ekliyor: “Ben bu hükümetin aldığı hiçbir kararı desteklemiyor ve tanımıyorum. Çünkü yalnızca kendilerini düşünüyorlar. Tek başımıza bir şey yapamayız onu da biliyorum. İşçi sınıfı ayağa kalkarsa neler olacağını da biliyorum. Bugün sendikalar da sermayeden yana onu görüyorum. Bir araya gelmekten başka çaremiz yok.”

"BAŞVURU YAPTIĞIM FABRİKA SAYISINI SAYMAYI BIRAKTIM"

İşsiz bir genç, “Başvuru yaptığım fabrika sayısını artık saymayı bıraktım” dedi. “Hiçbir şekilde geri dönüş yok. Yoğun çalışma saatleri ve şartları altında verecekleri ücret ise asgari ücret ya da bir tık üstü. Ekonomik krizin gitgide keskinleştiği pandemi koşullarında biz işçiler bu çalışma koşullarına ve bu sefalet ücretine mahkum bırakılıyoruz. Çalışmamak gibi bir şansımız zaten yokken, artık işsizlikle karşı karşıyayız. Pandemi de işten çıkartmalar yasak dediler. Onun adı da oldu ücretsiz izin ya da Kod 29. Biz işçilerin emeğiyle yükselen bu yaşamda bizlere vadedilen ise kölece çalışma ve yaşam koşulları oldu. Pandemi koşullarında fabrikalarımızda dip dibe çalışan bizler, sermayenin kendi aralarındaki çıkarları sonucu işsizlikle, açlıkla, yoksullukla karşı karşıya kalan bizler, tam kapanma kararında hayatları hiç sayılan gene bizler. Ve bizim günümüz 1 Mayıs. Güvencesiz işe, sefalet ücretine, mezarda emekliliğe, Kod 29’a, işten çıkartmalara karşı taleplerimizi haykırma günü. Fabrikalarımızda, işyerlerimizde, olduğumuz her yeri 1 Mayıs alanına çevirmeliyiz.”

ÖNCEKİ HABER

Kostüm Tasarımcısı Ali Cem Köroğlu'nun ölümüne dair kamu görevlileri soruşturulacak

SONRAKİ HABER

Zarif'in gizli röportajının sızdırılmasından sorumlu tutulan danışman istifa etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa