Turizm işçisi Zübeyde Demir: Bizi açlığa terk edenlere karşı mücadele etmeliyiz
Antalya'dan turizm işçisi Zübeyde Demir yazdı: Çaresiz ve açız. Geceleri gözüme uyku girmiyor… Artık bizleri açlığa ve yoksulluğa terk edenlere karşı mücadele etmemiz gerekiyor.
Fotoğraf: Pixabay
Zübeyde DEMİR
Turizm işçisi
Merhaba Evrensel okurları.
Ben Zübeyde Demir, Antalya'da turizm işçisiyim. 4 yıl önce eşimden ayrıldım, 5 yaşındaki oğlum ile birlikte yaşıyorum. 3 yıldır bir otelde kat görevlisi olarak çalışıyorum. Zaten turizm sektöründe mevsimlik işçi olarak çalışan bizler şuanda tamamen işsiz kaldık.
Pandemi sadece sağlığımızı değil iş hayatımızı da kabusa çevirdi. 1 yılda toplam 3 ay çalışabildim, o da 2020 yılının yaz ayıydı. Şuan binlerce turizm işçisi gibi açlık ve yoksulluk ile mücadele ediyorum. Ev sahibi kirayı ödeyemediğim için evden çıkmamı istiyordu. "Çocuğumla sokakta mı kalayım?" dediğimde acıdığı için bir süre idare edeceğini söyledi. Zaten 1 yıl önce kirada durduğum evden ekonomik sıkıntılarımdan dolayı atıldım. Bu evi de eş dost yardımı ile bulmuştum ve aynı sıkıntıları yaşıyorum.
İşe gidebilecek durumdayken sadakalar ile yaşamaya çalışıyorum. Ama ben sadaka değil iş istiyorum. Çocuğuma ekmeği alın terimle götürmek istiyorum. 1 ay önce sezonu açıyoruz diyerek bizleri çağırdılar. Tam işimize kavuştuk derken yaşanan krizler nedeniyle rezervasyonlar iptal oldu diyerek bizleri ücretsiz izne gönderdiler. Turizm sektöründe askı uygulaması, sezonluk çalıştırma gibi durumlardan kaynaklı kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak imkansız duruma geliyor. İşsizlik ödeneğinden zaten yararlanamıyorum. Bu nedenle çok zor durumdayım.
Sadece ben değil, benim gibi binlerce turizm emekçisi aynı durumdayız. Çaresiz ve açız. Geceleri gözüme uyku girmiyor. Önceden evlere temizlik işine gidiyordum artık o da yok denecek kadar az. Çünkü temizliğe gittiğim evlerde yaşayanlar da ya işsiz kaldı ya da evden çalıştıkları için temizlik istemediler. Ben açım, çocuğum aç, binlece turizm emekçisi ve onların çocukları aç.
Artık bizleri açlığa ve yoksulluğa terk edenlere karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Yalnız olan da yanlış yapan da bizler değiliz. Bizler az değiliz, binleriz, milyonlarız.
Son olarak böyle bir dönemde yayınlanan haberler ve mektuplar ile bizlere yalnız olmadığımızı hissettiren, sesimize ses olan Evrensel Gazetesi'ne teşekkür ediyorum.