Ford işçisi: 1 Mayıs kutlamalarına engel olanlar işçi sendikası olarak anılabilir mi?
“İşçisiz kapanma” günlerinde sendikamız fabrikada üretimin olmadığı günler için üyelerini moral motivasyon (siz oyalamak, ağzına bal çalmak olarak okuyun) için otellerinde ağırlama planlıyor.
Arşiv | Fotoğraf: Thomas Hawk/Flickr (CC BY-NC 2.0)
Bir Ford Otosan işçisi
Kocaeli
Lebalep kongreler yapılırken virüs yoktu, 1 Mayıs söz konusu olunca virüs yayılımı önemli oldu. Hatırlanacaktır, fabrikamızda yarı iletken tedarikinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle 19 Nisan-13 Haziran tarihlerinde üretime ara verildi. Bize ilk duruş olacağı söylendiğinde sendika tarafından denildi ki “Kısa çalışmanın uzatılması için hükümetle işveren ve sendika olarak görüşülüyor, biz henüz işverenle anlaşamadık, en az zararla kapatmaya çalışıyoruz.” Biz izine çıktıktan sonra patronla yapılan anlaşma netleşip iznin 15 gününün yıllık izinlerden kullandırılacağı, 5 gün idari izin, onun dışında ise günlük ücretin yüzde 75’inin ödeneceği şeklinde bir açıklama yapıldı. Sonrasında Cumhurbaşkanı kısa çalışmanın Haziran ayına kadar uzatıldığını açıkladı. Patron, sendika, hükümet bir araya geldi, çözümü yine ellerini işçinin cebine atmakta buldular. Yaptıkları açıklamayı yenileyip, ‘Kısa çalışma ödeneği kullanılacak’ diyerek zor durumumuzdan faydalanıp, yani her zamanki gibi ölümü gösterip sıtmaya razı ettiler. Oysa sendikanın ücretli izin için mücadele etmesi gerekmez miydi? İşsizlik Fonunun patronlara peşkeş çekilmesine karşı, nasıl kullanılacağına dair işçilerin, sendikaların söz sahibi olduğu, sadece işçiler ve işsizler için kullanılan bir fon haline gelmesi için mücadele etmesi gerekmez miydi? İlk anlaşılan noktada ücret kesintisi, yıllık izin ile kayıp yaşarken, şimdi de kısa çalışma ile kaybediyoruz, çünkü bu süre emekliliğe etki eden sigorta süresinden sayılmıyor, yarın işsiz kalsak işsizlik fonundan faydalanmada bu durum önümüze çıkacak.
Virüs gerekçesi ile 1 Mayıs eylem ve etkinlikleri yasaklanırken, adı “tam kapanma” olan gerçekte milyonlarca işçinin çalışmaya devam ettiği, “işçisiz kapanma” günlerinde sendikamız fabrikada üretimin olmadığı günler için üyelerini moral motivasyon (siz oyalamak, ağzına bal çalmak olarak okuyun) için otellerinde ağırlama planları yapıyor. Türk Metal işçileri otellerine götürürken bağlı olduğumuz Türk-iş ne diyor, 1 Mayıs’ı online olarak kutlayacağız. Bugün geldiğimiz noktada pandemi yüzünden bizlerin hayatı gittikçe berbat olmuşken sendikanın bu tutumu akıl almaz bir durumdur.
Eğitim deseniz çocuklarımız sürekli bu yarış içinde geriye düşüyor, geleceklerinden tedirginiz. Sağlık deseniz maske dağıtımından, vaka sayısına, ülkede aşı sıkıntısı yaşanırken aşıyı başka ülkeye göndermeye, ekonomi deseniz her birimiz biliyoruz ne haldeyiz. Bütün bunlara eklenen Kod 29. İşsizliğin geldiği noktada herkesin güvencesizlikten korktuğu, en küçük bir hareketin bile sesinin kesilmeye çalışıldığı günler yaşıyoruz. Hükümetle ne kadar da benzer hareketler yapıyorlar bu sendikalar değil mi? Biz neden aidat ödüyoruz bu sendikalara? Bugünlerde bile 1 Mayıs’ı kutlamayan, işçilerin isteklerini haykırmasına engel olanlar işçi sendikası olarak anılabilir mi? Bunlar olsa olsa patron ve hükümet sendikasıdır. Çalışırken bulaşmayan bu virüs ne hikmetse açık alanda, 1 Mayıs eylemlerinde bulaşıyor!
Hayatım için sözümü söylemek, sesimizi duyurmak istiyorum. Çünkü bizim hayatlarımız da isteklerimiz de patronların ki kadar değerli. Patronlar istiyor Kısa Çalışma Ödeneği uzatılıyor. Olan belirsizlik içindeki bizlere oluyor. Bizlerin paraları ile oluşturulmuş ödenekten maaş alan bizlere de ‘ne yapalım en azından ücretimizden olmayacağız’ diye avunmak düşüyor! Tam kapanma diye uydurdukları şeyin tam kapanma ile alakası yok. Yaptıkları düzenlemeler ile sadece çalışan insanların markete gitmesini engellemiş oldular, başka bir şey değil. Kimseye destek sağlamadan ben yaptım oldu anlayışı ile tam kapanma olmaz. Bunlar bizim yaşadığımız sorunlar, bu sorunları dile getirmemizi engelleyen iktidardan da, alınterimizden kesilen aidatlarla zevk ve sefa içinde yaşayan sendikacılardan da, daha fazla kar uğruna iliğimize kadar sömüren patronlardan da hesabı birlik olarak sorabiliriz. Bu 1 Mayıs tüm işçilerin birliğini sağlamak için adım atmalarına vesile olsun. 1 Mayıs işçi bayramımız kutlu olsun.