02 Mayıs 2021 08:47

İkizdere'de polis ve jandarma yığınağı eşliğinde doğa katliamı yapılıyor

Cengiz İnşaat'ın taş ocağı yapmak istediği İkizdere'deki İşkencedere Vadisi'nde polis ve jandarma yığınağı eşliğinde doğa katlediliyor.

CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun Twitter gönderisinden alınmıştır

Paylaş

Gençağa KARAFAZLI
Rize

Rize'nin İkizdere ilçesinde bulunan İşkencedere Vadisi'nde, polis ve jandarma yığınağı ile halkın direnişi engellenerek Cengiz İnşaat'ın taş ocağı için doğa katlediliyor.

İşkencedere Vadisi'nde yaşayan Güngör Baş, bugün sabah erken saatlerden itibaren jandarma ve polisin vadiyi kuşattığını ve halkın girişini engellediğini belirtti, "Dağ taş adeta savaş alanı gibi asker dolu, vadiye hiç bir alandan giriş yok" dedi.

İkizdere’de yaşam alanlarını korumaya çalışan yurttaşlardan Güngör Baş, AKP Milletvekili Hayati Yazıcı’nın köylülerle “Bilgilendirme toplantısı” adı altında kendilerini vadinin şimdiki halinden daha güzel olacağına ikna etmeye çalıştığını, köylülerin “O halde bu haliyle bırakın, projeyi yeniden gözden geçirin” demesi üzerine vadiden ayrıldığını söyledi. Baş, görüşme sonrası 1 Mayıs’ta jandarmanın vadiye yığınak yaptığını dile getirdi.

Vadi girişinde evi bulunan ve taş ocağına karşı direnen Güngör Baş, 1 Mayıs günü gerçekleşen ve gözaltıların yaşandığı jandarma müdahalesini anlattı.

30 Nisan günü AKP Rize Milletvekilleri Hayati Yazıcı ve Osman Aşkın Bak’ın İkizdere Kaymakamlığında 30 yurttaşla bilgilendirme toplantısı yaptığını belirten Baş, “Toplantıda İşkencedere Vadisi'nin şimdiki halini ve güya taş ocağı kurulduktan sonra nasıl olacağını gösteren fotoğraflar vardı. Bizi vadinin şimdiki halinden daha güzel olacağına inandırmaya çalıştı. Bizler de ‘O halde bu haliyle bırakın’ dedik” diye görüşmeyi anlattı.

“KOVANLARIN PARASINI VERİRİZ”

Ardından Yazıcı’nın vadiye gelerek kendileriyle görüştüğünü ifade eden Baş, görüşmenin içeriğini şöyle aktardı:

“Özellikle bana ‘Sen her yerde varsın’ diyerek sitem etti. Ben de kendisine ‘Burası vadim, yaşam alanım. Evim vadi girişinde, tabii ki her yerde var olacağım’ diye cevap verdim. Ayşe teyzem ‘Yapmayın, yıkmayın buraları. Buralar giderse yaşam yok olur. Kovanlarımızı kırdı askerler, bizlere kendi evimizde saldırıyorlar’ deyince Hayati Yazıcı, ‘Sıkıntı yapmayın, burası daha kötü olmayacak. Arı kovanlarınızı hallederiz paralarını veririz, alırız yenisini’ dedi. Yazıcı’nın tavrı belliydi ve kararlıydı, ‘Vadide direnen yurttaşların çıkartılması için gereği yapılacak’ mesajını verdi. ‘Projeyi yeniden gözden geçirin’ dememize aldırmadan vadiden ayrıldı. Görüşmeden 1 gün sonra 1 Mayıs günü saat 17.00’de bir ordu askerle geldiler ve tüm direnenlere saldırdılar. Çadırlarımızı kırdılar, kadınlarımızı darbettiler, gözaltına aldılar.”

“BU TOPRAKLAR BİZİMDİR CENGİZ İNŞAAT’IN DEĞİL”

Sabah vadinin tekrar askerler tarafından kuşatıldığını söyleyen Baş, “Dağ, taş adeta savaş alanı gibi asker dolu. Vadiye hiçbir yoldan giriş yok. CHP’li vekiller Mehmet Bekaroğlu ve Mahmut Tanal ve avukatımız Yakup Okumuşoğlu geldiler. Vadi girişinde toplanmaya başladık. Yurttaşlar geliyor, vadiye girmemiz zor gibi. Bütün bu yaşananların sorumluları bellidir. Cengiz’in kârı için bir halk yaşadığı toprağından ediliyor. Bu zulüm sizleri bir gün boğacak. Biz her koşulda direnişimizi sürdürmenin yol ve yöntemlerini de aramaya devam edeceğiz. Bu topraklar bizimdir, Cengiz İnşaat’ın değil” diyerek tepki gösterdi.

AKP'Lİ VEKİLLERİN TOPLANTISINA KATILACAKLAR SEÇİLEREK ALINDI

İkizdereli Gazeteci İsmet Köseoğlu, AKP'li milletvekillerinin köylülerle düzenlediği toplantıya gazetecilerin seçilerek alındığını ve ellerindeki listede ismi olmayan gazetecilerin toplantıya katılmasının engellendiğini ifade etti.

Köseoğlu, gerçekleştirilen toplantıya Rize Valisi Kemal Çeber, AKP Rize Milletvekili Hayati Yazıcı, AKP Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, İkizdere Kaymakamı Cafer Kaymakçı, İkizdere Belediye Başkanı Hakan Karagöz ile ilgili kurum yetkilileri ve isimleri öncenden belirlenen yurttaşların katıldığını belirtti.

"ADINIZ YOK, DIŞARI ÇIKIN!"

Gazeteci İsmet Köseoğlu, toplantıdan önce salona girdiğini ve kendisine "Listede isminiz yok, dışarı çıkın" denildiğini belirtti.

Yaşananlara tepki gösteren Köseoğlu şunları aktardı:

"Toplantıya katılacak isimler önceden tespit edilerek polise verilmiş. Salona giden yoldaki köprü üzerinde bekleyen polis, elindeki listede ismi olmayanları bölgeye sokmadı.

Basın kartı sahibi gazeteci olarak toplantı salonuna girip oturmuşken yanıma gelerek 'İsmet abi seni tanıyoruz, dışarı alabilir miyiz?' diyenlere kim olduklarını sordum. Bana polis memuru olduğunu ve adımın listede olmamasından dolayı toplantıyı izlememe izin vermeyeceklerini söyledi. Ben şok oldum. 'Emir yukardan geldi' diyen polise 'Kimi arayayım?' deyince 'Ben bilemem, biz emir kuluyuz' yanıtını verdi.

Burada bu kararı alan yetkili kimse bu kararı şiddetle kınadığımı ifade etmek istiyorum. Ben yasaklı değilim. 40 yılı aşkın bölgeden haber yapan bir gazeteciyim. Bu yasak niye? Rejim mi değişti, ihtilal mi oldu ki halka açık bir sözde bilgilendirme toplantısına önce halkı listeleyerek salona alıyorsunuz, sonra 'senin ismin yok' diye gazeteciye 'hayır' diyorsunuz. Kınıyorum, kınıyorum, kınıyorum…"

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

İmamoğlu: Kanuni Sultan Süleyman portresi eser alıcısı tarafından İBB'ye bağışlandı

SONRAKİ HABER

El yazısıyla doldurulan çalışma izinleri 2 Mayıs saat 24.00'e kadar geçerli olacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa