AİHM'den dokunulmazlığı kaldırılan Kerestecioğlu için karar: İfade özgürlüğü ihlali
2016'da HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra HDP'li milletvekillerince yapılan AİHM başvurularından ilk sonuç çıktı, AİHM Kerestecioğlu kararında "ihlal" dedi.
Fotoğraf: HDP
2016'da HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra HDP'li milletvekillerince yapılan AİHM başvurularından ilk sonuç çıktı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu’nun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuruda ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verildi. Kararı Evrensel'e değerlendiren Kerestecioğlu, "Türkiye'de milletvekillerinin dahi ifade özgürlüğünün olmadığını ve siyasi görüşlerimiz hedef alınarak kısıtlandığını ifade eden bir karar olması açısından, bu ihlali tespit etmesi açısından önemli bir karar. Diğer kararlar da gelecek. Bunu emsal gibi düşünebiliriz" diye belirtti.
TÜRKİYE TAZMİNAT ÖDEYECEK
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Ankara Filiz Kerestecioğlu’nun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuru sonuçlandı. AİHM, Kerestecioğlu’nun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti, 5 bin avro manevi tazminat ile 4 bin avro mahkeme masrafı ödenmesine karar verdi.
Mahkeme, söz konusu Anayasa değişikliğinin dokunulmazlıkları kaldırarak milletvekillerinin politik ifadelerini sınırlandırması amacını güttüğünü dolayısıyla 10. Madde altında korunan ifade özgürlüğüne bir müdahale niteliğinde olduğunu belirtti.
DEMİRTAŞ KARARINA ATIF
Mahkeme bu müdahalenin 10. Maddeyi ihlal edip etmediği konusundaki değerlendirmesinde Büyük Daire’nin Selahattin Demirtaş kararındaki 10. Madde altındaki gerekçesini esas aldı. Büyük Dairenin gerekçesinde söz konusu Anayasa değişikliğinin, Anayasa’nın milletvekili dokunulmazlıklarının istisnalarını düzenleyen 83. Maddesine göre öngörülebilir olmayan bir durum yarattığı, Venedik Komisyonunun görüşlerine katılarak söz konusu değişikliğin bir sefere mahsus, kişiye özel, Türk anayasa geleneğinde daha önce eşinin görülmemiş bir değişiklik olduğu, ayrıca özellikle muhalif vekiller olmak üzere milletvekillerinin belirli beyanlarının hedef alındığı vurgulandı. Mahkeme, Anayasa değişikliği usulünün kötüye kullanıldığı ve milletvekillerinin ifade özgürlüğünü zayıflatıldığını da belirtti.
AİHM, söz konusu Anayasa değişikliğinin öngörülebilir olmadığı ve ifade özgürlüğüne müdahalenin 10. Madde altındaki yasayla öngörülebilirlik kriterini karşılamadığına, Kerestecioğlu kararında da bu gerekçeye atıfla 10. Madde ihlaline karar verdi, ayrıca müdahalenin meşru bir amaç güdüp gütmediği ya da müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olup olmadığı değerlendirmesine gerek görmedi.
KERESTECİOĞLU'NDAN AÇIKLAMA
Kerestecioğlu kararla ilgili, “Bugün, dokunulmazlığımın kaldırılmasına ilişkin başvuruma AİHM 10.md’den ihlal verdi. Sevgili avukatlarım Ayşe Akkaya, Gülşah Kaya ve uzaklardan bile yetişen Ayşe Bingöl’e çok teşekkürler. İyi ki kadın avukatlar var. İyi ki emeğimizi görünür kılan dayanışmamız var” açıklamasını yaptı.
Bugün,dokunulmazlığımın kaldırılmasına ilişkin başvuruma AİHM https://t.co/WKPHjdnC54’den ihlal verdi. Sevgili avukatlarım Ayşe Akkaya,Gülşah Kaya ve uzaklardan bile yetişen Ayşe Bingöl’e çok teşekkürler. İyi ki kadın avukatlar var.İyi ki emeğimizi görünür kılan dayanışmamız var.
— Filiz Kerestecioğlu (@FilizKer) May 4, 2021
"TÜRKİYE'DE MİLLETVEKİLLERİNİN DAHİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN OLMADIĞINI ORTAYA KOYDU"
AİHM'in kararını Evrensel'e değerlediren Filiz Kerestecioğlu, "Türkiye'de milletvekillerinin dahi ifade özgürlüğünün olmadığını ve siyasi görüşlerimiz hedef alınarak kısıtlandığını ifade eden bir karar olması açısından, bu ihlali tespit etmesi açısından önemli bir karar" dedi. Ancak başvurusunda 18. Maddenin önemli olduğunu vurgulayan Kerestecioğlu, "Büyük Daire'nin Selahattin Demirtaş kararında da var olan; yargılamanın siyasi olduğu, özellikle yargıya müdahale edildiği ve siyasi nedenlerle kararlar verildiği, soruşturmalarımızın ve yargılamalarımızın da yaptığımız siyaset nedeniyle olduğuna ilişkin bir çerçeveydi. Bununla ilgili AİHM'nin bir karar vermemesi çok olumlu gelmedi bana" dedi.
Kerestecioğlu AİHM kararını yorumlayarak şu değerlendirmelerde bulundu:
"AİHM, Anayasaya değişikliği sonrası benim de içinde bulunduğum bir grup milletvekilinin dokunulmazlıklarının parlamento tarafından kaldırılmasına ilişkin Büyük Daire'nin Anayasa'nın milletvekillerine tanıdığı hakların aleyhine olacak şekilde kişisel inceleme yapılmadan kaldırıldığı kararına atıf yapıyor. Ayrıca bir atıf daha yapıyor; dokunulmazlığı kaldırarak milletvekillerinin politik ifadelerini sınırlandırma amacını güttüğünü dolayıyla 10. Madde altında korunan ifade özgürgürlüğüne bir müdahale olduğunu belirtiyor. Yine milletvekili dokunulmazlıklarının istisnalarını düzenleyen 83. Maddesine göre öngörülebilir olmayan bir durum yarattığını belirtiyor, Venedik Komisyonu da bu görüşteydi. Bu değişiklikle milletvekillerinin beyanlarının hedef alındığı ve Anayasa değişikliği usulünün de kötüye kullanıldığı ve milletvekillerinin ifade özgürlüğünün zayıflatıldığı belirtiliyor. Bu inceleme açısından iyi bir karar. Dokunulmazlıklarımızın var olan Anayasa'ya ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu ve aynı zamanda da hiçbirimiz için öngörülebilir olmadığını ve keyfi olduğunu aslında bunun siyasi saiklerle yapıldığını biz defalarca ifade ettik. Zaten Kobane Davası gibi diğer davalarda da gördüğümüz gibi siyasi saiklerle hareket edildiğini ifade etmiştik."
"BU KARARI EMSAL GİBİ DÜŞÜNEBİLİRİZ"
AİHM kararına hükümet tarafından itiraz olabileceğini belirten Kerestecioğlu, "Bizim tarafımızdan da itiraz olur ve daha sonrasında tekrar değerlendirmeye gidecektir. Ama en azından Türkiye'de milletvekillerinin dahi ifade özgürlüğünün olmadığını ve siyasi görüşlerimizin hedef alınarak kısıtlandığını ifade etmesi, bu ihlali tespit etmesi açısından önemli bir karar. Diğer kararlar da gelecek. Bunu emsal gibi düşünebiliriz. Türkiye'de bir yargı düzeni yok olan bütün yargılamalar siyasetin tercihleri ile yürütülen davalar birçok yerde birçok davada buna tanık oluyoruz. Yeni dönemin bir tür işkencesi eziyeti altında uzun tutukluluk, siyasi yargılamalar, gizli tanıklar, bunlar eliyle yürütülen yargılamalar. Bu anlamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu tespiti Türkiye'deki yargılamaların ve ifade özgürlüğünün niteliği ve durumu açısından önem taşıyor." diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)