Bahçeli'nin Anayasa önerisi | "İktidar anayasa paketiyle gündem kurmaya çalışıyor"
Anayasa hukukçusu Tolga Şirin ve Gazeteci Kemal Can, Devlet Bahçeli'nin çerçevesini açıkladığı 100 maddelik yeni anayasa önerisini değerlendirdi.
Fotoğraf: DHA
Cihan ÇELİK
İstanbul
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 100 maddelik yeni anayasa önerisi açıkladı. Bahçeli'nin açıklamalarında dikkat çeken iki noktaya değinen Anayasa hukukçusu Tolga Şirin, Anayasa'nın başlangıç kısmında "Allah'a" atıf yapılacağının söylenmesinin laiklik ilkesiyle ilgili bir tartışmanın başlatılmak istendiğini gösterdiğini, Anayasa Mahkemesi'nin ise baypass edilmeye çalışıldığının görüldüğünü söyledi. Gazeteci Kemal Can, muhalefetin demokrasi ittifakına karşı, iktidarın Anayasa paketiyle bir gündem kurmaya çalışacağını ve kendi üzerinde oluşmaya başlayabilecek erken seçim baskısını bir tür Anayasa referandumu çerçevesine taşımayı deneyebileceği değerlendirmesinde bulundu.
TOLGA ŞİRİN: LAİKLİK İLKESİ İLE İLGİLİ BİR TARTIŞMA BAŞLATILMAK İSTENİYOR
Anayasa hukukçusu Tolga Şirin'in Bahçeli'nin açıklamalarına dair değerlendirmesi şöyle oldu: "Metni görmeden önce değerlendirme yapmak mümkün değil. Fakat yapılan basın açıklamasında iki nokta özellikle dikkat çekiyor. Birincisi Anayasa'nın başlangıç kısmında “Allah’a” atıf yapılacağının söylenmesi, laiklik ilkesi ile ilgili bir tartışmanın başlatılmak istendiği anlamına geliyor. Laiklik, Cumhuriyet’in Aşil topuğudur. Laiklikle uğraşmak, bir bakıma ateşle oynamaktır. Tehlikelidir. Anayasa’nın ilk maddesinde laikliğin korunacağı söylense de başlangıç kısmında altını oyduktan sonra bunun anlamı yok. Dikkatimizi çeken ikinci nokta ise, Anayasa Mahkemesinin bir bakıma baypas edilmek istendiği... MHP, öteden beri, Anayasa Mahkemesi ile çatışır bir pozisyondaydı. Metin dağıtıldığında nasıl bir tahayyülün olduğunu göreceğiz. Fakat anayasalar, bekçileri olmadan kâğıt parçalarıdır. Başta söylediğimi yineleyim. Metni görmeden yorum yapamam. Fakat kendi açıklamalarından bu iki nokta özellikle dikkat çekiyor, sadece bunu söyleyebilirim.
"KAPALI KAPILAR ARDINDA YENİ ANAYASA ÜRETİLMEZ"
Anayasa’nın nasıl yapılacağını uzun uzadıya konuşabiliriz fakat Anayasa’nın nasıl yapılmayacağının yanıtı çok kısa. Bu şekilde, yine kapalı kapılar ardında hazırlık yaparak yeni Anayasa üretilmez. Demokratik kitle örgütlerinin öteden beri sunduğu metinler vardı. DİSK’in, TBB’nin ve diğerlerinin. Tartışmalar yaşandı. Anayasa uzmanları görüşler bildirdi. Hepsini bir tarafa itip yeni Anayasa budur demekle olmaz. Ben bu süreçte yeni bir Anayasa tartışmasını öncelikli görmüyorum, hatta stratejik olarak tehlikeli görüyorum. Öncelikli gündem ekonomik meseledir. Enflasyonun, işsizliğin durumu ortada. Emekçinin gündemi şu an bu dar boğazdır. Anayasa elbette önemlidir ama şu anda çok daha akut sorunlar var. Dolayısıyla bunlara bakmak ve sosyal adalet sorununa odaklanmak gerekiyor."
GAZETECİ KEMAL CAN: İKTİDAR ANAYASA PAKETİYLE GÜNDEM KURMAYA ÇALIŞIYOR
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın daha önce Anayasa konusundaki açıklamasının ardından Devlet Bahçeli'nin Anayasa değişikliğine yaklaşımını başkanlık sisteminin tahkimi olarak çizdiğini hatırlatan Gazeteci Kemal Can devamında şu değerlendirmelerde bulundu: "Bahçeli'nin şimdiki açıklaması da aslında büyük ölçüde buna uyan bir çerçeve. Yeni başkanlık sistemi önerisini getirirken de fiilli durumu hukukileştirmek demişti. Şimdiki Anayasa değişikliğinde de yine şu anda çeşitli sıkıntıları olan başkanlık sistemini daha tahkim etmek ve güçlü hale getirmek halinde özetliyor. Hatta Anayasa Mahkemesi üzerinden güçler birliği görüntüsünü daha da pekiştirecek ve eski Anayasa'da ayakbağı gibi görülen bazı noktaların da yeni sisteme uyarlanması ihtiyacını önemsiyor gibi görünüyor. Anayasa Mahkemesi tartışması içerisinde, iktidarın istikrar ve gücünü paylaşacak ya da bozacak her şeyden kurtulma arayışının bu pakete dahil olabileceğini anlıyoruz.
Daha önemlisi geçtiğimiz hafta da grup toplantısında bu Anayasa meselesini tekrar gündeme getirmişti ve muhalefet partilerinin özellikle CHP ve İYİ Parti'yi de bir tür buna zorlamak gibi bir perspektif de açmıştı. Ben, muhalefetin demokrasi ittifakına karşı, iktidarın bu Anayasa paketiyle bir gündem kurmaya çalışacağını ve kendi üzerinde oluşmaya başlayabilecek erken seçim baskısını da büyük ölçüde buna çevirmeyi, bir tür Anayasa referandumu çerçevesine taşımayı deneyebileceğini düşünüyorum açıkçası.
"YERLİ VE MİLLİ BLOĞU TAZELEME ÇABALARI OLABİLİR"
Muhalefet partileri Erdoğan açıkladığında da şimdi de mesafeli duruyorlar. Ama galiba iktidar cephesinden bu konudaki zorlamalar biraz daha artacak devam edecek gibi görünüyor. Erdoğan ve Bahçeli yerli ve milli bir blok diyerek İYİ Parti'ye yaptığı davet hamlelerine karşılık bulmadı. Şimdi Anayasa çervevesinde onu bir daha tazeleme ve yerli ve milli bloğu orada oluşturma gibi bir çaba olabilir önümüzdeki dönemde."
