"Tam kapanma"da ev işçisinin hali: Borçlar nasıl ödenir kara kara düşünüyoruz
İş yasasına ve resmi kurumlara göre işçi sayılmayan ev işçileri, "tam kapanma"da da çalışamıyor. İşçiler, borçlarını nasıl ödeyeceğinin derdine düşmüş durumda.
Fotoğraf: Pixabay
Duygu AYBER GÜLTEKİN
İstanbul
Düşük ve belirsiz ücret, esnek ve güvencesiz çalışma gibi yaşadığı birçok soruna pandemi ile birlikte işsizlik de eklenen ev işçileri, “tam kapanma”yı zor geçiriyor. Zaten iş bulamazken bu kapanma sürecinde de muaf olmadığı için çalışamayan işçiler, borçlarını nasıl ödeyeceğinin derdine düşmüş durumda. “Gidebildiği yere kadar gitsin” diyerek kredi kartlarına yükleniyorlar.
İş yasasına göre işçi sayılmayan ev işçileri, pandemi döneminde verilen sosyal destekten de mahrum. “Kirayı, faturaları nasıl ödeyeceğim” diye kara kara düşünen de var, arkadaşlarının yaşadıklarını anlatıp kendisini şanslı gören de.
“KENDİ YAĞIMIZDA KAVRULMAYA ÇALIŞIYORUZ”
İmece Ev İşçileri Sendikası Üyesi Zeynep Ayvalıtaş, “borç içindeyim” diyen işçilerden biri. Pandemi başladığında belediyede çalışan eşi, kronik hasta olduğu için ücretsiz izne çıkarılmış. “Devlet yarım maaş veriyordu. Faturalarımızı, kiramızı ödeyemedik. Şu an belli değil durumu. İzinde ama ücretli mi ücretsiz mi bilgi vermediler. Yine çok zor günler yaşayacağız” diyen Ayvalıtaş’ın iki tane de çocuğu var; biri üniversite diğeri lise son sınıf öğrencisi. “Eve gelen para yok, bu kapanma sürecini nasıl geçireceksiniz?” diye sorunca, “Devlet destek vermiyor. Geçen yıl sendikadan yardım aldık, kredi çektik. Bankalara borcum var, ödeyemiyorum. Bu borçlar nasıl ödenir kara kara düşünüyoruz” dedi. Ailesinden de destek alamadığını anlatan Ayvalıtaş, “Herkesin maddi durumu kötü. Kimsenin kimseye bir faydası olamıyor. Kendi yağımızda kavrulmaya çalışıyoruz işte” dedi.
PANDEMİ GEREKÇESİYLE KOVULDU
7 yıldır aylık maaş aldığı bir evde çalışan Ayvalıtaş, aldığı ücretin 1500 TL olduğu ve hiçbir şeye yetmediğini söyledi. “Yarım gün çalışıyorum. Evin her işini yapıyorum. Yemek, bulaşık, alışveriş, temizlik. Önceden çocuğa da bakıyordum ama büyüdü artık” diyen Ayvalıtaş, para yetmediği için mecburen gündelik işlere gittiğini, ancak bu işlerden birinde ev sahibinin pandemi gerekçesiyle kendisine “Sen kalabalığa karışıyorsun. Bir daha gelme” dediğini anlattı.
“AŞI OLSAK ÇALIŞABİLİRİZ”
Kovid-19 aşılama programında öncelikli grupta yer almayan ev işçilerinin bir an önce aşılanmasını istediğini söyleyen Ayvalıtaş, “Ev işçilerine bir an önce aşılamayı getirsinler. Bu işi yaparak evini geçindiren bir sürü insan var. Eşi ölmüş, başka geçim kaynağı olmayanlar var. Bizi de insan yerine koyup işçi olarak görmelerini istiyoruz” dedi.
“DİĞERLERİNİN HALİNİ GÖRÜNCE ‘BEN ŞANSLIYIM’ DİYORUM”
Çalışmadığı dönem boyunca ücretinin ve sigortasının yatırıldığını söyleyen Sevgi Atmaca ise kendisini şanslı görüyor. 10 yıldır ev işçisi olan Atmaca, bu süreçte mağduriyet yaşamadığını söyledi. “Günlük gittiğim 2 evde de gitmediğim halde ödememi yaptılar. Biraz şanslıyım herhalde bu konuda. Ama işsiz kalanlar oldu. Paraları ödenmedi. İnsanlar korktuğu için evine almak istemedi. Çok zor durumdalar şu an” diyen Atmaca’nın eşi de kronik hasta olduğu için işsiz kalmış. “Tek maaşla nasıl geçiniyorsunuz?” diye sorunca şunları söyledi:
“Şanslıyım’ dedim ama biz de çok zor günler yaşadık. Çocuklarım ve eşim işsiz kaldı. Şu an tek çalışan gibi bir şeyim. Eşimi işe almıyorlar, pandeminin bitmesini bekliyor. Çocuklarım uzun zamandır işsizdi, geçen ay işe girebildi. Geçici iş ama olsun, harçlıklarını çıkarıyorlar. Tek maaşla zor tabi. Kredi kartlarına dayandık. Dört dörtlük bir yaşantımız olmadı belki ama aç kalmadık, kiramızı ödedik”
Bu süreçte işsiz kalan arkadaşlarının yaşadıklarını anlatan Atmaca, iş bulabilseler bile ulaşımla ilgili sorun yaşadıklarını, tek akbille gidebilmek için savaş verdiklerini belirterek “Aktarma yapmak zorunda kalanlar oluyor. Akbili bile hesap etmek zorundayız. Zaten iş bulamıyorsunuz bulunca da her şeyi hesaplıyorsunuz” dedi.
DESTEK İSTEYENİ ELİ BOŞ GÖNDERİYORLAR
Bu kapanma döneminde de işçilerin kaderlerine terk edildiğini ifade eden Ev İşçileri Dayanışma Sendikası (Evid-Sen) Genel Başkanı Gülhan Benli, eşinden ayrı yaşayan, iki çocuğuyla yaşam mücadelesi veren bir ev işçisinin yaşadıklarını anlattı. Birgül adındaki işçinin sosyal destek alabilmek için kapı kapı gezdiğini; belediye, kaymakamlık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gibi kurumların hepsine başvurduğunu ancak eli boş döndüğünü söyledi. Benli, işçinin yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bir geliri yok. Kaldığı ev kira. Çocuğun eğitimini karşılayamıyor. Diğeri küçük bırakıp işe gidemiyor. İş olunca yanında götürüyordu. Şu an hiçbirini yapamıyor. Tıkanmış durumda. Aile Bakanlığında, eşinden ayrı olduğu halde ‘siz evli görünüyorsunuz, yardım veremeyiz’ deyip başlarından atmaya çalışmışlar. Elinde evrakla gittiğinde yüzüne bile bakmadan geri gönderiyorlar. Geçimini nasıl sağlasın? Banka kredisi çekme durumu yok zaten, bordro gösteremediği için. Ne yapacağını şaşırmış durumda”
“HİÇBİR HAKTAN YARARLANAMIYORLAR, ÖDENEK ŞART”
Öncelikle ev işçilerinin sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınması gerektiğini vurgulayan Benli, “Bu süre içerisinde mutlaka insan onuruna yakışır bir ödenek vermeliler. Zor durumda bırakılan işçiler için bunu yapmaya borçlular.” dedi.
Aşılamanın önemine de dikkat çeken Benli, “Bu süre içerisinde ev işçilerinin aşılanmasını isteriz. Çünkü ev işçileri hasta ve çocuk da bakıyor. Aşı olsalar daha rahat iş bulabilecekler. Ama doğru düzgün aşılama yapılmazken ev işçilerini aşılamaları zor gibi görünüyor. Elbette ki isteriz ancak ne kadar gerçekçi bir talep, tartışılır” dedi.
DAYANIŞMAYI BÜYÜTMEK İÇİN KOOPERATİF KURULACAK
Aşılama yavaş ilerlediği için daha uzun süre pandemi koşullarında çalışmak zorunda bırakılacaklarını belirten Benli, “Eğer süreç böyle devam ederse, işçiler için bir çözüm oluşturulmazsa kooperatif kurmayı düşünüyoruz. Kooperatiften doğru dayanışma oluşturmaya çalışacağız” dedi.