İlker Başbuğ'un halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan 3 yıl hapsi istendi
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Fotoğraf: Fatih Işık/Wikimedia Commons (CC BY-SA 4.0)
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında, 4 Ocak'ta bir gazete yaptığı söyleşide "darbe" imasında bulunduğu iddiasıyla "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, İlker Başbuğ "şüpheli" sıfatıyla, aralarında AKP Rize İl Başkanlığı, AKP il ve ilçe başkanları ile kadın kolları başkanlarının da bulunduğu toplam 166 kişi de "müşteki" sıfatıyla yer aldı.
İddianamede, İlker Başbuğ'un 4 Ocak 2021'de Cumhuriyet gazetesine "Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir'de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı alınmış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi açıkça milletin siyasi idaresine de vurulacak bir darbe olurdu" ifadelerini kullandığı kaydedildi.
İddianamede Başbuğ'un söyleşisinde "darbe" imasında bulunduğu, bu şekilde "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme veya aşağılama" suçunu işlediği öne sürüldü.
İlker Başbuğ'un savcılıkça alınan savunmasında, "Türkiye Cumhuriyetinde Güç Odaklarının Mücadelesi kitap serisinin üçüncüsü olan 1961-1980 dönemini o günün şartlarında ve o günlerde gelişen olaylar çerçevesinde değerlendirdiğini, suça konu ifadelerin daha önce yine bazı yazarlar tarafından da dile getirildiğini, bugünkü olaylarla herhangi bir şekilde ilişki kurulmasının doğru olmadığını" belirterek suçlamaları reddettiği anlatıldı.
İddianamede 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istendi.
Dava önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
İLKER BAŞBUĞ, SOSYAL MEDYADAN AÇIKLAMA YAPMIŞTI
İlker Başbuğ, 10 Şubat'ta Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayında verdiği ifadesinin ardından sosyal medya hesabından açıklama yapmıştı.
Başbuğ, "Son kitabım Türkiye Cumhuriyetinde Güç Odaklarının Mücadelesi, kitap serisinin üçüncüsüdür. Bu kitap 1961-1980 dönemini o günün şartlarında ve o günlerde gelişen olaylar çerçevesinde değerlendirmektedir. 4 Ocak 2021 günü bir gazetede bu kitabın tanıtımıyla ilgili bir söyleşim yayınlandı. Bu söyleşiden hareket edilerek hakkımda suç duyurularında bulunuldu. Hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu, var olduğu bir ortamda bu söyleşiden bir suç unsuru çıkartılabilmesi söz konusu bile olamaz. Bu nedenlerle bu suç duyurularına itibar etmiyorum. Bu inançla da bu suç duyurularına karşı hiçbir şekilde savunma yapmayacağım. Bu davranış anayasaya hukukun üstünlüğüne ve kendime olan saygımın doğal sonucudur" demişti. (İstanbul/DHA)