Yalan, talan, katliam: İkizdere’ye bir de Ali’nin gözüyle bakalım
İşkencedere Vadisi'nde yapılmak istenen taş ocağına karşı direniş 15. gününde. Ali Baş direnişin içinde yer alan gençlerden. Hem kendi hikayesini anlatıyor hem de kamerasını direnenlere çeviriyor.
İkizdere | Fotoğraf: Yakup Okumuşoğlu
Meltem AKYOL
Cengiz Holding'e bağlı Cengiz İnşaat tarafından Rize'nin İkizdere ilçesinde bulunan İşkencedere Vadisi'nde yapılmak istenen taş ocağına karşı direniş 15. gününde. Ali Baş direnişin içinde yer alan gençlerden. Hem kendi hikayesini anlatıyor hem de kamerasını direnenlere çeviriyor.
Gelin İkizdere’ye bir de Ali’nin gözünden bakalım…
SAHUR SONRASI DİRENİŞ MESAİSİ… NE PANDEMİ NE ŞİDDET NE GÖZALTI ENGEL!
Rize’nin İkizdere ilçesinde bulunan İşkencedere Vadisi’ndeki doğa katliamına karşı halk direnişi var. Ormanı, dereyi, çiçeği-arıyı savunmak için 21 Nisan’dan beri tüm gücüyle direniyorlar. Bugün 15 gün.
Sahurdan sonra yaklaşık 5 kilometre yol yürüdükten sonra iş makinelerinin çalıştığı alana ulaşabiliyorlar. Yol dediysek öyle bildiğiniz düz yol değil, kayalıklar, ormanlardan yürüyorlar… Eğer yolları jandarma kesmediyse ulaşabiliyorlar alana.
Ne pandemi, ne jandarma şiddeti, ne gözaltılar, ne yağmur-çamur engel değil onlara…
İş makinelerinin çalıştığı alana gitmek üzere yollara düşen kadınlar, ormanın içinde jandarma tarafından bugün yine engellendi.
Vadide açılmak istenen taş ocağına karşı 21 Nisan’dan bu yana direnişin en önünde kadınlar var ve onları görüntüleyen Ali…
KAMERA ALİ’DE: DİRENİRKEN ÖĞREDİK ABLA…
Ali, 23 yaşında. Taş ocağı yapılmak istenen alan hemen evlerinin üstü. Ailece direniyorlar. Telefonla konuşuyoruz önce. Bu ilk eylem deneyimi. Nasıl katıldığını, nasıl dahil olduğunu soruyorum. “Abla ülkeyi talan etmeye çalışıyorlar. Sadece bizim burada değil, Kazdağları'nda da aynı şeyi yaptılar. Orayı madenle burayı taş ocağı ile… Buna birilerinin karşı çıkması gerektiğini düşünüyorum” diyor. Ali’nin bir gece yarısı çıkarılan kararnamelere de masa başında alınan kararlara da itirazı var: “Bir projeye imza atarak burada yaşayan insanların kaderini değiştiriyorlar. Ne kadar çok ses çıkarırsak bunlar da kafalarına göre yapmayacaklarını öğrenirler.”
Peki oradakiler ne diyor, onu da çek at diyorum, "Tamam abla" diyor.
Ben sana bazı teknik bilgiler atayım diyecek oluyorum, "Direnirken öğrendik abla, ben biliyorum" diyor.
"DİRENECEĞİZ!"
Çok geçmeden de görüntüler geliyor elime. Jandarma yolları kapattığı için iş makinelerinin çalıştığı alana ulaşamayanlarla konuşuyor Ali. Hepsi akrabası. Ama o çok ciddi, "Sizi tanıyabilir miyiz, neden direndiğinizi anlatır mısınız, dün yapılan toplantıyı değerlendirir misiniz" diye soruyor.
İlk söz İhsan Baş’ta. Bilgilendirme toplantısı için, “Bilgilendirme adı altında uyuşturma toplantısı, halka kısaca 'Direnmeyin, ne kadar isterseniz isteyin o taşı oradan alacağız' deme toplantısı” diyor İhsan ve ekliyor: “Direneceğiz.”
"GRUPLAR HALİNDE ORMANDA BEKLİYORUZ"
Ali bu kez kamerasını Nazire Baş Okyar’a çeviriyor, direnişi anlatmasını istiyor. Çalışma alanına ulaşamadıklarını ve vadide gruplar halinde beklemeye devam ettiklerini söyleyen Nazire Baş Okyar, “Herkes birbirini gözetliyor ve vadimize sahip çıkıyoruz” diyor. Ali dün yapılan bilgilendirme toplantısını da anlatmasını istiyor Nazire Baş Okyar’dan: “Yaptıkları işlerden başladılar, bizi resmen susturmak istediler.”
"VADİMİZİ KORUMAK İÇİN BURADAYIZ, HERKESİN DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ!"
Bu kez söz sırası Derya Baş Ekşi’de. Kepçelerin çalıştığını ancak alana alınmadıklarını söyleyen Derya Baş Ekşi, “Biz vadimizi korumak için buradayız” dedikten sonra ekliyor: “Herkesin desteğini bekliyoruz.”
"KARŞIMIZA JANDARMAYI, ABİLERİMİZİ DİKMİŞLER, SESİMİZİ DUYURMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Sonra kamerayı İhsan Baş alıyor, bu kez söz sırası Ali’de… İhsan soruyor, "Ali Bey burada yaşanan süreci anlatır mısınız?" Ali süreci anlatıyor: “Süreç 2019’da başladı, 2 hafta önce de buraya dozerlerle geldiler. Karşımıza jandarmayı, abilerimizi dikmişler. Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.”
Bilgilendirme toplantısını da soruyor İhsan Ali’ye. Toplantı için "Kendilerini övme ve halkı sindirme toplantısı" diyen Ali, “Bize İstanbul’da, Gebze’de yaptıklarını anlatıyor ama konu İkizdere. Tamamen yalan.”
NE OLDU, HALK NE İÇİN DİRENİŞE GEÇTİ?
Peki kadınlar, yöre halkı günlerdir ne için direniyor? Ne oldu da böyle düştüler yollara.
İkizdere’deki Cevizlik ve Gürdere arasındaki ormanlık alanda SR Tarım adlı bir şirket iki yıl önce bir mermer ocağı projesi planlandı. Ancak proje mahkeme tarafından iptal edildi.
2020’ye gelindiğinde ise Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı İyidere sahil mevkiinde yapılacak lojistik liman için ihaleye çıkıldı. İhaleyi 1 milyar 719 milyon lira karşılığında AKP’ye yakınlığıyla bilinen Cengiz İnşaat kazandı.
Projede hammadde ihtiyacı taş ocaklarından karşılanacaktı. Ancak nedense mevcut taş ocakları hiç gündeme gelmedi.
İşkencedere Vadisi’nde bulunan Cevizlik ve Gürdere köylerinde 17 adet parsel için acele kamulaştırma kararı çıkarıldı. Karar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla 19 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.
Ve iki yıl önce mahkeme kararıyla iptal edilen taş ocağı için bu kez başvuruyu yapan Cengiz İnşaat ruhsat alabildi.
Neden İkizdere sorusuna iktidar yetkilileri “Burada çok özel bir taş olduğu kanısına varıldı” yanıtı verse de devam eden süreçte bunun da uydurma olduğu ortaya çıktı. Ortaya çıkan belge, bölgeden numune dahi alınmadığını gösteriyordu.
Cengiz İnşaat’tan tepkiler üzerine gelen açıklama da "Çok özel bir taş var" iddiasını yalanlıyordu adeta. Açıklamada, "Ham maddenin temin edilmesi planlanan İkizdere Cevizlik Taş Ocağı, Bakanlık tarafından seçilmiştir" deniliyordu. Buna göre yer seçiminde sorumlu iktidardı.
CENGİZ SEVGİSİ: ÇED YOK, İHALE ADRESE TESLİM
Cengiz İnşaat tarafından yapılmak istenen taşocağına karşı direniş devam ederken Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 11. Bölge Müdürlüğünün, şirkete yeni bir taşocağı açılması için izin verdiği ortaya çıktı.
Takip eden günlerde CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ihalenin de adrese teslim yapıldığını ortaya koydu. Buna göre taç ocağı için hazırlanan dosya önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gitmiş, ancak Bakanlık kabul etmeyince bu kez devreye Rize Valiliği ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı girmişti. Öztunç bu süreç için “ÇED kararı yok, adrese teslim iş verilmiş. Başvuruyu bakanlık yapıyor, Cengiz Holding'in adresi çıkıyor” dedi.
LİMANIN ÇED RAPORUNDA DA YENİ TAŞ OCAĞI YOK!
İşkencedere Vadisi’nde yapılmak istenen taş ocağından elde edilecek malzeme İyidere Limanı'nda kullanılacak. Ancak liman için 2019’da verilen ÇED raporunda liman için yeni bir taş ocağı kurulmayacağının vurgulandığı oryaya çıktı.
ÇED raporunda şu ifadeler kullanılıyor: “Projenin inşaat aşamasında kullanılacak olan dolgu malzemeleri ruhsatlı ve izinli malzeme ocaklarından, beton ise yine ruhsatlı ve izinli beton tesislerinden karşılanacak olup proje kapsamında herhangi bir malzeme ocağı işletmesi veya hazır beton tesisi kurulması planlanmamaktadır.”
İKİZDERE "DOĞAL-NİTELİKLİ KORUMA ALAN" AMA…
Tüm bu usulsüzlüklerle yok edilmeye çalışılan İkizdere ise dünyada sayılı vadiler arasında. Öyle ki İkizdere Vadisi, 254 ekolojik bölge arasında 54. sırada. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da kendi sitesinde İkizdere Vadisi’nin “Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olduğunu ilan etmiş durumda.
Ancak doğal sit alanı olan İkizdere Vadisi’nde çalışma tüm itirazlara rağmen devam ediyor, patlayıcı maddelerin kullanılabilmesi için izinler hazır.
Cengiz İnşaat'ın İkizdere’de yapmak istediği taç ocağının yaklaşık 3 yıl boyunca çalışması planlanıyor. Bu süreçte yılda 312 gün, ayda 26 gün patlatma yapılacak, bu çalışmalarda 2,3 milyon kilo amonyum nitrat, 72 bin kilo dinamit kullanılacak.