06 Mayıs 2021 12:00

İzmir’de işçilerden hükümetin saldırılarına karşı ortak mücadele çağrısı

İzmir'de gerçekleştirilen 1 Mayıs kutlamalarını işyerlerinden işçi temsilcileri ve sendikacılarla konuştuk.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Hükümetin pandemi kısıtlamalarını bahane ederek 1 Mayıs’ı yasaklamış olmasına rağmen İzmir’de işçiler işyerlerinde, fabrikalarda ve alanlarda taleplerini dile getirerek 1 Mayıs’ı kutladı.

Metal, tekstil, matbaa, sağlık ve yerel hizmetler gibi birçok alanda kutlanan 1 Mayıs’ı değerlendiren işçiler, hükümetin ve sermayenin saldırılarına karşı ortak mücadelenin önemine vurgu yaptı.

1 Mayıs kutlamalarını, sendika konfederasyonlarının tutumu ve taleplerini İZSU Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube İşyeri Baştemsilcisi Taner Tan, Akar Tekstil DERİTEKS İzmir Şube İşyeri Temsilcisi Erkan Helvacı, Amcor Basın İş İzmir Şube İşyeri Baştemsilcisi Süleyman Güloğlu ve DEÜ Hastanesinden Sağlık İş İzmir Şube Sekreteri Özgür Arslan ile konuştuk.

“23 BİRİMDE 1 MAYIS’I KUTLADIK”

İZSU Genel-İş 2 No’lu Şube İşyeri Baştemsilcisi Taner Tan, 1 Mayıs’ın pandeminin ve yasakların gölgesinde kutladıklarını ifade ederek, 1 Mayıs’ı 1 haftaya yayarak 23 birimde kutlamalar yaptığını söyledi. Tan, “Tüm Bel Sen şube ile de bir yol haritası çizdik ve Aliağa İZSU’da başladık. Bergama’da eş zamanlı olarak birimlerde yaptık. Balçova, Ödemiş, İZSU Karşıyaka, Karabağlar gibi toplamda 23 birimde yaptık. Birkaç yerde baskı da oldu, işçileri toplamayın diye özellikle Karşıyaka ve Ödemiş’te. Ancak bizler taleplerimiz doğrultusunda 1 Mayıs kutladık” dedi.

1 Mayıs yasağını da değerlendiren Tan, “Sendikalar, sivil toplum örgütleri bir araya gelip 1 Mayıs için plan yapmalıydı. Bir yol haritaları yoktu. Özellikle sendikalar genel merkez olarak bir araya gelerek bir ağızdan işçi ve emekçilerin taleplerini bir araya gelip işçi ve emekçilerin taleplerini dile getirmeleri gerekiyordu. DİSK’in açıklaması vardı ama Türk İş’i n sadece sağlık emekçilerin taleplerini söyledi. Hak İş zaten yoktu. Oysa alanda 16 milyon işçi var. Kısaca genel merkezler düzeyinde iç açıcı değildi, pek birleştirici olmadı” diye konuştu.

“TEK ÇIKIŞ YOLU BİR ARAYA GELİP GÜÇLÜ OLMAK”

Genel-İş 2 No’lu olarak İZENERJİ ile devam eden toplu iş sözleşme sürecini de hatırlatan Tan, son olarak talepleri sıraladı: “Acil işler dışında bütün işlerin durması en önemli talebimiz. Özel sektör, kamu ayrılmaksızın acil aşılama yapılmalı. Kadın arkadaşlarımızın en önemli talebi özellikle İstanbul Sözleşmesinin uygulanması. İşçilerin ve emekçilerin işsizlik fonunda birikmiş parası var, bu para işçi için kullanılmalı. Kod 29 derhal kaldırılmalı, işten atılan işçiler derhal işlerine geri dönmeli. Bu maddeler etrafında birleşmeliyiz. Bir araya gelmemiz için hiçbir sebep yok yeter ki sendikal bürokrasiden uzaklaşmalı. Tek çıkış yolu birlikte güçlü olmak.”

“EN İYİ CEVABI SÖZLEŞME MASALARINDA VE ALANLARDA VERMELİYİZ”

Amcor Basın İş Sendikası İzmir İşyeri Baştemsilcisi Süleyman Güloğlu da kitlesel olarak 1 Mayıs kutlanamasa da Çiğli Belediyesi önünde Emek ve Demokrasi güçleriyle yapılan kutlamayı hatırlatarak, iş yerlerinde yapılan kutlamaların önemini vurguladı. Güloğlu, “Özellikle birlik, mücadelenin önemi bu dönem daha da öne çıkıyor. Taleplere gelince, başta daha iyi çalışma koşulları ve uygun saatler istiyoruz. Çalışma saatleriyle birtakım sıkıntılar da yaşadık, gelemeyenler olunca eksiği kapatmak için mesailerle kapatmaya çalıştık. Sağlıklı bir çalışma ortamı istiyoruz, bu sene bunu bir kez daha anladık” dedi.

Pandemide de hükümetin sınıfta kaldığını belirten Güloğlu, “Burada en büyük iş sendikalara düşüyor. Sözleşme dönemlerinde de özellikle bu günleri unutmamamız lazım. En iyi cevap, en iyi savunma sözleşme zamanlarında masalarda ve alanlarda olur. Bizler bir şeyler yapmaya çalışıyorsak bunun hakkını da alacağımız yer meydanlardır. En güzel cevabı birlik ve beraberliğimizde verebiliriz. ‘Milyonlara kongre yap fakiri eve kapat, zenginler daha çok kazansın diye de işçileri çalıştır’ anlayışını kabul etmiyoruz” diye konuştu.

“İŞÇİLERE BİR AN ÖNCE AŞI YAPILSIN”

Akar Tekstil DERİTEKS İzmir Şubesi İşyeri temsilcisi Erkan Helvacı da pandeminin ilk zamanlardaki gibi işçilerin tedirginliğini zamanla kalmadığını buna alıştırdıklarını ifade ederek, işçi ve emekçilerin çalışmak  zorunda kaldığını belirtti. Helvacı, “Fabrikada önlem açısından, çok çaba sarf ettik. En hızlı bir şekilde de alındı zaten, almak zorundaydık. En ufak bir ihmali göz ardı edemezdik. 1 Mayıs’ı alanlarda kitlesel kutlamayı biz de isterdik. Ancak iş yerlerinde yaptığımız çalışmalarla kutlamalarla 1 Mayıs’ın ne anlama geldiğini daha iyi anlattık” dedi.

“Tam kapanma” yı eleştirerek sözde kapanmayla aslında işçi ve emekçilerin yok sayıldığını söyleyen Helvacı, “16 milyon işçinin çalışıp da yaşlıları eve kapatma, zenginleri tatile göndermenin adı tam kapanma değildir, hepimizin bildiği gibi işçiler çalışıyor. Bizim ülkede işçilerin ellerine izin kağıdı verilerek yine çalıştırıldı. O zaman neden yaygın aşı yapılmıyor işçilere? Zenginler zaten kendini her türlü koruyor. İşçilere bir an önce aşı yapılmalı, en önemli talebimiz bu” diye konuştu.

Konfederasyon fark etmeksizin birleşerek mücadele etmenin önemine değinen Helvacı, “Bu hastalık sadece işçinin başında dönüyor. Sendikalar acil karar almalı, fabrikalarda acil aşılama yapılmalı. Bundan sonra kongreler yapılmasın onun da faturası işçilere kesiliyor. Önümüzde bir toplu sözleşme olacak, onun daha iyi geçmesi açısından işçilerin emekçilerin haklarının alınması için elimizden geleni de yapacağız” dedi.

“DAHA FAZLA KENETLENMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK”

Son olarak konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Sağlık İş Sendikası İşyeri temsilcisi Özgür Arslan ise, pandeminin gerekçe gösterilerek hastane çevresinde, içerisinde yasaklanan eylemleri hatırlattı. Arslan, “Sağlık çalışanlarında tükenmişlik söz konusu. Aşılama konusunda tüm kesimlerin ayrımsız aşılanmasını istiyoruz. Acil yerler dışında üretim durmalı, tam kapanma süreci yaşanmalı. Hükümet tüm hatalarıyla bu süreci yürütemedi ve mağduriyetini yaşamaya devam ediyoruz. Bu en başından çözülebilirdi ama sadece çarklar dönsün derken işçilerin yaşamları göz ardı edildi” diye konuştu

Ayrıca sağlık çalışanlarının kreş, çalışma saatleri gibi sorunlarına da değinen Arslan, “Ayrıca vergi oranların kesinlikle adaletli bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Bugün patronların vergi borçları sıfırlandırılırken bizler temel tüketimden bile vergi kesintisi yaşıyoruz. Çözüm ortaktır. Birlikte hareket etmeli, daha fazla kenetlenmekten başka şansımız yok” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Madrid seçimleri: Sol için ezici bir yenilgi

SONRAKİ HABER

AYM, kamera kayıtlarını inceleyerek polisin darbettiği Dilan Doğan'ı haklı buldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa