65 yaş ve üstü güvencesizlikle başbaşa

İstanPoll (İnsani ve Toplumsal Kalkınma Programı) Türkiye’de 65 yaş ve üstü çalışanların durumuna dikkat çeken bir rapor yayınladı. Alphan Telek, Cem Özgüzel ve Seren Selvin Korkmaz tarafından hazırlanan raporda, kamuoyunda sıklıkla genç nüfusuna atıfla anılan Türkiye’nin aynı zamanda “yaşlı toplum” kategorisinde olduğu ve yaşlanma oranlarının hızla arttığı vurgulanıyor. Türkiye’de her 10 kişiden 1’i’nin 65 yaş ve üstünde olmasına rağmen bu kesime yönelik gerekli politikalar geliştirilmediği ve yaşlı nüfusun güvencesizlikle başbaşa bırakıldığına dikkat çekilen raporda, Türkiye’de 65 yaş ve üstü istihdama katılan bireylerin yüzde 60’ının toplumda en az kazanan yüzde 25’lik dilimde yer almasının, bu grubun güvencesizlik ile harmanlanan bir hayatı olduğuna işaret ettiği belirtiliyor. 

TÜRKİYE’DE 65 YAŞ ÜSTÜNÜN İSTİHDAMA KATILIMI YÜZDE 12

Türkiye’de 65 yaş ve üstü bireylerin toplam nüfusa oranının yüzde 9,5 olduğu hatırlatan raporda, bu oranın yaşlı toplum sayılma eşiği olan yüzde 7’nin üzerinde olduğunun altı çiziliyor. Bu oranın 2023’te yüzde 10’u, 2060’ta ise yüzde 20’yi geçeceği belirtilen raporda, Türkiye’nin giderek yaşlanan bir toplum olma özelliği sergilediği, bu nedenle de yaşlı bireylerin sorunlarına dikkat çekilmesi ve bu sorunlara yönelik kısa, orta ve uzun vadeli çözümler için çalışılmasının büyük önem arz ettiği vurgulanıyor. 

AB ülkelerinde 65 yaş ve üstü nüfusun istihdama katılımı yüzde 4 iken, Türkiye’de bu oranın yüzde 12 olduğu, bu durumun da Türkiye’de yaşlı oranının bu ülkelere göre az olmasına rağmen, kamusal hizmetler ve sosyal politika ve yardımlar aracılığıyla kendi yaşlılarına yeterince kaynak ayırmadığını gösterdiği ifade edilen raporda, kadınların da 65 yaş ve üstü nüfus içindeki oranının, yaş dilimi arttıkça giderek fazlalaştığı vurgulanıyor. 

UYGULANABİLİR POLİTİKALAR OLUŞTURULMALI

İstanPoll raporu, Türkiye’de 65 yaş ve üstü bireylerin istihdama katılımı ve çalışmayı bir zorunluluk olarak tercih edenlerinin salgın sürecinde fazladan yük taşıdığını, bunun sosyal izolasyon, stres, işe yaramazlık hissi, yoksulluk, güvencesizlik gibi sorunlarla birleştiğinde 65 yaş ve üstü bireylerin yaşadıkları zorluğun katlandığı tespitini yapıyor. 

“Bu konunun gündeme getirilmesi ve herkesi ilgilendiren bu sorunlar etrafında plan, strateji ve uygulanabilir politikalar oluşturulduktan sonra harekete geçilmesi elzemdir” denilen raporda, temel politika önerileri şöyle sıralanıyor:

• Türkiye’nin giderek yaşlanan toplum yapısını göz önüne alan bir sosyal politika oluşturulması ve yaşlı güvencesizliğini azaltacak sosyal yardımların 65 yaş ve üstünden başlayarak giderek artırılması.
• Yaşlı bireylerin sahip olduğu haklar ve bunların nasıl kullanılabileceği hakkında bilgilendirilmesi
• Yaşlı bireylere yönelik ücretsiz kamusal hizmetlerin sayısının ve etkinliğinin artırılması ve bunların kullandırılması için gerekli bilgilendirmenin hane düzeyinde yapılması
• Yaşlı bireylerin yalnızlık hislerini azaltmak ve dış dünyayla temaslarını artırmak için telefon/tablet/ bilgisayar gibi teknolojik imkanların onlara sunulması. Bununla paralel olarak bu araçları kullanabilmeleri ve aynı zamanda dijital okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesi için kurs ve eğitim faaliyetlerinin sağlanması.
• Konut sahibi olmayan 65 yaş üzeri bireyler için düzenli ve periyodik kira ve erzak yardımı yapılması, 
• -Emekli aylıklarının bireylerin insani ve onurlu bir hayat sürmesi için artırılması. (HABER MERKEZİ)