09 Mayıs 2021 10:19

İzmir'den bir sağlık emekçisi yazdı | ASM'lerde iş bırakma tartışması

İzmir'den bir sağlık emekçisi, aile hekimlerinin iş bırakma kararına ve ardından Sağlık Bakanlığının geri adım atmasına dair yazdı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İzmir'den bir sağlık emekçisi

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonunun (AHEF), aile sağlığı merkezlerinde (ASM) 10-11 ve 12 Mayıs tarihlerinde iş bırakma kararı, sendikaların özellikle SES’in iş bırakma kararını desteklememesi tartışması Sağlık Bakanlığının valiliklere gönderdiği “Aile hekimlerinin kendi planlarını yapmaları…” yazısı ile son bulmadı.

Ülke genelinde düşünüldüğünde on binlere yaklaşan sayıda aşı randevusunun aksaması anlamına gelecek olan ASM’lerin 2 buçuk gün çalışmaması, sadece iş bırakma eyleminin desteklenip desteklenmemesi zemininde değil, sağlık emekçileri arasında yürütülen tartışmanın kriterleri bakımından oldukça önemlidir.

Örneğin ASM’de çalışan bir hemşire arkadaşım “Bayram tatilinde araç yokken insanlar ASM’ye gelse ulaşım sorunu yaşayacak. ASM’ler çalışmamalı. Çalışanların da ulaşım sorunu var. Belediye hastaneye servis veriyor ama ASM çalışanlarının ulaşımı için bir çözüm üretilmiş değil. Kırsalda tek hekimi olan yerler var, çoğu 'ücretim kesilecek' diye yıllık izin almayıp bayramlarda dinleniyor” derken, bir hekim arkadaşımın “Bu konuda benim ciddi kaygılarım var; eylemin yapılıp yapılmayacağından ziyade 3 gün boyunca aşı yapılamayacak olması ve bu kadar önemli bir süreçte insanların aşısız bırakılmasının çok doğru olmadığını düşünüyorum. Biz bir taraftan yaygın aşılama talep ederken elimizden geldiğince 1 kişi daha fazla aşılamak için canhıraş çalışıyoruz. İşçiler, emekçiler hastalanmasın diye kıvranıyoruz” demesi çarpıcıdır.

Başka bir hekim “Eğer örgütlü olduğu alanda iş bırakma kararı alamayacaksa sendikanın ‘Hak verilmez alınır’ ilkesinden uzaklaştığını düşünürüm” derken bunun aynı zamanda bir halk sağlığı sorunu tartışması olduğunu unutmakta mıdır?

Öte taraftan bütün kamu çalışanlarına idari izin verilirken ASM çalışanlarının ayrı tutulması da başka bir handikaptır, ama burada ASM’lerde çalışmak durumunda olanlara bayramda çalışma ücreti talep edilmelidir.

Ölümlere yol açan, her kesimin yaşamını derinden etkileyen pandemi süreci elbette sağlık hizmetleri alanındaki tüm sorunları ayyuka çıkarmıştır. Ancak sorunların ve taleplerin belirlenmesinde öncelenmesi gereken kriterler “yaşamsal” önemdedir.

TTB ve SES’in sürecin başından beri ifade ettiği önlemler, öneriler yerine getirilmelidir. Başta yeterli aşı sağlanmalı, eksik personel güvenceli kadro istihdamıyla giderilerek aşılama hızlandırılmalı, aşı programlarını aksatmadan ASM’lerde, hastanelerde çalışanların izin ihtiyaçları karşılanmalı, resmi tatillerde, sokağa çıkma kısıtlamalarında çalışmak zorunda kalan sağlık emekçileri için sağlıklı ulaşım olanakları sağlanmalı, yeterli dinlenme sağlanacak şekilde dönüşümlü çalışma planlanmalıdır. Maddi ve sosyal destek zemini oluşturulmuş bir 28 günlük tam kapanma sağlanmalıdır.

Sağlık politikaları koruyucu sağlık hizmetleri temelinde örgütlenmediği sürece, ücretsiz, nitelikli, eşit ulaşılabilir sağlık hizmetleri ağı oluşmadığı sürece, ekonomik kaygılardan arınmış toplum sağlığı odaklı kararlar alınmadığı sürece ne halk sağlığının korunması ve sürdürülmesi ne de sağlık emekçilerinin güvenli ve insanca çalışma koşulları sağlanacaktır.

Sağlık meslek örgütleri, dernekler, sendikalar ve tüm emek ve demokrasi güçleri için en acil talep kamusal sağlık talebi olmalıdır.

ÖNCEKİ HABER

‘KE’ için gecikmiş bir merhaba

SONRAKİ HABER

Şam’a Suud Büyükelçiliği!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa