10 Mayıs 2021 00:45

Engelliler pandemide de yok sayıldı

Gazetemize konuşan engelli dernekleri, her zaman olduğu gibi pandemide de yok sayıldıklarını belirterek “Bu ülkede sanki yokuz. Pandemide engelliler neden en son düşünülen grup oldu” diye soruyor.

Fotoğraf: Klimkin/Pixabay

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

10-16 Mayıs Engelliler Haftası... Günlük yaşamda birçok zorluk ve hak kaybıyla karşılaşan engelli yurttaşlar, salgın sürecinde de ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldı. Pandemi sürecinde engelli yurttaşlar, hem işten çıkarmalarla karşılaştı, hem eğitime hem de sağlığa erişimde büyük sıkıntılar yaşadı.

Engelliler Haftası dolayısıyla konuştuğumuz Şişli İşitme Engelliler Derneği Başkanı Güler Dağıdır, “Pandemide engelliler neden en son düşünülen grup oldu?​” diye soruyor.  Dağıdır, “Bu ülkede sanki yokuz. Yok sayılıyoruz. Birey olduğumuz unutuluyor” diyor. 

"İŞİTME ENGELLİ ÇOCUKLAR UZAKTAN EĞİTİME ERİŞEMEDİ"

Dağıtır, işitme engelli çocukların eğitim ve sosyal hayat konusunda eşitsizliğe uğradığına dikkat çekerek, “Çocuklarımız dudak okuma olmadığı için uzaktan eğitime erişemediler. Özellikle 3 ve 6 yaş bilinçsel seviyesi gelişen çocuklar, tam gelişme çağındaki çocuklar, çok olumsuz etkilendi. Gerilemelerine neden oldu.  Dil gelişimleri çok geriledi. Çocuklar hırçınlaştı” dedi.

30-35 bin engellinin raporlarında sıkıntı yaşandığını, engel oranı düşürüldüğünü söyleyen Dağıdır,  Birçok kişinin, raporlarında engel oranının düşürülmesiyle evde bakımlarının kesilmesine neden oldu. Medical araçlarda çok sıkıntı yaşıyoruz, alamıyoruz. Doların yükselmesiyle işitme cihazının en düşük fiyatı 5 bin lira oldu. 0-4 yaş arasındaysanız bunun 1600 TL’sini devlet karşılıyor. 18 yaşından sonrasının ise 1000 TL’sini devlet karşılıyor. Geri kalanı aileler nasıl karşılayacak? Bunların bir an önce düzenlenmesi lazım. İşten çıkarma yok dediler, çoğu engelli işten çıkarıldı. Bu süreçte herkes için neler yapılabilir düşünülürken hiç kimse engellilerle ilgili neler yapılacağını konuşmadı” diyerek duyarsızlığa işaret etti.

"HEM ENGELLİ HEM DE KADIN OLMAMIZ AYRIMCILIĞIN KATMERLİSİNİ YAŞATIYOR"

Engelli kadınlar, hem kadın hem de engelli olmaları sebebiyle çoklu ayrımcılığa uğruyor ve birçok sorunla karşı karşıya kalıyor. Pandemi döneminde engelli kadınların yaşadıklarına ilişkin ise Engelli Kadın Derneğinden (ENG-KAD) Psikolog. Bahar Yavuz ile konuştuk. Yavuz,”Kendim de kör bir kadınım ve pandeminin etkilerini çalışan kör bir kadın olarak deneyimledim. İşe gidip gelirken ya da birtakım ihtiyaçlar için dışarı çıktığımda insanların yardım etmek için mesafe ve hijyeni ihlal edişlerinden endişe duyarak, normalde HES koduyla alınan yerlerde bana kod sormadıklarında anlam veremeyerek geçiriyorum bu dönemi. Hem engelli hem de kadın olmak, iki farklı hak ihlaline, ayrımcılığa uğruyoruz” dedi.

"PANDEMİDE ŞİDDET ARTTI"

21-56 yaşları arasında toplam 67 engelli kadının katıldığı bir anket çalışması yaptıklarını söyleyen Yavuz o çalışmadan çıkan sonucu şöyle özetledi: “Katılan engelli kadınların pandemi süresince gelirinin azaldığını söyleyenlerin oranı yüzde 26.86. Katılımcıların yüzde 11.94’ü pandemide şiddetin arttığını dile getirdi. Yine sağır kadınlar maskenin dudak okumayı kolaylaştıran bir formu yaygınlaştırılmadığından iş yerlerinde dışlandıklarını ifade etti.”

"PANDEMİDE GEREKLİ DESTEKLERİ ALMADIK"

Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkan Yardımcı Ali Güler: SGK’nin Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki (SUT) medikal ürün alımının uzun süredir güncellenmemesi, engelliler için temel ihtiyaç olan medikal ihtiyaçlar birçok mağduriyeti yaratmakta. Tüm dünyada devam eden pandemi biz engellileri de etkiledi ve gerekli destekleri alamadık. Bu konuda da adeta yok sayıldık. Sosyal yardımlardan yararlanan engelliler ağır gelir kriterine bağlanarak maaşları kesildi, birey olarak görülmüyoruz. Bu toplumda engellilerin yaşadığı unutulmuş vatandaş olarak görülmeyip değim yerindeyse kaderlerine terk edilmişlerdir.

"ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞAN 30 BİN ENGELLİ İŞÇİ İŞİNİ KAYBETTİ"

Özgürlükçü Demokratik Engelli Forumundan (ÖDEF) Zühtü Turgut: Pandemide engelliler pek çok ihtiyacını karşılamada zorlandı. Örneğin bağımsız ve özgür bir biçimde sağlıklı olarak alışveriş yapamadı, TCDD ve belediyeler tarafından ulaşım hakları kısıtlandığı için bir yerden bir yere gidip gelirken toplu ulaşımdan yararlanamadılar. Kapanma dönemlerinde hatta bayramlarda bile bütün çalışanlar izin yaparken Sağlık Bakanlığının, engelli ve kronik hasta durumundaki çalışanları göreve çağırdığı yönünde geri dönüşler alıyoruz. Bu apaçık bir mobbingtir. Kamuda çalışan kronik hastalar ve zaman zaman da engelliler idari izinli sayılırken, kamuda (Başta taşeron olmak üzere) ve özel sektörde çalışan kronik hasta ve engelli işçiler için yeterli önlemin alınmadığına dair bilgiler mevcut. Bu da açıkça engelliler arasında bir eşitsizlik ve ayrımcılık demektir. Ayrıca bu süreçte özel sektörde çalışan 30 bin engelli işçinin işini kaybettiği de biliniyor.

"NE YAŞAM NE ÖLÜM, ARAFTAYIZ"

KASDER Eski Yönetim Kurulu Üyesi Gülizar Resüloğlu: Daha  Pandemi ilk başladığı zaman alışverişte ciddi sorun yaşadım. Yemek yapmak benim için ciddi sorun, yemek yapamıyorum. Yemek isteyeceğim yer hem maddi açıdan hem de güvenlik açısından az. Evde bakım desteği alamıyorum. Daha önce de evlere hapistik, şimdi iki kat hapsolduk. Meclisteki herkesin elini, ayağını, kulağını, gözünü bağlayacaksınız, sokağa çıkaracaksınız, akülü sandalyeyle evlere girmeye zorlayacak. Bizleri anlamaları için. İnsan kendi başına, yakının başına bir şey gelmediği sürece bunu anlaması zor. Bize ne ölüm geliyor ne yaşam bu aradayız, araftayız.

ÖNCEKİ HABER

Almanya'da 8 Mayıs anmaları: "Kapitalizm var oldukça faşizm tehlikesi sürecek"

SONRAKİ HABER

Kovid-19 pandemisi çocukların gelişimini nasıl etkiliyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa