Esnaf mektubu: 30 yıllık birikimim olan evimi satayım mı?
"Şimdi hak mıdır benim dükkanımın kapanması? Benim dükkanımın kapanmasının sebebi virüs değil, iktidarın politikasıdır.”
Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel
Körfez’den bir esnaf
Kocaeli
Merhaba Evrensel okurları. Ben Kocaeli’nin Körfez ilçesinde bir esnafım. Malum pandemi kısıtlamaları gerekçesiyle dükkanımı kapattım. Ölümden kaçış yok ama iktidarın hatalarından kaynaklı insanlar ölüyor. Ben inançlı bir insanım. Ama biri hata yapacak ve biz öleceğiz, sonra da buna “kader” mi diyeceğiz? Cumhurbaşkanı miting ve kongrelerini yaptı. AKP’de zaten tek aday var, kimse rakip olamıyor, olmuyor. Buna rağmen kendi kendini seçmek için kongre düzenlediler. İktidarın herkese yasak ettiği toplantıları, açılışları kendisine mübah gördüğü bir dönemi yaşıyoruz. Şimdi hak mıdır benim dükkanımın kapanması? Hak mıdır milyonların hayatının tehlikeye atılması? Benim dükkanımın kapanmasının sebebi virüs değil, iktidarın politikasıdır. Bir esnafa yardım edeceğim diye kırk kural koyuyor. Beni 3 kuruşla cebelleştiriyor. Çıkmış “Biz önlem alıyoruz” diyorlar. Peki, 17 gün sonra bu önlemler boşa çıkarsa ne olacak?
Esnaf bu kadar kötü bir duruma düşmemişti. İktidar esnafı ölüme terk etmiş durumda… Ben 60 yaşındayım, benim eşim belediyenin vereceği 150 liralık yardıma başvuru yapmış. Eşime kızdım ama bakın bizi bu hale düşürdüler işte. Kredi borcum var, aldığım emekli maaşı oraya gidiyor. Herkes gibi ben de önümüzdeki 3-4 yılı kredi borcu ödeyerek yaşıyorum. Biz sadece karnımız doysun diye çalışmıyoruz. Piknik de yapacağız, gezmeye de gideceğiz, ev de almak isteyeceğiz… Şimdi pandemi var, hadi biz bunlardan vazgeçtik diyelim ama sen bana 30 yıllık birikimim olan evimi sattırmaya çalışıyorsun! Sayın Cumhurbaşkanı, 30 yıllık birikimim olan evimi satayım mı? Evime ekmeğimi kim götürecek? İktidarın gücü sadece vatandaşa yetiyor. Madem kapanma var 6 ay boyunca kapat bankaları. Dondur kredileri. Esnafa 3-5 kuruş yardım yapıyor. Kimse sizden para istemiyor. Beni bu yaştan sonra dilenci durumuna düşürüyor. Kim olursan ol beni bu duruma düşürmeye kimsenin hakkı yok!
Kapanma mı var, hayatın her alanını durdurman lazım. Ben bankayı şimdi arasam “Hay hay” deyip borcumu öteliyor. Ama faizini de ekliyor. Bankalar pandemiden önce de böyle yapıyordu. AKP’nin politikaları yüzünden biz 5-0 geriden başlıyoruz. Parası olmayan, çalışamayanlar, dükkanı kapalı olan esnaf aynı durumda. Hayatını idame etmesi için bir geliri olması lazım. Şimdi aynı ürünü satan zincir marketlere izin veriyorsun. Ama biz kapalıyız. Ortada büyük bir adaletsizlik var. Kayıt dışı çalışan yevmiyeciler, simitçiler ne olacak? Bunlara şimdi kim yardım edecek? Müracaata dayalı bir yardım sistemimiz var. Sebebi de bence şu: “Gelin kapımda dilenin, ağlayın, sızlanın” demek istiyorlar.
Şimdi tam kapanma dediler. Faydası olacaksa 3 ay kapansın ama ben kapanmanın faydası olacağını düşünmüyorum. “Bayram geliyor, satış yaparız” dedik ama o da olmadı. Ben devletin, AKP’nin yaptığı hatanın bedelini ödemek istemiyorum. Biz tek tek de toplum olarak da öfkeliyiz. Doğruyu düşmanım da söylese doğru doğrudur. Ama iktidarın yaptıkları yanlıştır. Kısaca devletin bize yardım etmesi lazım. Aslında biz devletten de bir şey istemiyoruz. Zamanında benden kestiği KDV’leri versin yeter. Benim param onlar da… Ramazan ayındayız, elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sevenler de var ama ben ne yazık ki iyi anmıyorum… Ama 20 yıl oldu… Suç bizdedir. Hiç başkasını suçlamayalım.