09 Mayıs 2021 18:00

EMEP: Tarım işçisi ailenin anlattıkları emekçilerin yaşadıklarının çarpıcı bir örneği

Emek Partisi, "Babam işsiz kalınca telefonunu sattı, derse katılamadım" diyen tarım işçisi kız çocuğuna dair yaptığı açıklamada "Anlatılan emekçilerin yaşadıklarının çarpıcı bir örneği" dedi.

Fotoğraf: Volkan Pekal

Paylaş

Emek Partisi (EMEP) Adana İl Örgütü, gazetemiz Evrensel'in,  M.Y. isimli 4’üncü sınıf öğrencisi bir çocuğun “Babam işsiz kalınca telefonunu sattı, derse katılamadım” şeklindeki sözlerini gündeme taşıdığı habere ilgili basın açıklaması yaptı.

Adana'daki tarım işçisi ailenin anlattıklarının pandemide memlekette işçi ve emekçilerin yaşadıklarını çarpıcı bir şekilde bir kez daha gözler önüne serdiğinin ifade edildiği açıklamada, pandemiyi fırsat bilerek krizi emekçilerin sırtına yıkma politikalarına karşı işçilerin birlik olması gerektiğine vurgu yapıldı.

“SALGIN PATRONA KAR, İŞÇİYE YIKIM GETİRDİ”

Salgını fırsata çevirme adı altında Erdoğan hükümeti, Cumhur İttifakı ve patronların krizin faturasını halka kesen politikalarının emekçiler arasında yıkıma varan sonuçlar doğurduğunun dile getirildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kovid-19’la birlikte patronlar ve onların hükümetleri ülkemizde ve dünyada çalışma ilişkilerinde emek düşmanı birçok değişiklik yaptı. Binlerce  işçi kısa çalışma uygulaması ile gelir kaybına uğradı,  ücretsiz izin uygulaması ile aylarca işsiz kaldı. Sözde işten atmalar yasaklandı ancak Kod 29 ile binlerce işçi ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış’ iddiası ile topluca işten çıkarıldı.

Halka sosyal koruma sağlama konusunda en ufak bir adım atmayan iktidar eğitimdeki eşitsiz durumu daha da derinleştirdi. Tablete, telefona ulaşamayan yoksul ailelerin çocukları okullara kayıtlı olmalarına rağmen derslere giremedi. Cumhur ittifakı'nın bu uygulamaları patronlara teşvikler, daha fazla kar, halka ise yıkım getirdi.”

“MAHİR ÜNAL, VATANDAŞIN TELEFONUNU ÇOK GÖRÜRKEN EŞYALARINI SATANLARIN SAYISI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR”

Çocuğun babası Halil Y. isimli yurttaşın anlattıklarının memlekette işçilerin yaşadıkarının çarpıcı bir örneği olduğuna dikkat çeken EMEP, açıklamasına şöyle devam etti:

“İstanbul’da tersane işçisi olarak çalışırken pandemi bahanesiyle işten çıkarılmış, geçen işsiz günlerinde elinde ne varsa tüketmiş, en son telefonunu satmış, tarım işçiliği yapmak için memleketinden bütün ailesi ile birlikte Adana’ya gelmek zorunda kalmıştı. Cumhur İttifakı’nın ve patron düzeninin politikaları işçiyi işsiz bıraktı, çocuğunu eğitimin dışına itti. Bu yaşananlar akıllara AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın seçim gezisi sırasında 'Bizi öldürdünüz, bitirdiniz' diyen genç yaşta bir çiftçi için 'Cebinde akıllı telefon var', 'İnternet paketi var' diyerek halka akıllı telefonu çok görmesini hatırlatıyor. Ancak her emeçi biliyor ki bunlar lüks değil, ihtiyaçtır. İşçi emeğini satmadığı müddetçe cebindeki telefon da varsa arabası da evi de gelip geçicidir. Cebinde telefon bulunan çiftçi de borçludur, vatadaş da. Ekonomik kriz ve sürekli yükselen enflasyon vatandaşın geleceğe dair hayallerini erteletiyor, Halil Y. örneğinde olduğu gibi yoksulluk ve işsizlik nedeni ile elinde avucunda ne varsa satmak zorunda kalan işçi haberleri yaygınlaşıyor. Kriz ve salgının yarattığı yıkım ve çaresizlik duygusu intiharları da tetikliyor. Bu gerçekler salgınla mücadelenin sınıfsal niteliğini ve çarkların sömürüyü yoğunlaştırarak döndüğü gerçeğini yeniden gün yüzüne çıkarıyor. Öte yandan başta 128 milyar dolar olmak üzere ülkenin kaynaklarının yerli-yabancı tekellerin çıkarları için kullanılması, yüksek bürokratların aldığı maaşlar bir yandan sınıf çelişkilerini daha görünür kılarken bir yandan da hoşnutsuzluk ve huzursuzluğu artırıyor.”

“SÖMÜRÜYE HAYIR DEMEK İÇİN İŞÇİLERİ BİRLİKTE MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ”

İşçileri bu düzene karşı birlik olmaya çağıran EMEP'in açıkalması şu ifadelerle son buldu:

“Sömürü koşullarına hayır demek, insanca yaşam ve çalışma koşulları için, işçilerin ortak emeğiyle yaratılan zenginliklerden bir avuç zengin sınıfının değil, bütün çalışanların faydalandığı bir toplumsal düzen kurmak için, ücretsiz izin uygulamasının son bulması, işten atmaların yasaklanması, kod-29’un iptal edilmesi için tüm işçi ve emekçileri birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz."

“ACİLEN TARIM İŞÇİLERİNİ KAPSAYAN BİR İŞ YASASI ÇIKARILMALI”

"Bugün tarım işçilerini kölelik koşullarına iten ve onları kayıt dışı çalışmaya mahkum eden nedenlerin başında tarım işçilerini kapayan bir iş yasasının olmaması gelmektedir. Acil olarak tarım işçilerini kapsayan bir iş yasası çıkarılmalı, tarım işçilerinin sorunlarını çözmek için sendikal örgütlenmenin önünün açılması da dahil olmak üzere etkili adımlar atmalıdır. Tarım işçilerinin sorunlarının çözülmesi ve kalıcı kazanımlar ancak işçilerin sınıf olarak örgütlenmesi ile aşılabilir.” (Adana/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

21 Mart'tan beri en az Kovid-19 testi bugün yapıldı

SONRAKİ HABER

Ceylanpınar'da A101 işçileri, Kod 49'dan işten atıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa