Engelli KHK'li Mithat Tokur: Bizi ölüme terk ettiler
Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen Mithat Tokur, yaşadıklarını anlattı. Tokur, "Bir de engellisiniz. Her işte çalışamıyorsunuz. Bu koşulda iş bulma şansınız da yok" dedi.
Fotoğraf: Mithat Tokur'un kişisel arşivinden alınmıştır
Ramis SAĞLAM
İzmir
Türkiye’de sayıları 140 bini aşan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçilerinin 2 binden fazlasını “engelli” ve “süreğen hastalığı” olanlar oluşturuyor. Bunlardan biri de Mithat Tokur. Tokur’un diğer ihraçlardan farkı engelli olması ve diğer ihraçların yaşadıklarını engelli olarak daha ağır yaşaması.
Tokur, 6 Ocak 2017 tarihinde 679 Sayılı KHK ile ihraç edilmeden önce 30 yıl kamuda görev yapmış. Tokur, 30 yıllık kamu hizmetinin 20 yılını 2002 yılında özelleştirilen kamu bankalarında gerçekleştirmiş. Kamu banklarının tasfiyesi sürecinden sonra başka bir kamu kurumuna atanan Tokur, 10 yılda bu kurumda çalıştıktan sonra ihraç edildi. Neredeyse yaşadıkları tüm ihraçlarda olduğu gibi bir hukuksuzluğu ifade ediyor.
“HAKKIMDA SORUŞTURMA YOKKEN İHRAÇ EDİLDİM”
Tokur, hakkında ne adli ne de idari hiçbir bir soruşturma, kovuşturma yokken ihraç edildiğini söyledi. İhraç olduğu dönemde yaşadığı ekonomik zorlukları Tokur şöyle anlatı:
“İhraç olduğum da birçok arkadaşımın yaşadıklarını ben de yaşadım. Anlatılamaz ekonomik zorluklar çektim. Düşünün bir anda daha önceden var olan borçlarımda dahil bütün ödemelerim devam ederken tek gelirim olan maaşım kesildi.”
“BU KOŞULLARDA İŞ BULMA ŞANSIMIZ DA YOK”
Engelsiz olanların bile iş bulamadığı ortamda işsiz kalmanın zorluklarına söz eden Tokur, “Bir de engellisiniz. Her işte çalışamıyorsunuz. Bu koşulda iş bulma şansınız da yok” dedi.
İşsiz kalmanın üstüne “hain” ilan edildiğini ve bu konuda da sorunlar yaşadığını aktaran Tokur yaşadığı hukuksuzluk için şunları söyledi:
“İş bulma şansım olmadığı gibi yargısız, sorgusuz, sualsiz, hukuksuz bir şekilde hain ilan edildim. Nasıl anlatılır yaşayan bilir. İşten atılan milyonlarca işsizden farkımız hain yaftası ve en yakınınızın bile sorgulayan bakışlarla bakıyor.”
Hem engelli hem de işsiz kalan Tokur, “Başka bir iş yapma şansı olmayan engelli ihraç olarak resmen ölüme mahkûm edildik” dedi.
“İHRAÇLARIN EMEKLİLİK HAKKI TANINSIN”
12 Mart’ı ve 12 Eylül’ü de yaşayan biri olduğunu söyleyen Tokur, “Yaşananlar karşısında biran bile siyasi iktidardan insaf beklemedim” dedi.
Büro Emekçileri Sendikası üyesi olan Tokur, sendikal mücadelenin içinde olduğu için psikolojik olarak çok etkilenmediğini söyledi.
İhraç olan engelli kamu emekçilerinin emeklilik haklarına da değinen Tokur, “Engelli ihraçların erken emeklik hakları olmasına rağmen bu hak kullandırılmadı. İhraç bir engelli ve Sakatlar Derneği içinde faaliyet yürüten bir engelli olarak ihraçlara hem psikolojik hem de hukuki destek olmaya çalışıyorum” dedi.
Günlük yaşamın içinden kopmayan Tokur, görevi süresince Sakatlar Derneği Ankara Başkanı olarak kendisine ulaşanlara elinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştıklarını aktardı.
