EMEP: Türkiye, Avrupa'nın çöp sahası değildir, çöp ithalatına son verin
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak: "Türkiye, Avrupa'nın çöp sahası değildir. Bir an önce atık ithalatı diyerek normalleştirilen çöp ithalatına son verilmelidir"
Fotoğraf: Mine Yormaz/Greenpeace Akdeniz
Plastik atık ithalatıyla Adana başta olmak üzere ülke topraklarının Avrupa’nın çöp dökme alanı yapılmak istendiğini belirten Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak "Türkiye, Avrupa'nın çöp sahası değildir. Bir an önce atık ithalatı diyerek normalleştirilen çöp ithalatına son verilmelidir" diye seslendi.
"2020'DE 660 BİN TON PLASTİK ATIK İTHALATI YAPILDI"
Yazılı açıklama yapan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, Avrupa’dan plastik atık ithalatında birinci olan Türkiye’nin 2019'da ithal ettiği 14 milyon ton atığın 582 bin tonunun plastik atık olduğunu ve 2020 yılında yaklaşık 660 bin ton plastik atık ithalatı yaptığını belirtti.
Plastik atığını gönderen ülkeler arasında birinci olan İngiltere'nin 210 bin ton, Belçika'nın 137 bin ton, Almanya'nın 136 bin ton plastik atığı Türkiye'ye gönderdiği bilgisini veren Başkavak şöyle devam etti: "16 yılda 196 kat artan plastik atık ithalatında, Adana’da rastgele atılan çöplerle ortaya çıkan bir gerçek vardır; o da geri dönüştürülebilir plastik atık adı altında çöp ithal edilmesidir. Görünen o ki kapitalist Avrupa bizim gibi ülkelerde 'gelişen sektör' palavralarıyla değerlisini plastik işleme fabrikalarına, değersiz olan çoğunluğunu da boş alanlara döktürerek çöpünden kurtulmaktadır.
İlk yıllarında atık ithalatını serbestleştiren AKP iktidarının Çevre Bakanı Murat Kurum, 'Türkiye hiçbir zaman çöp ithalatı yapmamıştır” diyerek
ithal edilen atıkların çöp olmadığını iddia etmektedir. Fakat Bakan aynı konuşmanın devamında 'Nitekim 2021 yılının başında karışık plastik
ithalatını da yasakladık' diyerek, ithal edilen plastik atıklarının hepsinin geri dönüştürülebilir olmadığını açık ederek çöp ithal edildiğini
de kabul etmiş durumdadır."
BAKAN MURAT KURUM'A SORULAR
Başkavak, "Türkiye, Avrupa’nın çöplüğü haline getiriliyor” diyerek atık ithalatına karşı çıkanları "Önümüzü kesmek isteyen dış güçlerin lobi faaliyetlerine alet olmakla" suçlayan AKP’nin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a şu soruları yöneltti:
- Eğer gerçekten geri dönüştürülebilir plastik atık ithal ediliyorsa neden yola, arsaya, tarlaya dökülen atıklar artık baş edilemez boyuta ulaşmıştır?
- Çin’in bile atık ithalatını yasakladığı günümüzde, eğer dış güçler bizim değerli atık sektöründe önümüzü kesmek istiyorsa aynı dış güçler neden değerli atığını para vererek bize gönderiyor?
- Geri dönüşüm tesislerinde neden bu kadar çok yangın çıkmaktadır? 2020 yılında, geri dönüşüm tesislerinde 63 yangın çıkarken, bu yılın daha ilk 3-4 ayında bu kadar yangın çıkmasının sebebi yangın bahanesiyle atık bertarafı değilse, nedir?
"ÇÖP İTHALATINA SON VERİLMELİ"
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu eski başkanının 1997 yılında “1150 ton nükleer atık Isparta’ya gömüldü ve 800 ton nükleer atık da Konya’da çimento fabrikasında yakıldı” sözlerini hatırlatan Başkavak "İzmir Gaziemir’de akü fabrikası bahçesine gömülen nükleer atıklar (santral çubuğu) hala oradadır ve köylüler o topraklar üzerinde hayvan otlatmaktadır. En son Adana’da yola, arsaya, tarlaya dökülen atıklar geri dönüştürülebilir atık ithalatı adı altında Türkiye’nin emperyalist kapitalizmin çöp sahası haline getirilmek istendiğinin göstergesidir. Türkiye, Avrupa'nın çöp sahası değildir. Bir an önce atık ithalatı diyerek normalleştirilen çöp ithalatına son verilmelidir."