Gazeteci Faik Bulut: Yıpranan Netanyahu, krizi politik bir hat haline getirdi
Ortadoğu’yu yakından takip eden Gazeteci Yazar Faik Bulut ile Doğu Kudüs’te yükseltilen gerilimi ve gelişmeleri konuştuk.
Mescid-i Aksa önündeki Filistinliler | Fotoğraf: Eyad Tawil/AA
Şerif KARATAŞ
İstanbul
İsrail, ramazan başından bu yana Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya gelen Filistinlilere saldırılarını artırdı. Üzerine Şeyh Cerrah mahallesinin zorla tahliyesi eklendi. Bugün ise fanatik Yahudiler Aksa’ya baskın çağrısı nedeniyle nöbet tutan Filistinliler yine İsrail polisi saldırısına uğradı.
Uzun zamandır hükümet krizi yaşanan ve son olarak yine hükümet kuramayarak görevi Cumhurbaşkanına geri veren İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Kudüs ile ilgili son açıklamasında ise “Kudüs, İsrail’in başkenti. Her ulusun kendi başkentini inşa ettiği gibi, bizim Kudüs’ü inşa etme hakkımız var. Bunu yaptık ve yapmaya devam edeceğiz” demişti.
Ortadoğu’yu yakından takip eden Gazeteci Yazar Faik Bulut ile Doğu Kudüs’te yükseltilen gerilimi ve gelişmeleri konuştuk.
Netanyahu’nun hükümet kurmamasını taktik bir hamle olarak nitelendiren Bulut, “Netanyahu’nun kendisinin başında bulunmadığı bir hükümetin başarısız olacağını kanıtlamak için bu taktiği denediğini” belirtti. Bu hamle için “mayın tarlası” benzetmesi yapan Bulut, “Netanyahu zaten her yönüyle yıpranmıştı. Şimdi ben yıpranacağıma diğer partiler yıpransın diyerek hamlesini yaptı” dedi.
Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılara ilişkin de Bulut, dünyada tek partilerin, tek adamların sıkıştıkları dönemlerde izledikleri taktiğe Netanhayu’nun da başvurduğunu belirterek, “Krizi bir politik hat haline getirerek kendi işini görmeye bakıyor. Bilinen tek adam tek parti taktikleridir. Siyonist ırkçılık da diğer nedendir ki, hemen tüm ırkçı yönetimlerin başvurduğu bildik yöntemlerdir” dedi.
BIDEN POLİTİKA GEREKEĞİ NETANHAYU’YU DİZGİNLEYEBİLİR
Trump döneminde Kudüs’ün İsrail’in başkenti ilan etmesini destekleyen ABD’nin Biden dönemi politikasını sorduğumuz Bulut şunları söyledi: “Biden yönetiminin çok büyük bir değişiklik yapacağını zannetmiyorum. Ama Netanhayu’nun uluorta, her tarafa pervasızca saldırmasını önünü kesebilir. Çıkarı elverdiği yere geldiği kadar onu önlemeye çalışır. Bunu da iyi niyetinden değil, politika icabı yapacaktır. Kudüs’ün başkent olmasını iptal etmesi mümkün değildir. Zira ABD’nin İsrail yanlısı stratejik çizgisi devam edecektir. Herkesin kabul edebileceği bir şey formül bulunur, başta Filistin yönetimi başkanı Mahmut Abbas ile Ürdün Kralı II. Abdullah olmak üzere diğer Arap devlet yöneticilerini, halkları önünde mahcup etmeyecek bir siyaset izleyebilir. Ayrıca Biden’ın Filistin ve Ortadoğu politikası hala yerli yerine henüz oturmamıştır.”
AKP, İSRAİL ÜZERİNDEN BIDEN İLE YAKINLAŞMAYI DENİYOR
Erdoğan’ın, nasıl bir tutum alacağına ilişkin de Bulut, ikili bir durum söz konusunu olduğunu belirterek şunları söyledi: “Biden’ın ‘yeni politikalarından’ herkesin beklentisi farklı. Herkes kendisini onun politikasına uyarlamaya çalışıyor. Bu çerçevede Biden ile Türkiye’yi yöneten mevcut siyasetçiler arasında uzlaşma sağlamakla yükümlü para karşılığı iş yapan Amerikan lobileri başarısız oldu. AKP iktidarı, bu kez de İsrail üzerinden Biden yönetimiyle yakınlaşmayı deniyor. İsrail ile daha iyi ilişkiler kurarak, onun ABD kongresindeki nüfuzunu kullanarak yapmaya çalışıyor. Bu beklentiler hala devam ediyor. Diğer yandan Erdoğan bazen beklenmeyen çıkışlar yapabiliyor. Fakat ben bunların sözde kalan çıkışlar olabileceğini düşünüyorum. Aksi takdirde bu tür sürprizler, son zamanlarda yakınlaşma içine girmiş olan Türkiye-İsrail ilişkisini baltalar. Ancak böyle bir krizin derin olacağını zannetmiyorum. Erdoğan, sert sözlerle kınamayı seven biri. Buna rağmen gizli veya açık biçimde ikili ilişkilerin normale doğru seyredeceğini düşünüyorum.”
Bulut, ayrıca İsrail’de yapıldığı öne sürülen bir toplantının kulisin, saidelhaj sosyal medya hesabından paylaşıldığını belirtti. Bulut şunları söyledi: “Doğru veya yanlışlığından emin olmadığı bu kulis bilgisine göre; İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Eşkinazi, bazı Arap ve İslam devletlerinin İsrail’deki diplomatlarıyla birlikte görüşmüş. Ele alınan konular arasında İsrail’i endişelendiren birçok konunun yanı sıra son Mescid-i Aksa saldırısı da varmış. Türkiye’nin Tel Aviv’deki maslahatgüzarının da bulunduğu toplantı, aslında dünya kamuoyuna şu mesajı vermeyi amaçla gerçekleştirilmiş: ‘Bakınız, bu Arap-İslam devletleriyle ilişkimiz, günlük olaylardan etkilenmeden normal seyrinde devam ediyor.’ Şimdiye kadar bu noktada herhangi yalanlama veya açıklama okumadım.
Özetle şunu söyleyebilirim: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümeti, Filistin’deki Mescid-i Aksa olayları nedeniyle İsrail’e yönelik sert açıklama ve eleştiriler yapabilirler. İsrail, bu tür açıklamalara karşı şerbetlidir. Zira fiiliyata dökülmediği müddetçe, bunların bir karşılığı olmadığı da tecrübeyle sabittir. Olsa olsa ilişkilerin normalleşme süreci ağırdan alınır, ertelenebilir. Mevcut şartlarda, Türkiye’nin İsrail’e karşı yaptırımlara gitmesi, tümüyle ilişkilerini kesmesi zor görünüyor.”
Bulut, bunun nedenini de Türkiye’nin Biden yönetimine ulaşıp yeni politikalarına uyum göstermek maksadıyla İsrail ile kurulmak istenen ilişkilere bağladı.