Yerel birlikteliklerden yükselen ortak mücadele: ODTÜ 1 Mayıs’ı
Bölüm ve fakültelerdeki yerel birliktelikler ODTÜ öğrencilerinin 1 Mayıs’ta kendi taleplerini yükseltebilmesine ve işçi sınıfının mücadelesini tartışabilmesine olanak sağlamıştır.
Fotoğraf: Evrensel
İrem Hazal KELLECİ
ODTÜ
ODTÜ’de 1 Mayıs öğrencilerin kendi taleplerini yükselttiği, bu talepler etrafında bölümlerden başlayarak bir araya geldiği ve her fakültenin kendi özgünlüğünde tartışmalar yürüttüğü, öğrenci topluluklarının hem okulda çeşitli etkinlikler örgütlediği hem de 1 Mayıs alanını örgütlediği bir süreçle karşılanır. Bu sene de pandemiye rağmen 1 Mayıs’ın tartışılması ve örgütlenmesi üzerine bölümlerde, topluluklar arasında çeşitli online toplantı ve forumlar gerçekleştirildi.
1 MAYIS’I YERELLERDEN BAŞLAYARAK ÖRGÜTLEMEK
Boğaziçi’ne kayyum rektör atanmasıyla başlayan süreçte ve öncesinde, ODTÜ’de de demokratik üniversite mücadelesinin yükseltilmesi için kalıcı birliktelikler inşa etmeye dair tartışmalar yürütülüyordu. Bu tartışmalar sonucunda bazı bölüm ve fakültelerde öğrenci temsilciliği kurabilmek adına çeşitli yerel birliktelikler inşa edilmişti. 1 Mayıs tartışmalarının bölüm ve fakültelerde yerelleşmesinin kaynakları olarak bu birliktelikleri gösterebiliriz. Üniversite genelindeki taleplerin de bölümlerimize özgü yerel taleplerin de kalıcı olarak gerçekleşebilmesinin, demokratik üniversite mücadelesinin ancak işçi sınıfının mücadelesiyle birleşirse amacına ulaşabileceği tartışması bu alanlarda öne çıktı.
1 Mayıs’ın örgütlenme süreci, topluluk temsilcileri ve bölümlerdeki öğrencilerle birlikte ilerletildi. ODTÜ’nün içindeki genel 1 Mayıs kutlamasının yanı sıra bölümlerde çeşitli forum ve etkinlikler örgütlendi. Toplulukların düzenlediği 1 Mayıs etkinliklerine yüzlerce öğrenci katıldı. ODTÜ genelinde toplulukların yürüttüğü tartışmalarda, öğrencilerin pandemi döneminde gittikçe yoksullaşması, okurken çalışma oranın artışı, öğrencilerin staj bulamaması ve eğitime dair eşitsizlikler öne çıktı. Ayrıca öğrencilerin bir bölümünün, özellikle mühendislik öğrencilerinin kendi yaşamlarıyla 1 Mayıs ve işçilerin mücadelesi arasında bir bağ kuramadığı, bu nedenle etkinliklerin bu ihtiyaca cevap vermesi gerektiği tartışıldı. “Pandemiye ve Geleceksizliğe Karşı, Özgür Bir Dünya, Demokratik Üniversite İçin Emeğin Saflarına!” sloganı öğrencilerin düzenlendiği forumda kararlaştırıldı.
FAKÜLTELERİN 1 MAYIS TARTIŞMALARI VE TALEPLERİ
Hazırlık öğrencileri, yüz yüze eğitimi yaşamamış olmaları nedeniyle ODTÜ’deki birlikte yaşama, talepleri için birlikte hareket edebilme kültürünün de bir nebze uzağında kalıyorlar. Bu sebeple, hazırlık öğrencilerinin 1 Mayıs tartışmaları da diğer bölümlerden daha farklı bir düzeyde ilerledi. İşçi sınıfının ne olduğu, mücadelesinin tarihiyle birlikte tartışıldı. Gençliğin sorunlarından çıkış yolunun kapitalizmin mezar kazıcısı olan işçi sınıfının mücadelesinden geçtiği ve işçi sınıfı ve öğrenci gençlik mücadelesinin bağlantısı burada tartışmaların ana konusuydu.
Biyolojik Bilimler öğrencilerinde genel olarak bilimi toplumdan uzak bir alan olarak görme ve bilim insanlarının işçi sınıfının dışında olduğunu düşünme gibi eğilimler olduğunu söyleyebiliriz. 1 Mayıs süreci daha çok bu konulara eğilen, bilim emekçiliği ve işçi sınıfı ile bilim arasındaki ilişki gibi tartışmalarla geçti. Kafa veya kol emeğini satarak geçinen herkesin işçi sınıfını oluşturduğundan ve bilim emekçilerinin üzerindeki baskının giderek arttığından bahsedildi. Aşıların geliştirilmiş olmasına rağmen patent engeli yüzünden halkın çoğunluğunun aşıya ulaşamamış olması ve bunun bugün okulların açılmamasına ve giderek artan ölümlere sebep olması üzerine tartışan Biyolojik Bilimler öğrencileri ODTÜ’deki 1 Mayıs kutlamasına “Aşıda Patent, Bilimde Sermaye Kısıtlamasına Karşı 1 Mayıs’ta Alanlara” sloganıyla katıldılar.
İİBF öğrencilerinin bugün yaşadıkları sıkışmışlık 1 Mayıs sürecinin esas tartışması oldu. Pandemiyle birlikte bursların kesilmesinin etkileri üzerine konuşan öğrenciler çoğu öğrencinin çalışmak zorunda kalmasından, çalışan öğrencilerin üzerindeki sömürünün giderek artmasından bahsettiler. İİBF öğrencileri, antidemokratik uygulamaların etkisiyle de alana dair söz söylemekten çekinip daha bireysel bir noktaya savruldukları üzerine konuştular. Halk yararına iktisat ve pandemi döneminde emek piyasasındaki dönüşüm gibi tartışmalar da yürütüldü. İşçi sınıfıyla birlikte mücadele edilmesi gerektiği vurgusu yapan öğrenciler 1 Mayıs’a “Pandemi ve Sömürüye Karşı Dünyada Bir Hayalet Dolaşıyor” pankartıyla katıldılar.
29 Nisan günü ise ODTÜ’de kutlanacak olan 1 Mayıs, Rektörlüğün tüm çabalarına rağmen engellenemedi. 1 Mayıs kutlamasının gerçekleşmesine yakın saatlerde öğrenciler okulun içine alınmadı. Bunun ardından öğrencilerin ve diğer bileşenlerin çağrısıyla okul kapısının girişinde topluca buluşulup okula girme çağrısı yapıldı. Öğrenciler ve öğretim üyeleri, üniversitenin özel güvenliği ve polis eşliğinde kapıda kurulmuş bir barikatla karşılaştı. Rektörlüğün aldığı kararı “sözlü” olarak özel güvenliğe ilettiği ve polis ekiplerinin bu sebepten çağrıldığı söylendi. Polisle iş birliği içerisinde hareket eden Rektörlüğün kararı, okulda ODTÜ bileşenlerinin birlikte gerçekleştireceği 1 Mayıs kutlamasını engellemek, ülke genelinde yasaklarla karşılanan 1 Mayıs’ı ODTÜ’de de fiilen yasaklamak üzerineydi. Onlarca öğrenci kapıda kendi okulunun kapısında hem polisle hem özel güvenlikle karşı karşıya getirildi. Bunun üzerine Rektörlük ile görüşme talep edildi. Okul kapısında marşlarla, sloganlarla beklenirken, seçtiğimiz temsilcilerin Rektörlük ile görüşmesi sonucunda ısrarımız kazandı. Okul kapısı açıldı, polisler okuldan çekildi ve 1 Mayıs tüm baskı ve engellemelere karşın coşkuyla kutlandı.
ODTÜ’de bir süredir devam eden mücadeleler daha çok artan saldırılar karşısında haklarını korumakla sınırlı ilerliyordu. Pandemiyle birlikte her açıdan artan sıkışmışlık, özellikle akademik yetersizlik ve eğitimdeki eşitsizlik öğrencilerin çeşitli mücadelelerle kendi bölümlerine, fakültelerine dair talepleri kazanmasına da yol açtı. Bu durum öğrencilerin artık var olanı savunmakla yetinmediği ve daha ileri talepler için mücadele ettiği bir eğilimin güçlenmekte olduğunu gösteriyor. Rektörlüğün 1 Mayıs’ı kutlamamızı engelleyişi de bu bir araya gelişe bir müdahaledir. ODTÜ öğrencilerinin 1 Mayıs’ı kutlarken bu engelleri tanımaması ve böyle bir direniş sergilemesi de yine 1 Mayıs öncesinde gerçekleştirilen etkinliklerden, forumlardan edinilen coşku ve bilincin bir yansımasıdır. Bölüm ve fakültelerdeki yerel birliktelikler, topluluklar pandemi sürecinde dahi ODTÜ öğrencilerinin 1 Mayıs’ta kendi taleplerini yükseltebilmesine ve işçi sınıfının mücadelesini tartışabilmesine olanak sağlamıştır.