Van'da pazara giden eli boş dönüyor: Çocuklarıma sadece çorba pişirebiliyorum
Van'da semt pazarına alışveriş yapmak için giden yurttaşlar, eli boş dönüyor. Cebinde 50 TL olan bir kadın, "Çocuklarıma sadece çorba yapabiliyorum ama o da yetmiyor" dedi.
Van'da bir semt pazarı | Fotoğraf: MA
Yüksek fiyatlardan kaynaklı pazardan eli boş dönen yurttaşlar, ramazan ayı boyunca et alamadıklarını, tüm günü bir çorba bir kuru ekmeğe muhtaç geçirdiklerini anlattı. Pazara cebinde 50 TL ile giden bir kadın, "Aldıklarım kime yetecek? Çocuklarıma sadece çorba yapabiliyorum ama o da yetmiyor" dedi.
Koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında alınan “tam kapanma” kararının ardından ilk kez semt pazarları kuruldu. Cumartesi günü kurulan semt pazarlarında, fiyatların yüksek olmasından kaynaklı yurttaşlar eli boş döndü. Özellikle sebze ve meyvede yaşanan fiyat artışı tepki toplarken, krizin tek sorumlusunun AKP iktidarı olduğu ifade edildi.
"SADECE ÇORBA YAPABİLİYORUM"
İpekyolu İlçesine Bağlı Hacıbekir (Xaçort) Mahallesi’nde kurulan pazara cebinde 50 TL ile gelen Gülten Nasır, hiçbir ihtiyacını karşılayamadan döndüğünü ifade etti. Temel gıda ürünleri dışında bir şey almaya parasının yetmediğini belirten Nasır, “Benim 7 çocuğum var kilo ile sebze alabiliyorum. Aldıklarım kime yetecek? Eşim de çalışmıyor. Biz atık kağıt toplayarak geçimimizi sağlıyoruz. Ramazanla birlikte bir de kapanma geldi ve bu nedenle sürekli evdeyiz. Çocuklarıma sadece çorba yapabiliyorum ama o da yetmiyor. Bir kilo domatesle kim idare edecek? Hayat o kadar zor ki! İftarda bir çorba, pirinç pişirip yiyoruz. Fiyatlar o kadar pahalı ki alacak gücümüz yok. Bu durum sadece benim sorunum değil ki binlerce insan da benim durumumda” dedi.
"BİR KİLO ET ALAMADIM"
Pazarda bile artık hiçbir şey alacak güçlerinin kalmadığını belirten Saadet Basut, yaptığı alışverişin artık iki güne bile yetmediğini vurguladı. Basut, “Ramazan boyunca doğru düzgün bir şey yapıp yiyemedik. 30 TL ile pazara geldim elim boş eve gideceğim. Ben bu parayla nasıl bir şey satın alayım? Geçinemiyoruz, bayram alışverişi yapamıyoruz. Evde 5 kişi yaşıyoruz. Eşim asgari ücretle çalışıyor ve bu miktarla geçinemiyoruz. Aldığı para da elektriğe, suya ve faturalara gidiyor. Bize zaten bir şey kalmıyor. Bu parayla ne satın alalım? Ramazan boyunca bir kilo et alıp yemedik. Akşam iftarda bir mercimek çorbası yapıyorum, kuru ekmekle yiyoruz. Ne var ki ne yiyelim? Zenginlerin sofrasında 10 çeşit yemek var, yoksullar ise açlıktan ölüyor” diye konuştu.
Van'da bir semt pazarı | Fotoğraf: MA
"BİR ŞEY İSTEYEN HAİN İLAN EDİLİYOR"
Ekonomik krizden dolayı insanların hiçbir şey alamadığını anlatan Nedim Tam da eli boş döndüğünü şu sözlerle ifade etti:
“Millet perişan olmuş durumda. Biz yine bir şeyler alabiliyoruz. Ya durumu kötü olan insanlar ne yapsın? Ekonomik kriz her zaman devlete bağlı. Yasaklar kişiye göre özel yapıldı. Ne kadar yandaş insan varsa bu durumdan hiç etkilenmedi ama küçük esnaf ve yoksullar bu yasaklarla bitirildi. Yoksul olan insanlar eve kapandı ve hiçbir destek sağlamadılar. İnsanlar aç bir şekilde evinde oturuyor. Bu iktidardan hiçbir isteğimiz yok. Zaten hiçbir isteğimizi de dikkate almıyorlar. İnsanlar istek de bulunduğu zaman hemen hain ilan ediliyorlar ve insanlar artık konuşmaya bile korkuyor.”
"SORUMLU ERDOĞAN"
Yaşanan tüm bu kriz ve fiyat pahalılığının sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu ifade eden Hidayet Aslan, pazardan eli boş döndüğünü kaydetti. Ülkede her şeyin pahalı olduğunu ve insanların geçimini sağlayamadığını sözlerine ekleyen Aslan, şöyle konuştu:
“Domatesin kilosu 10 TL’ye yaklaştı. Erdoğan bu krizi giderek büyütüyor. 128 Milyar doları yediler ve ülke de ekonomik krize girdi. 20 günlük kapanma kararı verdiler ancak halka hiçbir destekte bulunmadılar. İnsanlar perişan halde, yoksul insanlar geçinemiyor. İftarda kuru ekmek yiyoruz. Yiyecek hiçbir şey yok evimde. 8 çocuğum var ve geçimimi 700 TL ile yapıyorum. Bu parayla ne alacağız, ne yiyeceğiz?” (Van/MA)
