Hemşireler Günü | Sözüm hasta ve hasta yakınlarına

Mersin Şehir Hastanesinden bir hemşire

12 Mayıs ülkemizde hemşirelerin göstermelik olarak hatırlanıp sözde mükemmel idareciler tarafından 1-2 cümle ile kutlandığı bir gündür benim için. Yıllarca idarecilere seslendik, kendimizi anlatmaya çalıştık. Fakat onlar yandaş basın aracılığıyla toplumu bizim ne kadar iyi durumda olduğumuza, ne kadar iyi maaş aldığımıza ve çalışma koşullarımızın ne kadar iyi olduğuna inandırdılar. Sözüm hasta ve hasta yakınlarına. Onlardan duyarak inandığınız her şey koca bir yalan.

Bizlerin nasıl zorlu şartlar altında nöbete geldiğimizi bilmiyorsunuz. Yeri geldiğinde çocuklarımıza bakacak birilerini bulamadığımızda bizlerden uzak olan ailelerimize gönderdiğimizi ya da onları hasta evde bırakarak gelip nöbet tutmak zorunda kaldığımızı görmüyorsunuz. Biz hemşirelerin, eşlerimizle dönüşümlü olarak çocuklarına baktığını, işe yetişmek için bazen çocuklarını kaç yaşında olursa olsun 1-2 saatliğine evde tek başına bıraktığını biliyor musunuz? Hastanelerde 24 saat açık kreş bulunmak zorunda. Bu bizim yasal hakkımız. Ama biz yasal hakkımızı alamıyoruz, bizleri görmezden geliyorlar. Hakkımızı talep ettiğimiz zaman suçlu oluyoruz.

Karşımıza geçip aldığımız ücretlerimizin çok iyi olduğunu söylüyorsunuz. Kendinizden o kadar emin konuşuyorsunuz ki, benim aldığımı düşündüğünüz ama hiçbir zaman almadığım maaşımı bana anlatıyorsunuz. Hepimiz mi aldığımız ücretler konusunda yalan söylüyoruz? Şunu bilin en düşük devlet memuru maaşı alan biz hemşireleriz.

Basından duyduğunuz bir kısım yüksek görünen ücretler var. Bunların biri sürekli fazla mesai ile nöbete gelerek aldığı ücreti artıran hemşireler; diğeri de aldığı maaşın üzerine performans, döner sermaye vs. ekleyerek artırılan hekim maaşlarıdır. Fazla mesai ve performans ücretlerini çıkın; geriye kalanla ay sonunu göremezsiniz. Hastayı müşteri gören idareciler, sağlığı da performansa bağladılar. Çok çalış, performansını artır, ücretini de yükselt diyorlar.

Bizler çoğu zaman yasal hakkımıza sahip değilken, onlar için mücadele ederken, sizler bizlerin en iyi durumda olduğumuzu düşünüyorsunuz ya canınız sağ olsun demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.

Biz sağlık çalışanları bize emanet ettiğiniz hastalarınıza en iyi şekilde bakıp onların en iyi tedavi ve bakım hizmetini almaları için uğraşıyoruz. Sizler hoşunuza gitmeyen bir durumda bizlere şiddet uyguluyor, hakaret ediyor ve aşağılıyorsunuz. Keşke bizim hayatımızı bizim gözümüzden görseydiniz. Toplum olarak yaşadığımız zor anlarda balkonlara çıkıp alkışlamak yerine bizimle hakkımız olan ama alamadığımız yasal haklarımız için mücadele etseydiniz daha iyi olmaz mıydı?

Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybeden meslektaşlarımı anıyorum.