11 Mayıs 2021 13:10

İkizdere köylüleri: Bu yanlıştan dönülene kadar mücadelemiz devam edecek

CHP Milletvekilleri Seyit Torun, Mehmet Bekaroğlu ve Mustafa Tuncer'le Fındıklı Belediye Başkanı Çervatoğlu, İkizdere'de taş ocağına karşı yaşam alanlarını savunan köylülere destek verdi.

Fotoğraf: İkizdere köylüleri

ÇEVRE

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Rize İkizdere’deki İşkencedere Vadisi’ne yapılmak istenen taş ocağına karşı köylülerin direnişi devam ediyor. Vadinin katledilmesini engellemek için nöbete devam eden köylülere destekte bulunmka amacıyla dün Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, CHP Milletvekilleri Seyit Torun, Mehmet Bekaroğlu ve Mustafa Tuncer geldi. Taş ocağı yapılan yere girmek isteyen milletvekilleri engellenmeye çalışıldı, bütün engellemelere rağmen vekiller alana giriş yaptı ve incelemelerde bulundu.

"TEK KARARIMIZ BURANIN TAŞ OCAĞI OLMASINI ENGELLEMEK"

Yaşananlara ilişkin konuştuğumuz İkizdere Dernekler Federasyonu Başkan Yardımcısı Musa Yılmaz milletvekillerinin, çalışma yapılan alana girişinde engellemeyle karşılaştıklarını söyleyerek “Bütün engellemelere rağmen vekillerimiz alana giriş yaptı. Şunu iyi bilsinler ki bütün köylünün gönlü bizimle. Dün aşağı yukarı yüze yakın köylü bakanla burada görüşme yaptı, bakana dertlerini şikayetlerini ilettiler, vadiye sahip çıkacaklarını, vadinin bozulmasını istemediklerini, sonuna kadar mücadele edeceklerini beyan ettiler. Nazik bir şekilde kendisi karşılandı ama köylünün taş ocağına gösterdiği tepkiden dolayı Sayın Bakan köylüyü dinlemeden gitti” dedi.

İkizdere köylüleri: Bu yanlıştan dönülene kadar mücadelemiz devam edecek

"Sayın Bakan'a, 1 ay içerisinde yapacağımız çalışmayla bu bazalt taşının bu vadiden başka, bitki örtüsünün olmadığı bir yerden nasıl çıkarılacağını raporlayabileceğimizi söyledik"https://t.co/xcJNPIJx5H pic.twitter.com/QJj03bmbBb
— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) May 11, 2021

Bakanla 9 kişilik bir heyet olarak görüşme yaptıklarını aktaran Yılmaz, “Orada da tepkilerimizi ortaya koyduk. Burada taş ocağı istemediğimizi belirttik. Sayın Bakan kendi gerekçelerini bize anlattı. Biz de o gerekçelerin doğru olmadığını kendilerine beyan ettik. Gerekçelerinden biri bu bazalt taşının bu vadinin dışında hiçbir yerde olmadığı. ‘1 ay burada çalışmayı durdurun, biz de üniversitelerden bu taşın farklı bölgelerde, doğayı tahrip etmeden bulunabileceğini de önünüze dosya olarak koyalım' dedik. Kararlı gelmişler buraya. Onların kafasındaki tek karar burayı taş ocağına çevirmek. Bizim de tek kararımız buranın taş ocağı olmasını engellemek” diye konuştu.

"BURADA BİR DOĞA KATLİAMI YAŞANIYOR"

“Bütün İkizdere bu projeye karşı” diyen Yılmaz, “Ama malum İkizdere’de yandaş isimlerle beyan yaptırıyorlar. Sonuç itibariyle tüm İkizdere Vadisi, taş ocağı yapılmasına karşı çıkıyor. Özellikle yandaş medya ellerinde olduğu için sanki onlar burayı temsil ediyormuş gibi beş on kişiyi konuşturuyorlar. Bir başka gerekçeleri de buraya dışarıdan grupların geldiği. Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan herkesin buraya gelme hakkına sahip olduğunu kendilerine söyledik. Burada bir doğa katliamı yaşanıyor. Doğa severlerin, STK’lerin, milletvekillerinin buraya gelmesi kadar doğal bir şey yok. Buradaki doğa katliamına dur demek için bize destek olmaları kadar doğal bir şey yok” dedi.

"BİR İNSAN KENDİ DOĞASINI BOZMAK İSTER Mİ?"

Cevizlik köyünde yaşayan Vehbi Kuveloğlu ise “Direniş devam ediyor. Dinamit ateşlenmesiyle köylerimiz zarar görecek, suyumuz kesilecek. Köyümüzde kendinden oluşan taşlar var, onların yuvarlanıp evlere zarar vermesi riski var. Yolumuzun kapanması durumu var. Bir ufak rüzgarda bütün tozu bize gelecek onun ve aynı zamanda dinamitlerle köylü tedirgin olacak. Kesinlikle istemiyoruz. ‘İstiyoruz’ diyenler de herhalde parti taraftarları, biz onlara da karşı çıkıyoruz. Bir insan kendi doğasını bozmak ister mi?” diye soruyor.

"NEFES ALMA ŞANSIMIZ KALMAYACAK"

Hüseyin Taş ise şunları söyledi: “Bakan, vatandaşa tepeden bakıp ‘Siz ne yaparsanız yapın biz burayı yapma düşüncesindeyiz’ dedi, onu söylemek istedi. Bizim de buradan direnişimizi sürdüreceğini belirtmek istiyorum. Bu yanlıştan dönülene kadar mücadelemiz devam edecek. Emekliyim, hayatımın geri kalanını burada geçirmek istiyorum ama yaşam alanlarımızın yok edilmesinden ötürü geleceğimizi düşünemiyorum. Burası yaşanamayacak bir vaziyete getirilecek. Nefes alma şansımız da kalmayacak. Düşünebiliyor musun günde bir kamyon dinamitin patladığı yerde yaşam alanı mı olur?”