DASK’ın deprem reklamı korkuttu
DASK’ın reklamını değerlendiren Deprem Bilimi Doktoru Karabulut, “İnsanlarda korku ve endişeye neden oldu” derken Jeofizik Mühendisi Şahan, "Ödenen paralar depreme hazırlık için kullanılmalı" dedi.
Fotoğraf: AA
Eylem NAZLIER
İstanbul
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), zorunlu deprem sigortası yaptırmaya teşvik etmek amacıyla hazırladığı video tepki çekti. Jülide Ateş, Pelin Çift ve Engin Altan Düzyatan gibi isimler yer aldı kamu spotu, ekranda beliren “son dakika gelişmesi “Eşliğinde "Sayın seyirciler bültenimize flaş bir gelişmeyle devam ediyoruz" anonsuyla başlıyor. Kamu spotunda görünen spiker çok ciddi ve kaygılı ses tonuyla Türkiye’nin çeşitli yerlerinde beklenen deprem beklentilerini ve deprem sonrası yaşanacaklar aktarılarak “Depremin gerçekleşeceğini herkes biliyor. Doğru soru ne yapıyoruz?” diye soruluyor. Deprem görüntüleri eşliğinde depremin finansal açıdan da hazır olunması gereken bir gerçek olduğu belirtilerek, "DASK yaptırma" çağrısında bulunuluyor.
"DASK SİLİVRE DEPREMİNDE POLİÇE KARŞILIKLARINI ÖDEMEDİ"
Reklamı değerlendiren Jeofizik Mühendisi, Deprem Bilimi Doktoru Dr. Savaş Karabulut, reklamın toplumda korku ve paniğe neden olduğunu belirterek, "26 Eylül Silivri Depreminden sonra DASK poliçesi olan, DASK'a başvuranların poliçesini alamadıklarını gördük, 'binanız yapısal olarak hasarlıymış' dediler ve insanların DASK poliçesinin karşılığını ödemediler. Son üç maliye bakanının DASK poliçeleriyle ilgili söyledikleri sözler ortadayken tekrar halktan yeni vergiler isteyip, halk finans sorunu yaşarken böyle bir şey yapmaları kesinlikle kabul edilebilir değil" dedi. Karabulut, "Özel iletişim vergileri nerede? DASK poliçelerinden toplanan paralar nerede? İmar barışından toplanan paralar nerede?" diye bir kez daha sordu.
"POLİÇELERİNİN KARŞILIĞINI ÖDEMEDİLER"
Deprem Bilimi Doktoru Dr. Savaş Karabulut, "Dün akşam izlediğimiz DASK reklamı toplumda korku ve paniğe neden oldu. Bu reklam, DASK'ın sorumlu olduğu bakanlığın da kesinlikle halkın deprem konusunda yaşadığı panikten haberdar olmadığının açık bir göstergesi. Bu tür reklamı hazırlarken en azından toplumsal refleksleri ölçmeleri gerekiyor. Şahsım da olmak üzere insanlarda korku ve endişeye neden oldu. DASK kurumu ‘99 Depreminden sonra kurulmuş bir kurum. Deprem vergilerini toplayarak halkın vergileriyle, halkın nabzını ölçmeye çalışıyorlar. Deprem sonrası gidip müdahale edeceklerini söylüyorlar. Biz her zaman depremden sonra değil depremden önce müdahale etmek gerektiğini söylüyoruz. 26 Eylül Silivri Depremi’nden sonra DASK poliçesi olan, başvuranların poliçesini alamadıklarını gördük. Başvuranlara 'binanız yapısal olarak hasarlıymış, binanızda korozyon varmış' dediler ve insanların DASK poliçesinin karşılığını ödemediler. Son üç maliye bakanının DASK poliçeleriyle ilgili söyledikleri sözler ortadayken tekrar halktan yeni vergiler isteyip, halk finans sorunu yaşarken böyle bir şey yapmaları kesinlikle kabul edilebilir değil" diye konuştu.
Karabulut, "Buna alet olan spiker ve oyuncuların da ceplerine koydukları paraya değil halkın endişe yaşayacağını da düşünmeleri gerekiyor. Reklamda oynayan spiker ve oyuncuların; deprem konusunun bir oyuna ait senaryo olmadığını, kurguyu ve senaryoyu hazırlayanların ise halkı paniğe sevk edip, çözümü halkın cebinden beklemelerini onlar lüks konutlarında yaşarken, paniğe sevk edilen halkın sorunlarını da anlayamadıklarını bilmelerini isterim.
"HALKTAN TOPLADIĞINIZ VERGİLERİ NEREDE KULLANDINIZ"
Burada halkın cebinde para olmadığı için deprem hazırlık sürecini yapamadıklarını gösteriyorlar. AKP iktidarının son üç yıldan beri depremlerle ilgili topu halka attığı, sorumluluğun halkta olduğu, hazırlık konusunun, bina dönüşümün, kentsel dönüşüm halktan beklediğini görüyoruz. Hatta son süreçte 'Afetler olacak biz müdahale edeceğiz' diyerek işin içinden sıyrılmaları bütün bu şeylerden gözlerini kapadıklarının bir göstergesi. Halkın eli kolu bağlı, cebinde beş kuruş para yok bu yüzden depreme hazırlanılmıyor. Peki biz de şunu soruyoruz, halktan topladığınız vergileri nerede kullandınız? DASK vergileri, ya da imar barışından topladığınız vergileri nereye kullandınız. Bize önce bunların cevabını versinler, ondan sonra çıkıp tekrar bizden kaynak istesinler. Özel iletişim vergileri nerede kullanıldığı belli değil. Sürekli artıyor. Özel iletişim vergileri, DASK poliçelerinden toplanan paralar, imar barışından toplanan paralar nerede? Bu paralar deprem hazırlanmak için kullanılacak mı? Risk azaltmak için kullanılacak mı? Kesinlikle bu tür reklamları da halka izletmemeleri gerekiyor. Yaşatılan korku ve panikle halkı çaresiz bırakmak kesinlikle doğru değil" dedi.
JEOFİZİK MÜHENDİSİ ŞAHAN: DASK İÇİN ÖDENEN PARALAR DEPREME HAZIRLIK İÇİN KULLANILMALI
TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Şahan da "DASK için ödenen paraların binalar yıkılmadan veya ağır hasar almadan tespit edilip, yeniden inşası için kullanılmasına yönelik düzenleme yapılması gerekmektedir" dedi.
"Afetlerle mücadelenin temeli, risklerin farkına varmak ve bu risklerin sebep olacağı zararları en aza indirmek için önlem almaktır. Afete yönelik hazırlıkların afetle karşı karşıya kalmadan önce tamamlanması gerekir" diyen Şahan şöye devam etti: "Yerel yönetimler ve belediyelerin deprem öncesi, sırası ve sonrası için sorumlulukları kapsamında yaptığı çalışmalar yanında bireylerin de afetlere hazırlık çalışmalarında önemli sorumlulukları vardır. Her vatandaş ve aile eğitim alarak, deprem öncesi, sırası ve sonrası için yapılması gerekenleri öğrenmeli, bireysel hazırlıklarını tamamlamalı ve çevresindeki insanları da bu hazırlıkları tamamlaması için bilgilendirmelidir.
Büyük depremlerde binalar zarar görebilir. Yıkılan binalar tabi ki affedilir değildir. Vatandaşlarımız deprem öncesi binalarının kontrollerini yaptırmalıdır. Evde devrilebilecek eşyalar sabitlenmeli, afet çantası hazırlanmalı, tatbikat yapılmalı ve deprem sonrasında neler yapılacağı planlanmalıdır."
Şahan, "Tabi ki yıkılmayıp, içindeki insanlar dışarı sağ çıkabilmiş, orta/ağır hasarlı binaların yenilenebilmesi için, vatandaşlarımızın haklarını korumaları açısından DASK yaptırılması önemli olacaktır. Fakat DASK için ödenen paraların binalar yıkılmadan veya ağır hasar almadan tespit edilip, yeniden inşası için kullanılmasına yönelik düzenleme yapılması gerekmektedir. Çünkü DASK yaptıran vatandaşlarımız depreme dayanıksız binalarda oturuyorlarsa sadece maddi kayba uğramayacaklardır. Can kaybı, sakatlık ve ağır yaralanma durumları ortaya çıkabilir. Bu durum toplumda kaosa, psikolojik sorunlara, umutsuzluğa ve devlete karşı güvensizliğe sebep olabilir. Devlet açısından enkazdan depremzede kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları zor ve oldukça maliyetli olacaktır. 1993–2003 yılları arasında çeşitli afet türlerinin ortaya çıkardığı risklerin en aza indirilmesi amacıyla, ABD'de Federal Acil Durum Yönetim Kurumu (FEMA) tarafından yapılan çalışma, afet öncesinde harcanan 1 Amerikan Doları’nın, afet sonrası 4 Amerikan Dolar’lık kaybı önleyebileceğini göstermektedir. 2021 yılında ev ve işyerlerinde kullanılan elektronik cihazlar, bilgisayarlar, tabletler, cep telefonları vb. pahalı cihazları düşündüğümüzde bu rakamların daha da arttığı tahmin edilebilir.
Reklamda bahsedildiği gibi ülkemizde veya dünyada her an 7 ve üzeri büyüklükte deprem meydana gelebilir. Bu nedenle halkımızın eğitilmesi ve riskli binaların dönüştürülmesi için yerel yönetimlerden ve devletimizden hızlı bir çözüm bekliyoruz." diye konuştu.