12 Mayıs 2021 10:46
/
Güncelleme: 12:46

Alparslan Türkeş Üniversitesi öğrencileri yalnız değildir!

Şimdilerde ATÜ öğrencileri bizim yaşadığımız sorunlarla karşı karşıyalar ve onlara eğitimde fırsat eşitliği taleplerinde sonuna kadar destek verdiğimizi ve yanlarında olduğumuzu belirtmek isterim.

Alparslan Türkeş Üniversitesi öğrencileri yalnız değildir!

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Çukurova Üniversitesi öğrencisi

Merhaba, ben Çukurova Üniversitesi Gazetecilik bölümü öğrencisiyim. Pandemi süreciyle birlikte eğitimde birçok zorlukla karşılaştık ve üniversite arkadaşlarımızla birlikte karşılaştığımız tüm zorluklara birlikte göğüs gerdik. Üniversitemizde sınavlarımız için getirilen kamera ve mikrofon zorunluluğuna karşı çıkmış ve tepki göstermiş öğrencilerden biriyim. Kararı öğrendiğimizde arkadaşlarımızla bu kararı sınıf gruplarında tartışmış ve neler yapabileceğimizi konuşmuştuk. Karara karşı tepkimizi sosyal medyadan dile getirip twitter’da hastag çalışmaları düzenleyip diğer üniversite arkadaşlarımıza ve yetkili mercilere sesimiz duyurmuş olduk. Kararı henüz geri çekmeseler de öğrencilerin aleyhine bir karar aldıklarını verdiğimiz mesajlarla anlatmaya çalıştık. Daha sonrasında arkadaşlarımızla rektörlük önünde bir basın açıklaması yapmaya karar verdik. Yazdığımız dilekçeleri basın açıklamamız biter bitmez rektörlüğe teslim ettik. Bu kararlı duruşumuz ve haklarımıza sahip çıkan tutarlı davranışlarımız sayesinde rektörlük eşit, bilimsel ve parasız eğitim isteğimize saygı gösterip kararını geri çekmişti. Şimdilerde ATÜ öğrencileri bizim yaşadığımız sorunlarla karşı karşıyalar ve onlara eğitimde fırsat eşitliği taleplerinde sonuna kadar destek verdiğimizi ve yanlarında olduğumuzu belirtmek isterim.  Aleyhlerinde olan hiçbir kararı kabul etmesinler ve haklarını aramaya, birlik ve dayanışma içerisinde kalarak, devam etsinler. Çukurova Üniversitesi öğrencilerinden Alparslan Türkeş Üniversitesi öğrencilerine selam gönderiyorum. Bilsinler ki yalnız değiller. Biz üniversiteli gençler olarak her üniversitede eşit, bilimsel ve parasız eğitim taleplerimizi dile getirmeye ve dayanışmamızı büyütmeye devam edeceğiz, ta ki tüm taleplerimiz gerçekleşene dek.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et