Soma Katliamı'nın 7. yılında "adalet" talebiyle açıklamalar yapıldı
Soma Katliamı'nın 7. yılı dolayısıyla yapılan açıklamalarda, Soma için adalet talep edildi.
Fotoğraf: Evrensel
Siyasi parti temsilcileri, sendikalar ve emek ve meslek örgütleri tarafından yapılan açıklamalrda Soma için adalet talep edildi.
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VELİ AĞBABA: SOMA 7 YILDIR ADALET ARIYOR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba soma katliamının yıl dönümü vesilesiyle bir mesaj yayımladı. CHP’li Ağbaba, mesajında “Soma’ya 7 yıldır adalet gelmediği gibi suçlular bir de neredeyse ödüllendirildi” dedi.
CHP’li Ağbaba’nın açıklamasında şunlar yer aldı:
“Denetimsizliğin ve ihmalkârlığın kol gezdiği maden ocakları için gerekli önlemler almak yerine ‘bu işin fıtratında var’ açıklaması ile katliamı normalleştirmek Türkiye’yi iş cinayetlerinin merkezi haline getirdi. Soma sadece bir işyeri katliamı olarak değil, aynı zamanda bir hukuk katliamı olarak da tarihe geçti. Başta Soma Katliamı örneğinde olmak üzere yaşanan katliamların ardından başlatılan hukuki süreçler de ne yazık ki gerçek sorumluların yargılanması ve açığa çıkarılması noktasında aciz kaldı.”
“Bir katliamı basit bir suça dönüştürmek için ellerinden geleni yaptılar. Facianın dosyasını inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2020 yılının ekim ayında verdiği kendi kararını 2021 Şubat ayında bozdu. 12. Ceza Dairesi üyelerinin değişmesinin ardından tutuklu kalan 4 sanık da tahliye edildi. 7 bin 500 yıl hapsi istenen madenin sahibi kurtarılmak istendi. Daha önce “olası kastla insan öldürme” suçundan ceza alan sanıklar "bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan yargılanıyorlar. Mahkeme, davayı 24 Mayıs 2021 Pazartesi gününe erteledi. 301 emekçi göz göre göre hayatını kaybetmiş, 7 yıldır suçluları cezalandırmayı bile becerememiş bir sistemden insan hayatına saygı beklenebilir mi?”
GIDA-İŞ: KAÇINCI YASLI BAYRAMDIR BU?
DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri Olcay Ozak imzasıyla yapılan açıklamada da, “7 yıldır adalet aranıyor. Madenci yakınına atılan tekme, ‘ölüm madenciliğin fıtratında var’ söylemi, 7 yıllık süreci özetliyor. Aradan geçen 7 yılda farklı iş kollarında onlarca Soma kadar iş cinayetleri yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. Soma yargılama sürecinde bilirkişi raporları, görgü tanıklarının ifadelerinden ortaya çıkan gerçek, bilerek ve isteyerek 301 madencinin katledildiğidir” ifadeleri kullanıldı.
“İşçi ailelerinin, çocuklarının, eşlerinin kaçıncı yaslı bayramıdır bu bayram?” diye sorulan açıklamanın devamında, “Hakimi değişen, avukatı tutuklanan, ölen madencilerin hesabını soranlara atılan tekmelerin sorumluları aynı sınıftandır! Soma davasına adil yargılama yapılarak sorumluların hakkettikleri cezayı almaları hem madenci aileleri açısından hem davayı takip edenler açısından adalet duygusunu yeniden güçlendirecektir. Ama unutulmasın, geç gelen adalet adalet değildir” denildi.
DİSK: SOMA’NIN HESABINI ER YA DA GEÇ SORACAĞIZ
DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve İSİG Daire Başkanı Seyit Aslan’ın Soma katliamının yıldönümüne ilişkin yaptığı açıklama, "301 madencinin yaşamı göçük altında kaldıktan sonra üstüne bir de hukukun göçüğü çöktü. Davayı, katliamın yaşandığı Soma’dan kaçıran, en tepede sorumluluğu bulunanları yargılama konusu yapmayan, maden patronu ve yöneticilerini 'olası kasıt' üzerinden değil; 'bilinçli taksir' ile 'cezalandırarak' adeta ödüllendiren yargı sistemi, sermayenin bu en vahşi 'hadi hadi üretim düzeni'nin sürmesini kollamıştır" denildi. DİSK, 24 Mayıs 2021 günü Akhisar’da devam edecek davaya sahip çıkmaya ve ailelerle dayanışmaya çağırdı.
"Soma katliamının ardından 'Artık hiçbir şey eksisi gibi olmayacak' diyenler, hiçbir şeyi değiştirmemiş ve her şey eskisi gibi devam etmiştir" ifadelerine yer verilen açıklama şöyle devam etti:
"6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nı çıkarmakla övünenler, onu nasıl işlevsiz hale getirdiğinden hiç söz etmezler. Ama sermaye temsilcileri, bu yasayı nasıl kendileri lehine değiştirdiklerini övünerek söylüyorlar. Övünüyorlar çünkü, hem maliyetlerden kaçınıyorlar hem de olası bir cinayet ya da katliam yaşandığında cezasız kalacaklarını çok iyi biliyorlar. Demokrasi isteyenlerin, basın özgürlüğüne sahip çıkanların, yaşamı savunanların, barış talep edenlerin, iktidarı eleştirenlerin hapishanelere doldurulduğu bir ülkede, 301 kişiyi göz göre göre ölüme yollayanların serbest olması, ülkenin hukuk düzeninin gömüldüğü karanlığı bize gösteriyor. En son, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2020 yılının ekim ayında verdiği kararını itiraz üzerine bozmasıyla, Soma katliamının davasında tutuklu Soma Kömür İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru, Müdür Yardımcısı İsmail Adalı ve İşletme Müdürü Akın Çelik 5 Şubat 2021’de tahliye edildiler. 301 işçi madenlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin umursanmadığı, vahşi sömürü sisteminin acımasızlığı sonucunda, olacağı bilinen bir katliam sonucu hayatını kaybetmiştir. Karşımızda insan hayatına karşı büyük bir tehdit haline gelmiş; hukuki, politik, ekonomik ve ahlaki olarak göçmüş bir düzen vardır. Bir kez daha vurguluyoruz, Soma katliamını unutmamak unutturmamak hepimizin görevidir. Soma’nın hesabını er ya da geç soracağız. Bu ülkede çalışırken ölmeyeceğimiz, insanca çalışacağımız, insanca yaşayacağımız güzel günleri yaratmak önümüzde kaçınılmaz bir görev olarak durmaktadır."
EMEK HAREKETİNDEN MÜHENDİS MİMAR VE ŞEHİR PLANCILARI: ÖLEN ÖLSÜN, ÇARKLAR DÖNSÜN, SÖMÜRÜ SÜRSÜN
Emek Hareketinden Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları da, ölümlerin sorumlusunun ‘Ölen ölsün, çarklar dönsün, sömürü sürsün’ sistemi olduğunu ifade ederek, “Soma iş cinayetinin yaşandığı 13 Mayıs 2014 tarihinden 2021 Mart ayı sonuna kadar İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre geçen yedi yıl içerisinde en az 13 299 iş cinayeti yaşanmıştır. Bu yedi yıl içerisinde alınmayan önlemler nedeniyle 45 kez Soma iş cinayeti yaşanmıştır. Bu cendereden çıkmanın yolu başta emek meslek örgütleri, demokrasi güçleri, aydın, akademisyen ve sanatçılar olarak ailelerin yanında 24 Mayıs 2021 tarihinde yapılacak olan Soma iş cinayeti duruşmasına destek vermek, katılım sağlamaktır. İş cinayetlerinin yaşanmaması için; güvenli, güvenceli çalışma yaşamı, insanca yaşanacak bir ücret ve günde 7 saati geçmemek üzere haftada 35 saatlik çalışma süresi için meslek odalarını ve emek örgütlerini birleşik bir mücadeleyi örgütlemeye çağırıyoruz” denildi. (HABER MERKEZİ)