Somalı aileler: Adaleti yerin altından çıkaracağız
301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma Katliamı'nın yedinci yıl dönümünde ailelerin adalet arayışları sürüyor.
Fotoğraf: Cem Öksüz/AA
Dilek OMAKLILAR
Manisa
Soma Katliamı’nın üzerinden 7 yıl geçti. Hiçbir tutuklu sanığın kalmadığı 7 yılda ne adalet arayışı bitti ne de acılar dindi... Aileler, katliamda yaşamını yitiren çocukları, eşleri, babaları, akrabaları için adalet talebiyle gittikleri mahkeme salonlarında davaya azalan ilgi nedeniyle kimi zaman kendilerini yalnız hissetseler de 7 yıl boyunca yaşadıklarını unutmadıklarını belirterek, “Adaleti yerin altından çıkaracağız” dedi.
13 Mayıs 2014 yılında Soma’da meydana gelen katliamda 301 madenci yaşamını yitirdi. Bir daha Somalar, Ermenekler yaşanmasın diye mücadele ettiklerini belirten aileler 24 Mayıs 2021’de görülecek dava için de katılım çağrısı yapıyor.
"BU ACIYI ANLATMAK ÇOK GÜÇ"
Soma Katliamı’nda yaşamını yitiren Uğur Çolak’ın babası ve Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak özlemini dile getiriyor: “Acıyı iliklerimize nakşedeli, battaniyeye sarılı bedenlerin birer nesne gibi madenden çıkarılışını izleyeli, evlatlarımızın, eşlerimizin, babalarımızın kokularına, seslerine, sohbetlerine hasret kalalı 7 yıl oldu. Yeni anı biriktirmenin eksikliğini hissetmek nedir anlatmak çok güç.”
Bu katliamın tarihe ‘Türkiye’nin en büyük maden faciası’ diye geçtiğini hatırlatan Çolak, “Biz aileler de çocuklarımız için adalet arayışına başladık. Ama hiç yere arşınladık Akhisar Mahkemesini. Mahkemede ardı ardına sıralanan ‘beraat, tahliye’ kelimelerini duymak nasıl bir hiçliktir, nasıl bir öfkedir anlatamayız” dedi.
"BU ÜLKE KOCA BİR MEZARLIĞA ÇEVRİLMEKTE"
Davada hiçbir tutuklu sanığın kalmadığını ve Yargıtayın üyelerinin değiştirilerek kendi kararını bozduğunu anımsatan Çolak, “Bu karar özü itibariyle iktidar ile sermaye birliğinin, işçilere karşı oluşunun bir sonucudur. Bu karar işçiler ölsün demektir. Bu karar iş cinayetinde patronların sorumlu olmayacağını varsa da sorumluluğunun küçük cezalarla kurtulacağının göstergesi olmuştur. Şimdi bizlere deniyor ki, ‘Soma kaderdir, Soma takdiriilahidir.’ Bizler de bir kez daha diyoruz ki Soma katliamdır. Bu ülke koca bir insan mezarlığına çevrilmektedir” diye konuştu.
"EVLERİMİZE DÖNMÜYORUZ"
Adaleti saraylardan beklemediklerini ifade eden Çolak, “Bizler, tek bir can için mücadele ederken 7 yıldır bu memlekette 13 binin üzerinde işçi yaşamını iş cinayetinde kaybetti. Alınmayan önlemler, daha fazla kâr, daha fazla iş cinayeti, daha fazla yıkılan evler... Evlerimize dönmüyoruz ki bu ülkede katillerin sırtı sıvazlanmasın. Evlerimize dönmüyoruz çünkü bu ülkenin adalete, hukuka olan inancı daha fazla sarsılmasın” dedi.
24 Mayıs’a ertelenen duruşmayı hatırlatan Çolak “Biz 301 canın aileleri olarak emekten yana olanları, adalet arayanları, artık yeter ölmek istemiyoruz diyenleri, kısacası evlerine dönmeyenleri davamıza sahip çıkmaya, bu mücadeleyi ortak kılmaya davet ediyoruz” diye çağrı yaptı.
"BİR TARAFTA ÖLÜM DİĞER TARAFTA İŞSİZLİK"
Soma Katliamı’nı yaşayan ve hâlâ bir madende çalışan bir işçi de “O günden bugüne Soma’da birçok başka şirket faaliyet yürütmeye başladı. Kazadan sonra binlerce işçi başka ocaklarda çalışmaya devam etti. Ömrümüz bu bizim. Kömüre doğduk, kömürle öleceğiz. Çok büyük bir işsizlik var. Genç nüfus çok. Okumuş öğretmen olmuş, ziraat mühendisi olmuş, bilgisayar teknikeri olmuş, torpil bulan madende işçi olarak işe başlamış. Bir tarafta ölüm korkusu öte yanda işsizlik. Tazminatlarımızı 7 yılın sonunda ancak aldık. Onu da çoğumuz eksik aldık. Giriş çıkış yapmış bazı yıllar işveren. Eksik ödediler. Ben henüz almadım. Dava açmıştım. Devam ediyor” dedi.
Yaşadıkları korku nedeniyle mahkemelere bile gidemediklerini ifade eden işçi, “Dedik ya işsizlik fena. Oralarda görülsek, şimdi çalıştığımız şirketler anında işten atıverir bizi. Bir tek tutuklu kalmadı. Dünyanın en büyük işçi katliamı yaşandı. Ortada suçlu yok. Aslında korkumuzu yenip davaya sahip çıkmamız lazım. Yoksa bizim kaderimiz değişecek gibi değil” diye konuştu.
"BU DAVAYA SAHİP ÇIKMAK TARİHSEL SORUMLULUĞUMUZ"
Soma davasının avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Sekreteri Nergis Tuba Aslan da 7 yıl boyunca yaşananları her defasında dile getirdiklerini ve bu davaya sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceklerini söyledi. Aslan, “7 yıl boyunca aileler her türlü zorlamaya, engele, baskıya karşı adalet için mücadeleye devam etti. Katliamın ilk günlerindeki kamuoyu baskısı ve ilgisi zaman geçtikçe azalıyor, bu anlamda toplumsal belleğimizi diri tutmak çok kıymetli. Her gün yeni bir acı, yeni katliam, olay gündemimizde, farkındayız ancak Soma davası vazgeçmememiz gereken konulardan biridir” dedi.
"İKTİDAR AYNI ANLAYIŞLA DEVAM EDİYOR"
Siyasal iktidarın davanın başından beri mahkemeye doğrudan ya da dolaylı olarak müdahalesini hatırlatan Aslan, “Sanık tarafının ve müdafilerin başından beri öz güvenli tavırları, aslında sırtlarını bir güce, devlet desteğine dayadıklarını gösteriyor. Yalnızca sanık, şirket patronları, çalışanları değil buna taşları döşeyen kamu kurumları, bakanlıklar, siyasal iktidar ve bunların temsilcileri de sorumludur. Siyasal iktidar, sermayenin elinin soğumaması için, şirket patronlarının aynı çarkla devam etmesi için dosya sanıklarını özellikle Can Gürkan’ı canhıraş şekilde korumaya devam ediyor” diye konuştu.
Yargının sınıfsal olarak sermayeye hizmet ettiğini ve buna göre inşa edildiğini dile getiren Aslan, “Bu Soma davasında iyice ayyuka çıkmış durumda. Mahkeme hızla karar vermek istiyor, bu dosyayı tozlu arşive kaldırmak istiyor. Ama bizler bütünlüklü bir mücadele yürütmenin kıymetini bilen bir yerden geliyoruz. Yargı kararı ne olursa olsun, yürütülen mücadelenin kendisi tarihsel olarak çok önemli. Asla umutsuzluğa düşmemeliyiz, yitirdiği canları için mücadeleden bir gün bile vazgeçmeyen ailelerin yanında olmalıyız. Sendikalar, demokratik kitle örgütleri, meslek örgütleri de orada olmalı. Bu tarihsel sorumluluğumuzdur” dedi.
"24 MAYIS’TA AKHİSAR’DA OLACAĞIZ"
Emek Partisi Soma İlçe Örgütü de katliamın yıl dönümünde yaptığı açıklamada, “Davanın gidişatı, plazalarında, duvarlarla çevrili özel güvenlikli sitelerinde korunaklı bir şekilde yaşayan yönetenlere ve patronlara cesaret verirken, işçiyi yerin altında gazdan ve dumandan ölmekle, yerin üstünde açlıktan ölmek seçenekleri arasına sıkıştırıyor. Buna izin vermemek için; Soma davasına sahip çıkalım. 24 Mayıs’ta bir kez daha, sorumlular cezalandırılsın diye Akhisar’da mahkeme önünde olacağız” dedi.