12 Mayıs 2021 12:22

Kovid-19'dan yaşamını yitirenlere negatif çıkıncaya kadar test mi yapılıyor?

Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, Kovid nedeniyle hastaneye yatırılan Muzaffer Alakuş'un ölüm belgesine "Bulaşıcı olmayan hastalık" yazılmasına tepki gösterdi.

Muzaffer Alakuş'un Kovid-19 test sonucu

Paylaş

Selahattin MENTEŞ
Uzman Dr. Adana Tabip Odası Başkanı 

Dünya ve ülkemiz maalesef Kovid-19 pandemisi ile uğraşmaya devam ediyor. Tüm dünyada 160 milyona varan hasta ve 3 milyon 300 bin ölüm gerçekleşmiş durumdadır. Türkiye 5 milyonu geçen toplam hasta sayısı ile ABD, Hindistan, Brezilya ve Fransa’nın ardından dünyada en fazla vaka görülen 5. ülke konumunda. Ülkemiz toplam ölüm sayılarında dünyada 19. sırada. 

"BAŞARI DİYE SUNULAN SAYILAR"

Ülkemizdeki resmi ölüm sayılarına baktığımızda diğer ülkelere göre kısmen az olmasının bir başarı gibi görülmesine neden gibi görünmektedir. Bu ölüm oranlarındaki azlık acaba tedavi olarak dünyadan daha iyi ne yapıyoruz ya da uyguladığımız farklı ne var gibi soruları aklımıza getiriyor. Kendi başımızdan geçen olayları gördüğümüzde ise bu başarının rakamlarla oynamak ve istatistik bilimi ile dalga geçmekten başka bir şey olmadığını görüyoruz. TTB ve tabip odalarının tüm verileri dürüstlükle açıklayınız çağrıları yapmasına karşın pandemiyi yönettiği söylenenler bildiklerini okumaya devam etmektedirler. Anlaşılıyor ki verilen sayılar gerçeğin çok altındadır. 

"3 HASTANE DEĞİŞTİRDİ"

Sevgili bacanağım, devlet memurluğundan emekli olmuş, ömrünü bu ülke ve insanların iyiliği için adamış bir insandı. 71 yaşındaydı ve her iki aşısını da yaptırdıktan sonra kalabalıklardan uzak olsun diye yaylaya erken göçmüş idi. Bağ bahçe işleri ile uğraşıp pandemi koşullarında kalabalıklardan uzak kalarak yaşamaktı amacı. Olmadı. Maalesef orada kaptı hastalığı ve bulgular vermeye başladı. Hemen 22 Nisan günü Niğde Eğitim Araştırma Hastanesine başvurdu. Oksijen satürasyonları sınırda ve biraz nefes darlığı vardı. Test yapıldı ve pozitif çıktı. Aşıları yapılmıştı ve hafif geçireceğini umut ediyorduk. Her şeye rağmen ek hastalıkları olması nedeniyle yatırıldı. Yatırıldı ama nereye Bor ilçesindeki hastaneye. Çünkü böyle hastalar için oradaki hastanelerde yer ayrılmıştı ve ambulans ile nakledildi. 

Bor ilçesindeki hastanede tedavisine rağmen oksijen satürasyonlarında ve nefes darlığında yeterince düzelme olmayınca solunum desteği gerekebilir diye bu kez 5 gün sonra 27 Nisan tarihinde tekrar Niğde’ye ambulans ile nakledildi. Orada birinci basamak yoğun bakıma alındı. Hastamızın oraya geldikten sonra beyne pıhtı atması üzerine bu kez de üçüncü basamak yoğun bakıma aynı gün transferi sağlandı.

ÖLÜM BELGESİYLE İKİNCİ ŞOKU YAŞADIK

Tedaviler devam eder iken hastamızın durumunun kötüye gitmesi üzerine 5 Mayıs tarihinde hastanın beyin ölümüne gitmeye başladığı ve her an kaybedilebileceği bilgisine ulaştık. 6 Mayıs’ta beyin ölümü olduğu söylendi ve 7 Mayıs’ta tıbbi olarak beyin ölümü kabul edildi. 8 Mayıs sabah 07.30’da hastamızın öldüğü söylenerek resmi ölüm belgesi düzenlendi.

Tüm aile olarak büyük acı yaşadık. Çok sevdiğimiz Muzaffer abimizi kaybetmiştik. Sokağa çıkma kısıtlaması bir yana Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış aile bireyleri cenazeye az sayıda insanla bile katılamayacak olmak da herkesi derinden üzdü. Pandemi koşullarıydı ve bunları kabul etmeliydik.

Elimize geçen ölüm belgesi ile tüm aile ikinci bir şok daha yaşadık. Kovid nedeniyle yatırdığımız hastamızın ölüm nedeni olarak ‘Bulaşıcı olmayan hastalık (doğal ölüm)’ yazıyordu. Kovid olarak yatırdık ama devletimiz ölümünü doğal bulmuştu. Nasıl böyle bir şey olur diye araştırdığımızda ise hastamızın entübe, hatta beyin ölümü dendiği 5 ve 6 Mayıs’ta Kovid testinin negatif çıktığını gördük. Evinde hastalığı geçirenlere izolasyon sonrası test yapmayan devletimiz hastamıza ne için olduğunu bilemediğimiz iki defa test yapmıştı. Bu sonuçlar tedaviyi nasıl etkileyecekti; hastanın tedavisine katkısı neydi? Yoksa pozitif çıkan herkese negatife dönene kadar test yapın emri mi gelmişti? Biz çözemedik. 

KOVID SERVİSİ İLÇEDE, YOĞUN BAKIMI İLDE

Biz bu hastaların kıpırdatılmaması gerekirken servisin ilçede yoğun bakımın neden ilde olduğunu da anlayamadık. Bizler resmi izinle Mersin’den ve Adana’dan Niğde’ye cenazeye gelenlerin geliş ve gidişlerinde bir görevli tarafından nereye gidiyorsunuz diye sorulmamasını da anlayamadık. Bu nasıl tam kapanma onu da anlayamadık.

Sevgili abimiz, canımız 70 yıllık ömründe bu ülke için çalıştı ve üretti. Bilerek hiçbir canlıyı bile incitmedi. Gel gör ki bakanlık verilerinde bir rakam bile olmadı. Nur içinde yat can abim. Bugünlerin de geçtiğini; ülkeme liyakatin ve güzelliklerin geldiğini umarım bulunduğun yerden göreceksin. Hoşça kal güzel abim. Hoşça kal.

ÖNCEKİ HABER

DSÖ'nün rolünü incelemek üzere kurulan bağımsız panel: Salgın engellenebilirdi

SONRAKİ HABER

Orkestra sanatçıları Kovid-19 aşısı olmadan çalışmaya zorlanıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa