Evrensel için yeni bir dönem
Reklamları Kapat
13 Mayıs 2021 00:48

Ataması yapılmayan öğretmenler kadro talep ediyor

Türkiye’de MEB’in resmi rakamlarına göre 460 bin atanmayan öğretmen var. Atanmadığı için kendisini çaresiz hissedip intihar edenlerin olduğunu belirten öğretmenler kadro talep ediyor.

Ataması yapılmayan öğretmenler kadro talep ediyor

Fotoğraf: Evrensel

Ramis SAĞLAM
İzmir

Kamuda atanmayı bekleyen birçok meslek grubu bulunuyor. Bunların içinde ise ilk sırada öğretmenler yer alıyor. MEB’in resmi rakamlarına göre Türkiye’de 150 bin öğretmen açığı bulunurken, 460 bin ise atanmayan öğretmen var. Ancak Eğitim Sen’e göre tespit edilemeyenlerle birlikte atanmayan öğretmen sayısının 700 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Atanmayan öğretmenler sorununu Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Başkanı Şuğayip Vayiç ve atanmayan öğretmenlerle konuştuk.

‘YA BAŞKA BİR İŞ YA DA ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK YAPIYORUZ’

Ataması yapılmayan öğretmen Esra Işıldak

Fotoğraf: Esra Işıldak'ın kişisel arşivi

Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden 2014 yılında mezun olan Esra Işıldak, aynı yıl İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde Aile Danışmanlığı, 2015 yılında Ege Üniversitesinde Pedagojik Formasyon eğitimi de almış. Yedi yıldır atama beklediğini belirten Işıldak, 5 yıldır farklı bir alanda ücretli öğretmenlik yapıyor. Bölümlerine ayrılan kontenjan sayısının az olması nedeniyle atanmamış. KPSS’ye hazırlık sürecinin uzun ve yorucu olduğunu, bir de ekonomik boyutu olduğunu belirten Işıldak, ‘Bu yıl atanırsın herhalde bilmem ne kadar öğretmen alınıyor’ gibi sözlerin kendilerini daha çok yorduğunu anlattı.

Işıldak, “Çevrenizdeki kişilere göre atanmadıysanız ‘Başarısız bir öğretmensiniz.’ Her geçen yıl içinizdeki umudu biraz daha kaybediyorsunuz. Kendinizi başarısız, değersiz, mesleğini icra edecek yeterliliğe sahip olmayan biri olarak görüyor, bunalıyor ve depresyona giriyorsunuz” dedi. Bu çaresizlik sürecinde maalesef bazı meslektaşlarının özlemini çektikleri mesleklerini 1 gün bile yapamadan intihar ettiklerini belirten Işıldak, “Kaybolan umutlar, hayaller ve bir hayat daha son buluyor. Sonuç olarak kimimiz mesleğimizi yapmaktan vazgeçmek zorunda kalıp başka bir işe giriyor ya da öğretmenlik mesleğini 1 gün bile icra edebilmek için ücretli öğretmenlik yapmaya başlıyor” diye konuştu.

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK VE İŞ KAYGISI

Ataması yapılmayan öğretmen Gülcan Akar

Fotoğraf: Gülcan Akar'ın kişisel arşivi

Sosyoloji bölümünden 2016 yılında mezun olan Gülcan Akar da pedagojik formasyonu aldığından beri son dört yıldır atama için KPSS’ye giriyor. Geçimini ise ücretli yani “Ek ders karşılığı öğretmen” olarak sağlıyor. Kadrolu öğretmenlerle aynı işi yapıyor olmasına rağmen maaşlarının yarısından azını alıyor. Ücretli öğretmen olarak görevlendirme almak için bile bayağı uğraş gerektiğini belirten Akar, “Her eylül ayında okul idaresinin isim listesine girmek lazım, malum iktidar partisinin listesinde olmak gerekiyor. Ücretli öğretmen olduğunuz her gittiğimiz okulda biliniyor. Bu durum veliler açısından da ön yargı oluşmasına neden oluyor. Okul idaresi de ‘Bunu beğenmediyseniz yenisini getirtiriz’ diyerek aba altından sopa gösteriyorlar” dedi.

‘ATAMADA ÜMİDİMİZ YOK’

Ataması yapılmayan öğretmen Mert Keleş

Fotoğraf: Mert Keleş'in kişisel arşivi

Ege Üniversitesi Konservatuvar Bölümünden 2016 yılında mezun olan Mert Keleş ise atanmayan öğretmenlerden. Keleş, “Özel okullarda çalıştım. Halk eğitim merkezlerinde usta öğretici olarak geçimimi sağlıyorum. Atama zaten bildiğiniz gibi sözleşmeli kadro diye bir şey yok. Onun da atama önceliği İlahiyat fakültelerine veriliyor. KPSS sınavının yetmediği mülakat da yapılanların ortada olduğu bu dönemde zaten ne yazık ki çok da ümidimiz yok” dedi.  

‘KAYNAKLAR CEMAATLER YERİNE ÖĞRETMEN ATAMALARINA AYRILMALI’

MEB’in sürekli olarak “Bütçe olanaklarını, yetersizliğini” gerekçe göstermesi önceliğin ve tercihin öğrencilerden, eğitim emekçilerinden yana olmadığının temel göstergesi, kanıtı olduğunu söyleyen Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, “109 bin 616 norm açığı ve 69 bin 326 ücretli öğretmenin olduğu gerçekliği üzerinden değerlendirdiğimizde öğretmen ihtiyacı her süreçten daha fazla artmıştır” dedi.

Öğrencilerin kamusal eğitim hakkının, eğitimin ve atama bekleyen öğretmenlerin gereksinimleri dikkate alınarak öğretmen atamalarının gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Vardal, “Söz konusu olan öğrencilerimizin kamusal eğitim hakkı, eğitim emekçilerinin hakları ve ortak geleceğimiz iken sermayeye, özel okullara, dini yapılara, cemaatlere aktarılan kaynakların öğretmen atamalarına ayrılamaması siyasi iktidarın ideolojik tercihidir. Öğretmen alım şekli aynı zamanda yaşadığımız dönemin ruhunu da yansıtmaktadır” diye ekledi.

Öğretmenlerin merkezi bir sınava tabii tutularak, KPSS puanı ile alınmasına yönelik yıllardır itiraz ettiklerini belirten Vardal, şu an öğretmenlerin mülakat ile alınması, arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasına tabii tutulmaları ve 2016’da KHK ile getirilen sözleşmeli öğretmenlik uygulaması kimin öğretmen olacağına ve öğretmen olarak mesleğine devam edebileceğine siyasi iktidarın karar verdiği bir uygulama haline dönüştürüldüğünü söyledi.

ATANMAYI BEKLEYEN ÖĞRETMEN SAYISI 700 BİN CİVARINDADIR’

Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Başkanı Şuğayip Vayiç

Fotoğraf: Şuğayip Vayiç'in kişisel arşivi

Resmi rakamlara göre ocak 2021 itibariyle Türkiye’de 150 bin öğretmen açığı bulunduğunu söyleyen Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Başkanı Şuğayip Vayiç ise, “Buna karşın 450 binin üzerinde atanmayan öğretmen bulunuyor. Bu sayıya her yıl atananlar hariç 25 bin öğretmen daha dahil olup işsiz kalarak atanmayı beklemeye başlamaktadır. Ancak gerçek rakamlar resmi makamları yalanlar nitelikte gözükmektedir. Sendikamız Eğitim Sen’in saha araştırmaları ve atanmayan öğretmenlerin açıklamalarına bakılırsa atanmayı bekleyen öğretmen sayısı 700 bin civarındadır. Öğretmen açığı ise 300 binin üzerindedir” dedi.

Bu sayıların, aslında bizzat Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk tarafından da teyit edildiğini söyleyen Vayiç, şubat 2021’de ataması yapılacağı açıklanan 20 bin öğretmen ataması hakkında konuşurken satır aralarında verdiği sayılarla doğrulandığını ifade etti.

Bakan Selçuk, atanmayı bekleyen 450 bin öğretmenin MEB’in ihtiyacına göre atamaları yapılsa bile 150 bin öğretmenin yine de açıkta kalacağını ifade ederken aslında öğretmen açığının 300 bin olduğunu da itiraf etmiş oldu. Yaşamlarını idame edebilmek için özel okullarda asgari ücretin altında neredeyse karın tokluğunda çalışmak zorunda kalan öğretmenlere de değinen Vayiç, “MEB’e bağlı okullarda ek ders ücreti karşılığı ücretli öğretmen olarak görev almak zorunda kalanlar kendilerini bir nebze belki şanslı hissedebiliyor olabilirler. Ancak günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmek için anne babasının eline bakan, ailesiyle sorunlar yaşayan, sağlık problemleriyle boğuşan ve hatta intiharı düşünecek kadar sorunlarla boğuşan, şu anda ne yapacağını bilmeyen ve umudunu kaybetmiş maalesef ki çok sayıda atanmayan öğretmen arkadaşlarımız var” diye konuştu.

Evrensel'i Takip Et