14 Mayıs 2021 23:15

Şili halkı yeni anayasayı hazırlayacak meclis için sandığa gidiyor

Şilililer bugün ve yarın, darbe anayasası yerine yeni anayasayı hazırlayacak olan 155 sandalyeli meclisi seçecek.

Fotoğraf: Deniz Bozkurt

Paylaş

Deniz BOZKURT
Valparaiso

Referandumla darbe anayasasını değiştirme kararı alan Şili halkı, pazar günü yeni anayasa taslağını hazırlayacak olan ve “anayasal konvonsiyon” olarak adlandırılan meclisi seçmek üzere sandığa gidiyor.

Koronavirüs salgınının patlak vermesinden kısa bir süre önce ekim 2019’da Latin Amerika ülkesi Şili’de başlayan sosyal patlama sonucu gelinen noktalardan belki de en önemlisi, anayasa değişikliği referandumuydu. Nisan 2020’de yapılması planlanan ancak salgın nedeni ile 25 Ekim 2020 tarihinde gerçekleştirilen referandumda Şilililerin ezici bir çoğunluğu -yaklaşık yüzde 80’i- halk oylamasıyla seçilecek bir organ tarafından hazırlanan yeni bir anayasa lehine oy kullandı.

YOĞUN SEÇİM MARATONU

Referandum süreci ile benzer bir akıbeti yaşayan 155 sandalyeli anayasa konvansiyonu seçimi nisan 2021’deki ertelemeden sonra nihayet 15-16 Mayıs’ta gerçekleşiyor. Yine aynı tarihlerde belediye başkanlığı ve bölgesel valilik seçimleri de eş zamanlı olarak yapılacak. Bunun hemen ertesinde temmuz ayında ulusal ön seçimler olacak ve nihayetinde Şili’nin 2022-2026 dönemi devlet başkanlığı seçimi 21 Kasım 2021’de; senatör, milletvekili ve bölge meclis üyeleri seçimleriyle bağlantılı olarak yapılacak. Seçimler ikinci tura kalırsa bu kez 19 Aralık 2021’de son olarak yeniden sandığa gidilecek.

Pandemi sürecinin yarattığı olumsuzluklar ve zorluklar, böylesine yoğun ve önemli bir seçim trafiğinin akışını da ister istemez güçleştiriyor. Bu seçimlerden belki de en önemlisi ve diğer seçimlerin işlevselliğini de etkileyebilecek olanı ise anayasa meclisinin seçimi. Yapılacak oylama ile “anayasa konvansiyonu” adı verilen meclisin üyeleri doğrudan halk tarafından belirlenecek. 155 üyeden 138’i üç ila sekiz sandalye arasında Şili’nin 28 farklı seçim bölgesinde seçilecek. Toplanan oyların Türkiye’de de uygulanmakta olan D’Hondt yöntemi ile herhangi bir baraj konulmadan gerçekleştirilecek sayımına göre 138 üye belirlenmiş olacak.

YERLİ HALKLAR İÇİN ÖZEL KOTA

Geriye kalan 17 üye ise ülke çapındaki oylamaya göre Şili’nin 10 farklı yerli halkından (Mapuche ve Aymara gibi) seçilecek. Bu aynı zamanda yerli halkların çevre sorunlarıyla ilgili haklarını da savunabilmeleri açısından oldukça önemli bir nokta teşkil ediyor. Çünkü bu topluluklara ait birçok bölge, iklim değişikliği, madencilik ve ormancılık endüstrileri gibi etkenlerden ötürü ciddi bir doğal kaynak sorunu yaşıyor.

Ancak diğer taraftan, Şili’de mevcut sistemi ve gücü elinde bulunduran elitist ve muhafazakar kesimin yerli halkların anayasal düzeyde temsiline karşı çıkmak için çaba gösterdiğini de unutmamak lazım.  Öyle ki, bu anayasa değişikliğinin Şili’yi “yeni bir Venezuela” yapmak için boş bir sayfa olacağını ileri sürüyorlar.

CİNSİYET EŞİTLİĞİ ÖNLEMİ

Anayasa konvansiyonu üyeleri seçimi ilk kez gerçekleştirileceği için oldukça yeniliklerle dolu. Gerekli koşulları sağlayan ve 18 yaşını dolduran her Şililinin başvurabileceği bu görev için yaklaşık 1400 aday çıktı. Adayların yüzde 80’i ilk kez böyle bir göreve aday ve neredeyse yarısı 40 yaşından küçük.

Belirlenen kurallara göre, adaylık listelerinin başında kadınlar olmalı ve cinsiyet değişimine göre liste sıralanmalı (kadın-erkek-kadın-erkek gibi). Ayrıca sonuçlarda da cinsiyet eşitliği aranacak. Örneğin, dört sandalyesi bulunan belli bir bölgede dört erkek aday seçilirse, en az oy alan iki erkek kendi listelerinde en yüksek oy toplamına sahip iki kadın lehine pozisyonlarını kaybedecek. Bir parti veya seçim paktının listesinde de ayrıca en az yüzde 5 oranında engelli vatandaşların da olması zorunlu. 

Bu tür yeniliklere ve eşitlik arayışına karşın, diğer taraftan, herhangi bir parti-siyasi ilişkisi veya mali kaynakları olmayanların sürece katılımları zorlaşmış durumda. Bunun en büyük nedenlerinden biri pandeminin ve yer yer devam eden karantina uygulamalarının getirdiği zorluklar.

Pandemi nedeniyle zaten oldukça ağır bir bürokrasinin işlediği Şili’de birçok idari prosedür iyice yavaşladı veya işleyemez hale geldi. Bunları düşündüğümüz zaman herhangi bir mevcut siyasi güçle ilişkisi olmayan ve finansal olarak yeterli desteği sağlayamayan vatandaşların bu sürece aday olarak demokratik katılımının yüzde yüz gerçekleşemeyeceğini tahmin etmek hiç de zor değil.

SEÇİLECEK MECLİSİN ÇALIŞMALARI

Seçimlerden sonra “anayasa konvansiyonu” yeni bir anayasa taslağı hazırlamak için 2021 ortasından 2022 ortasına kadar çalışacak. Yapılacak ilk oturumda, üyelerin salt çoğunluğu ile bir başkan, başkan yardımcısı ve sekreter seçilecek.

Konvansiyonu, yeni anayasa için oluşturulan kurucu metnin normlarını üyeler arasında oylamaya sunup üçte ikilik oy çoğunluğuna ulaşmak zorundadır. Anayasa konvansiyonunun, Şili Cumhuriyeti’nin karakterine, demokratik rejimine, nihai ve uygulanabilir yargı kararlarına ve Şili tarafından onaylanmış ve yürürlükte olan uluslararası anlaşmalara müdahale hakkı bulunmuyor.

En nihayetinde anayasa taslağı tamamlandığında ise Şilililer yeni bir referandum için 2022 yılında tekrar sandık başına gidecek ve anayasa konvansiyonu tarafından önerilen yeni anayasa metnini onaylayıp onaylamadıklarını oylayacaklar. Bu referandumda ret sonucu çıkarsa mevcut 1980 Anayasası yürürlükte kalacak.

BELİRLEYİCİ OLAN ŞİLİ HALKININ KARARLILIĞI OLACAK

Ekim 2019 olaylarıyla başlayan toplumsal değişim süreci pandemi etkisi ile yavaşlamış olsa da Şilililer için anayasa konvansiyonu, sivil toplumda yıllardır devam eden ve 2019 olaylarında iyice derinleşen sosyal krizi şekillendiren konularda tüm toplumu eş zamanlı olarak bu müzakereye dahil etme kapasitesi olan önemli bir araç konumunda.

Ancak, anayasa konvansiyonunun çalışmaları sona erdiğinde ve yeni anayasa tam olarak meşrulaştırıldığında, Şili halkı için bunun gerçek bir kazanım olması yeni anayasanın doğru ve tam olarak uygulanmasına, vatandaşların ve kurumların eş zamanlı olarak ortaya çıkabilecek yeni siyasi, sosyal, kültürel ve çevresel düzenleme biçimleriyle olan etkileşimlerine ve de kurumların halkların egemen iradesini temsil etme gücüne olan bağlılığına göre belirlenecektir.

Sonuç olarak, sürecin kendisinin uzun ve zorlu olması, devlet başkanlığı seçiminin de bu yıl içinde olması ve de pandemi etkisinin hâlâ devam ediyor olması nedeniyle Şilililer oldukça önemli ve zor bir sınavdan geçecek.

Anayasa değişikliği süreci, ne bütün sorunları birden ortadan kaldırıp hedeflenen demokratik hak ve talepleri kazandıracak potansiyele sahip ne de “yeni bir Venezuela” yaratmaya. Bu sürecin gidişatını asıl belirleyecek olan Şili halkının 2019 olaylarında derinleşen sosyoekonomik kriz ve toplumsal dönüşüm ile edindikleri tecrübeyi siyasi ve anayasal süreçlere ne kadar etkin bir şekilde aktarabildikleri ve daha da önemlisi bu aktarımın sonraki süreçlerdeki işlevselliğini ne derece kontrol edebildikleri olacak.

ÖNCEKİ HABER

Smyrna'dan İzmir'e Kentin Gündemi | Pandemi sürecinde kültür sanat

SONRAKİ HABER

Trenler, "tam kapanma" öncesindeki sefer saatlerinde hizmet verecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa