İtalya limanlarında bir bıyıklı dolaşıyor
"İtalyan Liman işçilerinin mevcut hafızasının önemli dönüm noktalarından birisi ise Cezayir Bağımsızlık Savaşı sırasında aldıkları tutumdur.”
Fotoğraf: Pixabay
Ayhan AYDOĞAN
İtalyalı liman işçileri, İsrail’e silah sevkiyatı için Livorno Limanına gelen “Asiatic Island” adlı gemiyi yüklemeyi reddetti. “Livorno Limanı, Filistin halkına yönelik katliamın suç ortağı değil” diye açıklama yapan İtalyan liman işçileri için ezilen ulusların yanında saf tutma hali ilk değil.
İtalyan liman işçileri 2019 yılında da Suudi Arabistan’ın Yemen’de kullanması için Avrupa’dan silah taşıyan bir Suudi gemisine yükleme yapmaz ve geminin Cenova’daki limandan ayrılması talebiyle greve gider. “Yaptığımızın, bir halkın her gün öldürüldüğü büyük bir probleme küçük bir katkı olduğunu biliyoruz ve bu katkıyı az çok demeden elimizden geldiğince büyüteceğiz” diyen liman işçileri, grev sırasında dağıttıkları bildiriyi “Limanımız silahlara kapalı ama göçmenlere açıktır” diye bitirir. Başka coğrafyalardaki ezilen ulusların durumuna dair sadece açıklama yapmakla yetinmeyip, bu savaşların kendi ülkelerine gelen göçmenlerin de sebebi olduğunu ve işçi sınıfının buna sadece söyleyerek değil eyleyerek de karşı durmasını gösterir İtalyan liman işçileri.
İtalyan Liman işçilerinin mevcut hafızasının önemli dönüm noktalarından birisi ise Cezayir Bağımsızlık Savaşı sırasında aldıkları tutumdur. 1955 yılında, Cezayir halkı Fransa’ya karşı bağımsızlık savaşı verirken, İtalya’dan silah yardımı ister. O sırada liman işçileri grevde olduğu için silah sevkiyatı yapılamayacak duruma gelir. Grevdeki liman işçileri İtalyan Komünist Partisiyle organik bağı olan L’ Unita gazetesi üzerinden Cezayirli FLN örgütüne şöyle bir mektup yollar: “Yoldaşlar şu anda vermeniz gereken bir bağımsızlık mücadelesini, Fransız emperyalizmine karşı veriyorsunuz, İtalyalı liman işçileri olarak her zaman yanınızda olduğumuzu bilin. Ama yardım istediğiniz İtalya’nın da aynı şekilde emperyalist olduğunu ve sizi sömürgeleştirmek istediğini unutmayın, ilişkinizi bunun farkında olarak kurduğunuzu biliyor, bu silahlar olmadan mücadelenizi büyütemeyeceğinizi düşündüğümüz için, grevimizi geçici olarak durduruyor ve silah sevkiyatını olabildiğince çabuk bir şekilde size ulaştırmak için yola çıkıyoruz.” Martin Clark “1871’den Bugüne Modern İtalya” kitabında bu sevkiyat kararlaştırılırken yapılan tartışmaları işçilerin dilinden aktarıyor. İleri işçilerden birisi durumu şu şekilde özetliyor: “1943 senesindeki FIAT grevlerinde ben de Torino’daki fabrikadaydım. Duvarlara ‘Bıyıklı Geliyor’ ‘Baffone Viene’ yazmıştık. Liman hangarlarının duvarlarındaysa ‘Bıyıklı Burada’ yazıyor. Biz ulusal sorunu ondan öğrendik. Cezayir halkının yanında olmaktan yana aklımızda bir soru işareti yoktu ama tüm tartışmalar ‘Bir emperyalist ülkeyle savaşırken başka bir emperyalist ülkeden yardım istenebilir mi’ üzerine yoğunlaşıyordu. Bizim işçiler arasında o zamanlar bunun cevabı çok net değildi. Tartışmalarda işçilerden biri ‘Bu grevi kırmak için polisle iş birliği yapanlar var bunlara iş birlikçi diyoruz, benim evime hırsız girdi. Ben de polise haber verdim. Onlar da polisle ilişki kurdu, ben de. Şimdi ben iş birlikçi mi oluyorum? Başındaki yakın bir beladan kurtulmak için polisle kurulan ilişkiyle, grev kırmak için kurulan ilişki aynı mıdır? Bence emperyalist ülkelerle her teması aynı kefeye koymamalıyız. Cezayirli yoldaşlar başlarındaki belayla savaşmak için böyle bir şeye mecbur kaldılarsa buna destek vermek zorundayız’ gibi bir şeyler anlattı. Benzer toplantılarda farkı örnekler de vardı ama ‘Bu silahları neden Cezayir’e götürmemiz lazım’ konusunda beni en çok bu arkadaşın örneği aydınlatmıştı. Bir ‘Bıyıklı’ değildi ama çok aklıma yatmıştı söyledikleri.”
İtalyan liman işçilerinin ulusal sorunlara karşı aldıkları tavır, bunu sadece uzakların sorunu olarak görmeyip kendi devletlerini de bu suça ortak etmeleri ve demokratik sorunlarla sınıf mücadelesini aynı kavgada eritebilmelerinin tarihsel süreci özetle bu şekilde. Fazlaca ipucu olduğu için sürpriz biraz bozuldu ama İtalyan liman işçilerinin ‘Bıyıklı’ dedikleri kişi Joseph Stalin.
