18 Mayıs 2021 15:47

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Başkavak: Tarımda desteğin adı var kendi yok

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, "Kuraklık nedeniyle zarar gören çiftçilerin borçları ertelenecek" açıklamasını değerlendirdi.

Fotoğraf: İsa Örken

Paylaş

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı buğday ve çay alım fiyatlarına ilişkin yaptığı açıklamayı değerlendirdi. Başkavak, “17 günlük kapanma boyunca defalarca farklı konularda konuşmasına rağmen Çukurova’da buğday, Karadeniz’de çay hasadı başladığı gün açıklamasının tek sebebi var: O da propaganda edildiği gibi, ‘Çiftçi hasada başlarken ürün fiyatını bilmesi’ değil, aksine açıklanan buğday ve çay alım fiyatlarının yetersiz olduğu bilindiğinden kalabalığa getirme çabasıdır” dedi.

Erdoğan’ın, “Kuraklıktan zarar gördüğü belirlenen çiftçilerin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçları ertelenecek” dediğini hatırlatan Başkavak şu ifadeleri kullandı:

“Kuraklıktan zarar gören çiftçilerin borçları ertelenecek ama borç faizleri ne olacak belirsizdir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere İç Anadolu ve Ege Bölgesi’nin bir kısmı olmak üzere 22 ilde çiftçiler kuraklıktan zarar gördüler. Eğer ayrıca bir destek verilmez ise köylünün, önümüzdeki yıl üretime devam edebilme olanağı bile yoktur. O nedenle sadece borçların ertelenmesi değil, kuraklıktan zarar gören çiftçilere girdi desteği sağlanmalıdır ki, tarım üretimine devam edebilsinler.”

Tarım kredi kooperatifi mağduru köylülerin “Çiftçi borçları ertelensin” talebinin yine yok sayıldığını kaydeden Başkavak, “Banka ve kooperatif farketmez, çiftçi borçları faizsiz ertelenerek yıllık ödeme planıyla 5 taksite bölünmelidir” dedi.

BUĞDAY FİYATI PİYASA ALTI

Çukurova’da buğday hasadının başladığını belirten Başkavak, “Piyasada 2.2 TL’den buğday alınırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2.25 TL’den Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) buğday alacağını açıklaması, buğday üreticisi köylüleri piyasanın insafına bırakmak demektir. Kuraklık nedeniyle ülke buğday üretiminin 2 milyon ton azalacağını bilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı buğday alım fiyatı, aynı zamanda tavan fiyat işlevi görecektir. Böylece önümüzdeki günlerde buğday fiyatı daha da aşağılara düşecektir. TMO’da randevulu alım yaptığından pek çok köylü yine tüccarın dayattığı fiyata mecbur kalacaktır. Geçtiğimiz yıl, köylü buğdayını TMO’ya 1.65 TL’ye satarken, ithal buğdaya 2.65 TL ödenmiştir. Her seferinde, ülkede serbest piyasa var diyerek daima sermayenin çıkarlarını koruyan Erdoğan iktidarı, açıkladığı fiyatla yine köylüyü piyasanın ve ithalatçıların insafına bırakmıştır” dedi.

ÇAYDA ŞİRKETLER SEVİNECEK

Başkavak, gübre fiyatı başta olmak üzere girdilerin yüzde 30’dan fazla arttığı çay üretimine ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu: “Çay toplama yevmiyelerinin 220-300 TL arası olduğu günümüzde çay üreticisi en az 4.5 TL fiyat beklerken açıklanan 4 TL oldu. Bu fiyatın, çay üreticisine müjde olmasına imkan yoktur. Özel çay şirketlerinin ÇAYKUR’dan daha düşük fiyata çay aldığı düşünüldüğünde yine Karadenizli çay üreticisi üzülürken, çay şirketleri sevinecektir. 2016 yılından bu yana geçen 6 yılda Erdoğan’ın maaşı dahil her şey artarken, çay desteklemesinin kg başına 13 kuruş olması da ayrı bir sorundur.”

"ERDOĞAN TEKELLERİN KÂRINI ÖNCELİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Destek bizden üretmek sizden, bir karış toprağı boş bırakmayın” sözlerinin de hem anlamsız hem de samimi olmadığını kaydeden Başkavak şöyle konuştu: “Çünkü; ortada bir destek olmadığı gibi tarım alanlarını enerji, sanayi ve maden şirketlerinin talanına açan yine kendisidir. Tarım alanlarını, tarım dışı kullanıma ve betonlaşmaya açan yine kendisidir. Uyguladığı politikalarla köylüyü üretemez hale getirerek tarımdan koparan yine kendisidir. Tekellerin kârını engelleyecek bir politika, AKP iktidarının pratiğiyle ters bir uygulamadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidarından kapitalist tekellerden bağımsız, üretici köylüler, ülke tarımı ve işsizlik, açlık, yoksulluk girdabındaki işçi ve emekçi kitleler yararına politikalar beklemek ölü gözünden yaş beklemektir. Başta üretici köylüler olmak üzere işçi emekçi halkımızı kapitalist sömürü karşısında birleşmeye ve örgütlenmeye çağırıyoruz.” (EKONOMİ SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

MEB'den ihaleye fesat karıştıran İlçe Milli Eğitim Şube Müdürüne "üstün gayret" ödülü

SONRAKİ HABER

Bilirkişi, Güzelçamlı hafriyat projesini kamu zararı olarak değerlendirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa